19 Şubat 2012 Pazar

Al Biraz da Yüreğimi Oku Sen! Daragacı...!!!

Saat Gece Yarısını Geçeli Çok Oldu...
Ben Hala Daldığım Derin Düşüncelerden Sıyrılıp Gecenin Koynuna Sığınıp Gözlerimi Kapatamadım...
İlk Defa Ne Yazsam Diye Düşünüyorum...
Garip Öyle Değil mi?
Hem de Çok...!
Belki de Hayatımda İlk Defa, Kelimeler Zihnimde Anlamsızlığa Boğuluyor...
Oysa ki Kelimeleri Hangi Anlamıyla Kullansam Diye Düşünürdüm Hep...
Şimdiyse Manasızlığa Mahkum Edilmiş Sözcüklerle Cebelleşiyorum!
Gecem Soğuk!
Gündüzüm Karanlık!
Ümitler Bitmiş!
Hayallerim Gitmiş!
Gecem Güneşin Doğuşuna Hasret...
Batıyor, Kayboluyor Tüm Direncim, Tüm Umutlarım!
İçimde Bir Şeyler Eriyip Gidiyor Her Gece...
Sancılı ve Sessiz Akıp Gidiyor
Başımda Dayanılması Güç Bir Ağrı Var...
Yüreğimin Ucunda Can Yakan, Sızım Sızım Sızlatan, Acıtan İnce Bir Sızı...
Gözlerimde Çağlayanları Aratmayacak Gözyaşları Var...
Neydi ki Beni Bu Kadar Acıtan?
Neydi İçimi Sızım Sızım Sızlatıp Yakan?
Neydi Gözlerimden İnci Taneleri Gibi Yaşları Akıtan?
Nedeni Sendin Sevgili Sendin!
Sensiz Günüm ve Gecelerim Zordu Zaten, Bir de Sen Geldin Üstüne...
Yokluklarım Yetmezmiş Gibi Sen de Eklendin Üstüne!
Hem Kendi Yüreğine Hüzün ve Keder Saplıyorsun...
Hemde Benim Yüreğime Büyük Bir Yara Açıyorsun!
Saatler İlerlemiyor Artık...!
Yokluğun Dayanılmaz Bir Zamansızlık Halinde İşliyor İçime...!
Çözülmeyen Düğüm, Kanıtlanamayan Suçlar Gibi Sensizlik...
Bak! Titriyor Yine Nefesim!
Kimsesizim...!
Sensizim...!
Olmuyor Artık Sensiz!
Yüreğim Haykırıyor Seni!
Ellerim Uzanıyor Boşluğa Ama Yakalayamıyorum Ellerini...
Sana Gerçekten İhtiyacım Var! 
Her Tarafımı Acıtıyor Gece!
Uykum Uzaklaşıyor Bedenimden...
Canım Acıyor!
Yüreğim Kanıyor!
Dayanamıyorum Sancılarıma!
İçimde Bu Yarayı Taşımaktan Yoruldum!
Her Şeye Rağmen Seni Sevmekten Yoruldum!
Her Gün Yeni Bir Umutla Uyanıp Aynı Karamsarlıkla Kıvranmaktan Yoruldum!
Son Dileğini Yitirmiş Mahkumum Artık!
Sensiz Zerrelerimce Hüzünüm Artık!
Sözler Yetmiyor, Yetmeyecek de Sevgili, Al Biraz da Yüreğimi Oku Sen!

Yine Gecenin Karanlığında Senin İzini Sürdüm Adım Adım...
Yıldız Yıldız Gözbebeklerinden Aydınlığına Düşmek İsterdim...
İlmik İlmik Sevgiyi Dokumak İsterdim Tüm Kalp Hücrelerine...

Yağmur Yüklü Bulutlarından Geçip Tenine Akmak İsterdim Süzülürcesine...
Ve Gece Olup Karanlık Çöktüğünde Odana, Gökyüzünün Parlayan Tüm Yıldızlarına İnat Yıldızın Olup Karanlığına Misafir Olmak İsterdim O Yalnızlığımla...

Şimdi Yalnızlığın Tüm Zincirlerini Kırıp Geçmişteki Acılarıma da Tuz Basıp Sana Koşuyorum Yalınayak Yüreğimle...
Beni Kabul Eder misin Sevgili?
Eder misin Aşkla....


Birkaç Günden Beri Kendimi İyi Hissetmiyorum ve Hayati Bir Karar Vermekte Zorlanan Aklım Allak Bullak...
Vereceğim Bu Karar Eğer Müsbet Olursa Bu Benim İdam Fermanım...
Peki Ya Menfi Olursa?
Bilmem Bilemem!
Her İki Şık Zaten Benim İçin Ölüm Fermanı, Hangisini Seçersem Seçeyim Galiba Farkeden Birşey Olmayacak...
Her İki Karar Beni Her Şekilde Darağacına Götürecek...
Menfi Olan Kararda Ölüme Seve Seve Gideceğim...
Müsbet Olanda Can Çekişe Çekişe!

Hiç yorum yok:

Yorum Gönder

Not: Yalnızca bu blogun üyesi yorum gönderebilir.