Birinin Hayatını Yargılamadan Önce,
Onun Tattığı Hüzünleri,
Acıları Tatmalısın...
Onun Geçtiği Senelerden,
Kayıp Şehirlerden,
Issız Sokaklardan Geçmelisin...
Yürüdüğün Her Sokakta Küllerini Bırakıp,
Gözyaşlarınla Söndürmelisin İçindeki Kızgın Ateşi...
Kapılıp Ortalığı Yıkıp Geçen Rüzgarlara,
Yorgun Düşüncelerinin Üstüne
Daha Yorgun Cümleler Kurmalısın...
Yağan Yağmurlara Kaptırdığını Anladığında Sevdanı,
Şimşekler Çakmalı Beyninde,
Yıldırımlar Düşmeli Yüreğine...
Yani Diyorum ki;
Sayısız Sözler Varsa Şiirlerinin İçinde,
Hüzün Var Demektir Yüreğinin Her Bir Köşesinde...
Onunla Yaşamak,
Onunla Yaşlanmak Vardır Hayallerinde...
Yani Diyorum ki;
Eğer Bilmiyorsan Gecenin Bitmek Bilmez Uzunluğunu,
Ve Yüreğinde Hançer,
Göğsümde Bıçak Yarası Yoksa,
Yaşayamazsın Onun Yaşadığı Hüznü,
Anlayamazsın Bir Başkasını...
Hiç yorum yok:
Yorum Gönder
Not: Yalnızca bu blogun üyesi yorum gönderebilir.