19 Ocak 2017 Perşembe

Bana hiç unutturmadın ki kendini...

Bir hayat ki; sensiz zoraki geçti...
Yazmaya değer görülmeyen yıllar,
Ruhumu kasıp kavuran fırtınalar sadece içim de yaşandı,
Hiç kimseler duymadan... 
Aslında toz-dumandı her şey.. 
Dışardan bakınca güllük gülüstanlık görülen, 
Hazan mevsimiydi...
Öyle anlar var ki, çözülmüyor dilimde ki bağlı kelimeler, 
Söylemesem de kalemimi dillendiriyor.. 

Düşündüm de ben seni beklerken bir ömür yitirmişim...
Dünyadan elimi eteğimi çekmişim...
Sen bilmiyorsun,
Seni kaç kez öldürüp öldürüp, dirilttiğimi yüreğimde..
Kaç mevsim yok saydığımı...
Ama Sen...! 
Bana hiç unutturmadın ki kendini... 
Bazen rüzgar olup estin, 
Bazen deli bir fırtına. 

Benden bir ses beklediğini bilsem,
Avazım çıktığı kadar bağırırdım sana...
"Gökkuşağım" derdim belki de...
Benden bir ses beklediğini bilsem,
Susardım belki de,
Kaybetmek istemezdim seni hayalimde...

Belki bir gün;
Bir ikindi sonrası, 
Ya da akşam kızıllığında,
Ömrümün son deminde,
Bir seher vaktinde,
Hiç ummadığın, 
Aklına gelmediğim zamanlarda, 
Günün tüm yorgunluğunda,
En bitkin olduğun anda gelirim dudaklarında tebessüm olmaya...
Damarlarında ki kanı tutuşturmaya...
Unuttuğunu sandığın, 
En olmaz zamanlarda, 
Gözlerim gelip geçer gözlerinden... 
Saplanan bir hançer olur gönlüne...
Hayallerimle 
Ellerini tutmak umuduyla 
Belki gelirim bir kahve içimi yanında olmaya... 
Bekle demiyorum beni,
Ki gelirsem eğer;
Sağım solum,
Önüm arkam,
Tüm yönlerim senden yana... 
Burada olmasa da bir gün, 
Günlerden bir gün,
Gelirim Sana… 


Hiç yorum yok:

Yorum Gönder

Not: Yalnızca bu blogun üyesi yorum gönderebilir.