21 Şubat 2012 Salı

Son Demlerini Döküyorum Satırlara Teslim Olmuşluğun...!

Hayatta Dokunamadığım Anları Çiziyorum Beynimde Birer Birer...
Ellerimi Birbirlerine Ulaştıramadığım Anları...
Sevgimi, Hüznümü Yazıyorum...
Bir de Sana Olan Aşkımı...
Kalbimi İniltilerini Duyuyorum...
Dur Diyorum, Yeter Artık, Dur!
Bilinmezlerde Kaybolmuşum...
Etrafım Sessiz, Kulağım Sanki Sağır...
Duymuyorum...
İçime Kapanmışım, Sadece Kalbimin Atışlarını Duyuyorum....
Hissediyorum...
Savaşım Kendimle...
Savaşım Sevgimle...
Savaşım "O"nla...
Bilinmeyinimle...

Aşkımı Aldım Gidiyorum Uzaklara...
Etrafımda Bıraktığım Onca Şeyi Es Geçiyorum...
Boşveriyorum Bundan Önceki Hayatımı...
Sadece Sana ve Sensizliğe Adıyorum Kendimi...
Yollara Düştüğüm Andan İtibaren Bir Acı Kaplıyor Her Bir Yanımı....
Pişmanlık mı Bu?
Belirsizlik mi?
Hissedemiyorum...
Ölüyorum Galiba...
Senin Varlığın Bana Mutluluk Verdiği Kadar Acı da Veriyor...


Artık Kabullenmişliğin Yorgun Havasını Çalıyorum Şimdi...
Vurgun Yemiş Satırlarım Son Yıkıntıların Altında Çırpınırken...
Ben Derinden Bir Türkü Tutturmuşum Akıp Giden Zamana...
Hislerim Yanıyor!
Ve Ben Artık, Kaybetmişliğin Ardından Ağlayan Çocukları Oynuyorum...
Neydi Bizi Bu Karanlığın Girdabında Rotasız Bırakan?
Neydi Hislerimizin Dumanını Savuran?
Yok Olmuşluğun Keyifsizliğini mi Sürmeliyim Şimdilerde?
Yoksa Senin Yok Oluşunun Acısını mı Sindirmeliyim İçime?
Yoksun!
Bir Hayal Kadar Duman, Bir Duman Kadar Bulanık Hayalin...
Tutunacak Gibi Oluyor Ümitlerim...
Bir Adım Veriyorum Sana Karşı...
Bulanıklığı da Kalmıyor Dumanının...
Yoksun!
Az Önce Verdiğim Nefes Kadar Anlıktı Varlığın...
Az Önce Hayat Verdin Bana, Ama Şimdi; Yoksun!
Karşımda Bulanık Dumanın, İçimde Hislerin Alevi...
Ve Elimde Kalemim...
Son Demlerini Döküyorum Satırlara Teslim Olmuşluğun...
Son Nağmelerini Mırıldıyorum Titrek Dudaklarımdan...
Ve Üşüyen Ellerimle Enkazını Oluşturuyorum Ardında Yıkıntısını Bıraktığın Satırların...

Sen, Tutulan El Kadar Sıcak Bir Gerçek...
Verilecek Bir Nefes Kadar da Gidicisin...
Tutsam İçimde Öldürecek, Bıraksam Uçup Gideceksin...
Sen, Efkar Sigaramdaki Duman Kadar Hayal...
Enkazından Kurtulamayacağım Kadar da Yıkıntı Bıraktın Ardında...
Ve Ben Kabul Ettim...
Yenildim!
Yok Edildim!
Bir Ruh Kadar Sessizim Şimdi Odalarda Gezinen...
Gözdeki Fer Kadar Gidiciyim Ben de...
Elveda Hayallerin Kahramanı...
Elveda Aşkın Dumanı...
Ve Elveda Yıkıntılarımın Mimarı...
Yak!
Yık!
Estir Dumanını!
Gözlerimden Feri de Çek!
Öyle Git...!



Şimdi Yenilgilerimi Büyütüyorum İçimde...
Karşımda Duran Hiçbir Kapı
Seninkine Benzemiyor...
Ve Hiçbir Kapıda Senin İzlerini Göremiyorum...
Yalnızlığımla Dalıyorum Senin Kalabalıklarına....
Uaşmıyor mu Sesim?
Devleşen Düşlerime Yeniden Doğuyorsun Aşkla...
Her Saniye Büyüyorsun İçimde, Küçülmen Gerektikçe...
Binlerce Kez Tekrar Ettiriyorum Kalbime "Alıştır Kendini, Sevdiğinin Gelmeyeceğine"...
Tutsaksın Sevdiğim / Tutsağınım İçinde...


Bırak...
Bırak Uzaktan Seveyim Yeter...
Kendi Kendimi Avuturum Ben...
Kendi Kendimi Oyalarım Ben...
Sana Şiirler Yazarım...
Yağmurlarla Beraber Islanıp Yollara Düşerim...
Seni Düşlerim ve Seni Düşünürüm...
Kendi Kendimi Mutlu Ederim Ben...
Soğuk Bir Kentin Karanlığında Üşürsem Eğer...
İçimdeki Sevginle Isıtırım Ben Kendimi...
Hayalinle Yatar, Hayalinle Kalkarım Ben...
Bırak...
Bırak Uzaktan Seveyim Yeter...
Kendi Kendimi Ağlatırım Ben...!!!

Hiç yorum yok:

Yorum Gönder

Not: Yalnızca bu blogun üyesi yorum gönderebilir.