4 Eylül 2012 Salı

Sensiz ve Çaresiz...!!!

Yine Sabah Oldu...
Yine Akşam Olacak...
Ben Yine Sensiz...
Ben Yine Çaresiz...
Ben Yine Bedbaht...
Seni Düşüneceğim Akşama Kadar...
Seni Soluyacağım Her Nefesimde...
Seni Yazacağım Her Satırımda...
Ben Sensiz...
Ben Yine Çaresiz...
Ben Yine Bedbaht Yaşayacağım Böyle Sevgilim...
Yaşamaksa Bu Eğer!
Sensiz ve Çaresiz...!!!

Düşlerim Var...
Uyandığımda Yalnızca Başını Hatırladığım ve Asla Sonuna Kadar Görmeyi Beceremediğim...
Bir "Adam" Var Düşümde Tam Dokunacakken Uyandırıldığım...
Sonumuzun Ne Olacağını Hiç Öğrenemediğim...
Düşümde Bir "Adam" Var Benim mi Bilemediğim...
Düşünüp Ayrı Kaldığım...
Yanıma Korlar mı Seni?
Koparıp Acıtmazlar mı Beni?
Seni Bana Yar Ederler mi?


Geçmeyen Zamana Sabır Ne Fayda?
Yoruldum Yokuşlarına Tırmanmaktan Ey Kalbim..!
Bana Gülmesini Öğretmediler!
Eğil de Bir Bak Mahzun Yüzüme Anlatır Sana Çektiklerimi...
Birer Bıçak Yarası Gibi Alnımdaki Çizgiler...
Ben Mutluluk Nedir Bilemedim...
Saçlarım Okşanmaya Alışık Değil...
Hep Böyle Dalıp Gider Gözlerim ve Ne Zaman Düşünsem Geçen Günleri, Bir Karanlık Basar İçimi Aydınlık Değil...
Aynaları Kırıldı Mutluluğumun...
Söz Dinlemeyen Yanımı Artık Çok İyi Tanıyorum...
Ayağım Takılıyor Bir Acıya ve Yokluğunun Üstüne Düşüyorum...
Hala Üşüyorum...!
İğne Deliğinden Geçiriyorum Sevdayı...

Sen Oluyor İşlediğim Nakışımın Adı...
Bir An Sen Oluyorum Anlayışsız, Vurdumduymaz...
Sonra Bana Dönüyorum...
Bak Hala Ağlıyorum...!
Harf Harf İşlerken Kelimelerimi, Şimdiden Yerleştiriyorum Acılarımı Parmaklarımın Ucuna...
Yara İzimden Kan Damlamıyor!
Herşey Birden Bire Olmadı...
Her Şey O An Değişti, Parçalandım, Yabancı Ayaklardayım!
Ellerim Kimin Saçında?
Gözlerim Neyin Peşinde?
Sözlerim Hangi Sebepten Dargın?
Öncelerim Neden Sonumda?
Bunlar Bir Muamma...!!!
Güvenim, Güvensizliğim Bir de Boşvermişim...
Çağıran Yok, Kal Diyen de!
Başını Ellerinin Arasına Alan Ben!
Sabaha Dek Yatakta Dönüp Duran da Ben!
Beni Anlamak Zordu, Çözemedim Kendimi...
Çözsem, Sana Kalmayacaktı Anlamsızlıklar...
Beklediğim Ne İdi?
Bu Bile Yanıtsız Bir Soruydu Sanırım...
Hicran Düşüyor Geceye Denizin Karasından...
Denize En Çok Ben Kara Kattım, Sen İse Kül...!!!


Korku Aşk'ın da Sevginin de Düşmanıdır...
Size Aşk Bahçesinin Dikensiz Olduğunu Söylemiyorum...
Elbette Aşk Hüznü'de Acıyı da Barındırıyor Ama Siz O Bahçeye Girmekten Korkarsanız Sonsuz Huzuru Asla Bulamazsanız...
Aşk'ta Yaşayabileceğiniz Tek Korku "Kaybetme Korkusu" Olmalı...
Ki O da Zaten Aşk'ın Olmazsa Olmaz Koşullarındandır...
Kaybetmekten Korkmadığınız Birine Zaten Aşık Değilsinizdir...
Sözün Özü, Sevmekten Korkmak, Yaşamaktan Korkmaktır...
Çünkü Sevmek Hayatın Anlamıdır...
Anlamı Olmayan Bir Hayat Yaşanmamış Demektir...
Kendimizi "Ben İyiyim, Herkes Kötü" Diye Kandırmak Yerine Hemen Şimdi Aşk'ın Bahçesine Doğru İlk Adımı Atalım...
Biraz Üzülseniz de...
Biraz Acı Çekseniz de Sonrası Kendiliğinden Gelir...
Hayatta Hiçbir Şey Kolay Olmuyor ki, Aşk Kolay Olsun...!!!


Esme Rüzgarım Esme!
Bak Savruluyor Yapraklarım...
Soluyor Çiçeklerim!
Bu Kök Bir Filiz Sürer mi Bilinemez...
Renk Renk Açar mı Bir Daha Sararan Yapraklarım?
Sonbahar Yeli Savurur Beni...
Korkarım Yüreğimin Çarpışından...
Uzak Dur Rüzgarım Benden Uzak Dur!
Dayanmaya Gücüm Yok!
Ben Geçerken Yanı Başından Tut Nefesini!
Esme Rüzgarım Esme!
Sonra Takatsiz Kalırım...
Yıkılırım, Yıkılırım...!!!

Hiç yorum yok:

Yorum Gönder

Not: Yalnızca bu blogun üyesi yorum gönderebilir.