5 Şubat 2012 Pazar

Oku Bak Diyor ki: Unutmadım Daha...!

Yazacağım Hem de Hiç Düşünmeden...
İmla Kuralları Umurumda Bile Değil...
İçimden Geçenleri Çekinmeden Söyleyeceğim...
Duyulur mu Duyulmaz mı Bilmesem de Haykıracağım Kağıtlara...
Sayacağım Kaç Yıl, Kaç Ay, Kaç Gün Geçecek Sensiz...
Üşenmeden Saatleri Not Edeceğim Kimliksiz Günlerimi Mühürleyeceğim...
Bitişimi Karalayıp Bir Kağıda Sensiz Günlerin Heybesine Gizleyeceğim...


Oku Bak Yazdığım Kağıda!
Diyor ki: Unutmadım Daha!
Ağlayacağım Öyle Ağlayacağım ki Çağlayan Irmaklar Utanacak Çağlamayacak...
Ağlayacağım Öyle Ağlayacağım ki Yanardağlar Vazgeçecek Patlamayacak...
Her Düşümün Sonunda Düğümlenip Kalan Hıçkırıklarımı Sana Saklayacağım...
Utanınca Yanağımda Oluşan Kırmızıyı Yüreğimdeki Yaraya Katacağım...
Her Canım Yandığında Yamağımdan Sızan Gözyaşımı Bülbüle Hasret Güle Bağışlayacağım...


Unutmak mı Acıdır? Unutulmak mı Bazen?
Sessizlikte Boğulmak mı? Sessizlikte Boğmak mı?
Susmak mı? Susturmak mı?


Acı; Gerçeği Hissetmektir Çoğu Zaman Taa Derinden, En Derinden, İçinden!
O Zaman Unutmak mı Gerçektir Unutulmak mı?


Sesler Duyuldu Uzaktan, Issızdan, Acıdan, Gerçeklerden!
Unutmadı Beni Gerçeklerim, Terketmedi...
Acılarıma Sarıldım, Çoğu Zaman da Gerçekten Kaçtım...
Ama Gerçekten Kaçtım!
Yüzleşemediklerim, Cevapsız Sorularım Hep Kovaladı Beni...
Şimdi Çıkmaz Bir Yolun Işığını Aramaya Mahkumum...
Çünkü Sıkıştım, Çünkü Ben Kayboldum...
Senin Derininde, Gerçeklerde Boğuldum...!


Sustu Şimdi Zamanın Uğultusu...
Devrildi O Saklanan, Gerçekten Kaçan Çınar Ağacı!
Sustu... Susturdu Düşüncelerini!
Ya da O Öyle Sandı...
Sıcak Bir Rüzgar Esti Kırılmış Dallarına, Yaprakları Okşandı...
Uzandı Gölgesi Yanına Son Bir Veda İçin...
Hayallerini Öptü, Karanlığa Teslim Etti Düşüncelerini...
Cevapsız Sorularını İse Yemyeşil Kırlara..
Ve Bugün O da Sana Veda Etti...
Hayır! Yalnızca O Öyle Sandı...
Çünkü Hep Sessizdin...
Unutulmuş Gibi Derinlerdeydin...
Ama O Yine Yakındı Sana...
Acısıyla Başbaşa, Yanıbaşında!
Ruhundaydı...
Kimi Zaman Teninde...
Ve Bazen de Yürüdüğü Yolların Sonunda ki Işıkta...
Çığlıklar Attı Zamanın Boşluğu...
Durdu ve İzledi...
Sonunda Çekip Gitti Bitmeyen Gecenin Yine Hiç Bitmeyecek Olan Yükleriyle...
Atamadı, Silemedi Seni...


Peki Neydi Bu Hissettiği?
Kimdi Gerçekte Bu Hayallerinde ki?
Acımasız Bir Kahraman mıydı?
Kahramanlar Acımasız Olabilir miydi?
Hayaller Gerçekleşmek İçin miydi?
Gerçek ve Hayal Yoksa Üvey Kardeş miydi?


Vazgeçti Yalanlarından...
Kimsesizce Gönderdi Senin Sahte Sıcaklığını...
Ağladı!
Yini, Gerçek Soğukluğuna Sarıldı...
Vazgeçti Hissettiklerinden...
Kimsesizce Gönderdi Onu Kollarından...
Sessizliğe Bürüdü Bedenini...
Sonsuzluğa Sardı Narin Ellerini...
Vazgeçti...!
Unuttu...!
Boğuldu...!
Sustu...!!!

Hiç yorum yok:

Yorum Gönder

Not: Yalnızca bu blogun üyesi yorum gönderebilir.