17 Eylül 2012 Pazartesi

İliklerimde Aşk'ını Yaşıyorum...!

Bir Dalga Boyu Yetecek Silmeye Kuma Yazılanları...
Herşey Kumdan Zaten Düşüncemdeki, Bir Damla Suda...
Bir Kucak Dalgada...
En Ufak Adımında Bitecek Herşey...
Yüreğinde İşkenceler Saklı Umudumun Sana Hasret Gecede Bir Salıncağa Zincirlenmiş Bedeni Sevdamın...
Sana Yetiştim Sanıyorum Her Salınışı...
Sana Uzanacakken, Kıracaklar Zincirimi Biliyorum...
İçerisinde Sözler Saklı Umudumun Sana Hasret Gecede...
Adım Adım Yaklaştıkça Aslında Uzaklaşsanda, Denizin En Ben Koktuğu Yerde Beni Beklediğini Biliyorum...
Yollar Sana Irak, Çareler Çaresiz Olsa da Sana Yangınım Ben... 
İliklerimde Aşk'ını Yaşıyorum...
Kurulmuş Tüm Tuzaklara Rağmen Kırıldığım Yerde Düşlerimle Gerçeğime Tutunuyorum Şimdi Senle...
Bir Muhabbetlik Sözüne Yanıp Tutuşsa da Dudaklarımdan Dökülmeyi Bekleyen Cümleler, Söz Verdim Kendime, Konuşmayacak Dudaklarım Sensizken Senli Günlerine...
Yanında Uysallaşan Yüreğim Yanından Bile Geçmiyor Artık Huzurun...
İçimde Senden Kalan Günlerden Soluduğum Birkaç Yaşamalık Nefesle...
Boşver Diyorum, Yaşamak da Neymiş...
Hiç'liğim Ölüme Davetiye Çıkarıyor...
Bir Yanım Sensizlik Bir Yanım Azrail!
Her Seferinde Ölüm Duruyor Terazinin Ağır Basan Kefesinde...
Şimdi Yeni Yolculuklardayım Umutsuzluğun Eşiğinde, Hem de Henüz Hiç Uyumamışken Dizlerinde...
Ne Olurdu Sanki Gözlerini Gözümün Yaşına, Ellerini Avuç İçlerimin Terine Bıraksaydın...
Birlikte Yaşamanın Hazzına Bir Türlü Varamadık Biz...
Tam Tuttum Derken Ellerini İnşa Ettiğimiz Kırık Köprülerden Nehirlere Düşüp Boğulduk...
Yüzmeyi Hiç Bilemedik Biz...
"Git" Dedik Birbirimize, Gitmeleri Hiç Sevmediğimiz Halde...
Sen Benden Gittin, Ben de Kendimden...
Ama Ağlamıyorum Bak Gidişine...
Unuttun mu, Gözyaşlarımı Hediye Ettim Ben, Beni Buralardan Alıp Sana Götüren Gözlerine...


Yine Aynı Acı, Aynı Izdırap...
Hüzün ve Özlem ve Hasretle Geçen Bir Ömür...
Gözyaşı Dolu Bir Son...
Yine Sahte Birkaç Mutluluğun Ardından "Yıkıntı Mutluluklar" Acımasız Sevmeler...
Dönüşü Olmayan Gözyaşları...
Bu Saatler de Geçecek, Bu Günler de, Belki Bu Ömrüm de Bitecek Ama, Sen Hep Sol Tarafımda Cayır Cayır Yakacaksın Beni...
Ateş Olup Eriteceksin...
Hiçbir Soğuk Üşütemeyecek Bu Yüreği!
Tutuyorum Kendimi, Ağlamayacağım Diyorum  Ama Olmuyor, Yapamıyorum... !


Varlığının Bir Anlamı Olsun Derken  Sen En Çok da Anlamsızlığa Yakıştın Nedense...
Oysa Bu Değildi Sana Dair Başlattığım Yolculuğun Sonu...
Böyle Olmamalıydı...
Şimdi Sen Kendi Acılarında Büyütürken Geceyi Ben Çoktan Bir Masalın Sonunda Gözlerimi Sabaha Açmış Olacağım...
Üzülme Demeyi İsterdim Ama Buna Gücüm Yok...
Senin de Yeni Fakat Tanıdık Bir Duygu Yoğunluğuna İhtiyacın Yok...
İster Taşı İster At Bir Kenara, Fark Eden Sadece Yokluğum Olacak Senin Fark Etmeyeceğin...
Öfkem Sıcak, Hala Canımı Yakıyor Umursamazlığın!
Başımı Koyduğum Yerde Büyük Bir Boşluk Var Yokluğundan Kalma...
Ne Konuşmak Ne de Yazmak İstiyorum...
Yalnızca Ölüm Kadar Sessiz Bir Uykuya Yatmak ve Toprağın Kokusuna Bırakmak İstiyorum Tüm Bedenimi...!
Parmak Uçlarımda Kaybediyorum Sıcaklığını...
Yazdıkça Uzaklaşıyorum Teninden ve Bakışlarından...
Oysa Ne Zordur Eyleme Bürünmüş Sevdaların Kor Alevinde Titremek!
Sana Duyduğum Düşkünlüğü Anımsamak!


Oysa Bir Yudum Sevdaydı İstediğim...
Yavaşça Yüreğime Akan Azıcık Sıcaklıktı...
Bilemezdim Bu Kadar Uzak Olduğunu Sevdanın Bana...
İmkansızlığını Bilemedim...
Ümitlerimi Deniz Aldı...
Mutluluklarımı Rüzgar ve Ben Yağmurlarla Beraber Ağlıyorum...
Hep Bir Tarafım Yarım Artık...
Canım Yanıyor, Sessizce İnliyorum...
Kimseye Yük Olmadan Sessizce Yok Olmak İstiyorum...!!!

Hiç yorum yok:

Yorum Gönder

Not: Yalnızca bu blogun üyesi yorum gönderebilir.