5 Mart 2012 Pazartesi

Adını Koyamadığımız Bir Şey Bizimkisi...

Biliyor musun Adını Belki Hiç Koyamayacağız Bunun...
Hep Söyleyeceklerimiz Dilimizin Ucuna Gelip Orada İntihar Edecek Ya da Boğazımızda Düğümlenecek...
Ya da Sen Duvarlar Çekeceksin Yüreğinin Önüne...
Yine Birileri Kırılmasın Deyip; Duvarın Arkasında Kalacak Sessiz Çığlığın...
Ya da Benim Doğrularıma Takılacak Sana Haykıracaklarım...
Yani Anlayacağın Hep Uçurumlar Doğacak Aramızda...
Hep O Uçurumları Geçmek İçin Köprü Kurmaktan Korkacağız...
Ve Biz Aşamayacağız O Uçurumları...
Biz Hep Düşmekten, Düşüp de Ölürsek Başkalarını Üzmekten Çekineceğiz...
Ve Hep Gözlerimizde Mahkum Kalacak Söylemek İsteyip de Söyleyemediklerimiz...


Bırak Kalsın!
Sen de Ben de Alışığız Başkaları İçin Yüreklerimizi Acıtmaya...
Bırak Hiç Acımadığı Kadar Acısın Kalplerimiz...
Ne de Olsa İmkansız Bizim Birlikteliğimiz...
Ne de Olsa Ben HüzneAalışığım, Ya da Sen Acılara...
Biz; İkimiz Başlayamayan Bir Masalın Yitik Kahramanları...
Hani İsteseler Dünyayı Tersine Çevirebilecek Ama Hep Başkaları İçin En Büyük Acıları Çekecek Kahramanlar...
Hani Aynı Davanın İki Suçlusu...
Şu Suçları Talihsizlik Ya da Kötü Kader Olanlardan...


İşte Bu Bizim Yarım, Yitik, Başlamaktan Korktuğumuz Hikayemiz...
İki Dağın Birbirine Kavuşamama Hikayesi..
Hani Hep Yolların, Mesafelerin ve İmkansızlıkların Araya Girdiği Hikaye...


İşte Böyle Bir Şey!
İsmini Cismini Belirleyemediğimiz;
Adını Koyamadığımız Bir Şey Bizimki...!!!

Hiç yorum yok:

Yorum Gönder

Not: Yalnızca bu blogun üyesi yorum gönderebilir.