Gözleri Gibi, Sözleri de Hala Soğuk...
Oysa;
Kalbimi On İkiden Vurarak,
Ruhuma Dokunmasına,
Tıklım Tıklım Sevmesine,
Ölesiye İhtiyacım Vardı...
İçimde ki Ses Diyor ki;
İçimde ki Ses Diyor ki;
Ölüme Kucak Açar Gibi,
Yasaklar Koy İçine!
Mevsimlerini Hırçınlaştır,
Hayallerini Umutlarınla Harmanlama...
Damarlarında Kanattığın,
Tükenmiş Umutlara Seslenerek,
Vuslat Doldurma Gözlerine...
Bu Gece Bir Mum Yak,
Duvarda ki Gölgene Bak...
Teslim Et Kendini Kaderine!
Bak!
Yine Hüznün Yansıdı Duvarlara...
Vefasız Çırpınışlarından,
Ölesiye Yorgun Düşmüş Sevdan!
Yorulmadın mı Yüreğindeki Hasret Türküsü İle,
Ayrılığın Peşinden Yıllarca Ağlaman?
Bil İstiyorum!
Sen Seni Çoktan Kaybettin!
İnatla Peşine Düşmüş Bedeninin Gölgesi...
Yıllarda Geçse Sönmeyecek...
Bu Acın,
Ölmeden Dinmeyecek!
Gül Artık...
Bu Gece Kaldır Başını,
Bak Artık Şu Gök Yüzüne!
Bil ki; Buğulu Camların Ardından,
Ay Doğarak,
Tutacak Ellerinden...
Sevmek Neydi?
YanıtlaSilSevmek;
Özgürce Kanat Çırpıp Gök Yüzünde,
Mutlulukla Doldurarak Boş Yelkeni,
Fırtınaya Tutulmuş Hayallerde,
Birlikte Yüzmekti...