4 Mart 2012 Pazar

Bütün Küskünlüğüm Sana ve Kayboluşuna...

Yine Sensiz ve Sessiz Bir Akşamdayım...
Gün Bitimi Yerini Karanlığa Teslim Ediyor...
Yıldızlar Semaya Serilirken Aklımda Yine Bir Tek Sen Varsın...
Yüreğimde Deli Fırtınalar Kopuyor...
Soğuk Rüzgarların Esintisiyle Başlamıştı Hüzünler...
Yorgun Yapraklar Bir Bir Dallarına Veda Ederlerken Sen de Onlara Uymuştun...
Uzun Zaman Oldu Buralardan Kopup Gideli Ama Gözlerimin Yaşı Hala Silinmedi...
Ardından Çok Ağladım...
Yollarına Baktıp Gelmeni Bekledim Bir Umut...
Dönmeni, Sevdanı Haykırmanı Bekledim...
Aşkın Galip Gelip İnadının Yenik Düşmesini Bekledim...
Ama Sen Yoksun ve Dönmüyorsun...
Neden dir Bu Ceza?
Ayrılıklar Neden?
Vedalar Neden?
Seni Böylesine Severken Sensizliğin Acısı Neden?


Yalnızım İşte Yine...
Gidişinle Bulutlar Bile Yağmurlara Küstü...
Kuruyup Kaldı Gönlümdeki Çiçekler...
Sahi Dönseydin Olmaz mıydı?
Hem Gittiğin Yerlerde Mutlu musun?
Bana Sevdanın Yükünü Bir Kambur Misali Yüklerken
Olduğun Yerlerin Güneşi Seni Yakmaz mı?
Beni Böylesine Kahredip Karanlıklara Teslim Ederken, Hayatının Penceresi Güllerin Aydınlığına Bakar mı ?
Yıldızlar Hiç Suçlamıyor mu Seni?
Yoksa Senin Bulunduğun Yerlerde Hiç mi Yok?


Ne Geceler Suçlu Ne de Gökyüzünün Yıldızları...
Bütün Küskünlüğüm Sana, Umarsızca Kayboluşuna...
Aslında Sana da Kızmam Yersiz, Zaten Kızamıyorum da...
Kızgınlığım Kendime...
Kendimedir Serzenişlerim...
Bunca Vefasızlığın ve Terkedilmişliğimin Ardından Seni Hala Seviyorum...
Seni Bu Denli Gönülden Bir Türlü Söküp Atamıyorum...
Her "Unuttum" Dedikce Kendime Bir Kez Daha Yenik Düşüyorum...
Olmuyor İşte Sevgili Olmuyor...
Sen Geri Dönmesende Bu Gönül Sensiz Nefes Alamıyor...
Sensizliğin Pazarında Üç Kuruşa Satsamda Gururumu Sensiz Olmuyor İşte...


Kıramıyorum Kalemi...
Cezanı Verip Asamıyorum Seni...
Ne Edeyim Böyle Beni??
Köpekler Yesin Yüreğimi, Yok Etsin Beceriksizliğimi...
Yufka İnce İnce Dağılan Dağlanan Yüreğimi...
Her Seferinde Senin Yerine Beni Asıyor, Kendi Kalemimi Kırıyor, Cezamı Veriyorum...
Köşeme Çekiliyor, Bekliyor, Bekliyorum Elimde Kalem...
Yazmaz, Kırılmaz..
Kıramıyorum Kalemi...
Cezanı Verip Asamıyorum Bir Türlü Seni...


Sana Giden Kelimeler Arıyorum Şimdi...
Aşkı İncitmeden, Geceyi Ürkütmeden, Yüreğimin En Kuytusunda Sakladığım Kelimeler...
Aşkın En Sıcak İkliminden Devşirdiğim...
Ellerimle Beslediğim, Gözlerimle Büyüttüğüm...
Gecelerden Bir Sır Gibi Sakladığım...
Ve Yine Sana Ellerimle Ördüğüm Kelimeler...


Duyuyormusun Beni?
Anlayabiliyormusun?
Ağlamadan Yazıyorum...
Islatmadan Gözbebeklerimi...
Ama İstiyorum ki Gözbebeklerine Düşünce Kelimelerim... Yüreğinin En Ücrasında ki Irmaklar Dile Gelsin...
Ve Sana Islak Şiirler Okusunlar Gözbebeklerinden...
Gözbebeklerinden Dünyaya Açılsınlar...
Ve Bileyim ki Yankısını Bulmuştur Kelimelerim...
Ve Bileyim ki "Aşk" Tek Kişilik Kalmamıştır İlk Defa...
Avunayım Gözlerinden Süzülen İncilerle...
Onları Bir Hatıra Diye Taşıyayım Yüreğimin Üstünde...


Hiç Bu Kadar Zor Olmamıştı Susuşlarına Katlanmak...
Hiç Bu Kadar Acıtmamıştı Ağızsız, Dilsiz Kelimelerin...
Hep Başka Yöne Bakıyordu Çözmek İçin Aradığım Gözbebeklerin...
Çözemediğim, Açamadığım, Arıtamadığım Cümleler Kaldı Ellerimde, Bir Kibrit Kutusundan Arta Kalan Kırık Çöpler Gibi...
Fark Ettim ki Hep Bana Kalmış Kırık Çöpler...
Hep Ben Çekmişim ve Hep Bana Kalmış Ucu Yanmaya Hazır Yalnızlıklar...


Gözlerinden Gönlüne Giden Yollardaki Barikatları Bir Aşabilseydim, Alabilecektim Ordaki "Sabır Taşını" ve Başımı Vuracağım Bir Taş Bulmuş Olmanın Hazzıyla Geri Dönecektim...
Ulaşabilseydim Gönlünün Irmaklarına Orda Yıkanacaktım...
Ama Gel Gör ki Kurumuş Bir Irmağın Yatağına Çıktı Yolum...!

Hiç yorum yok:

Yorum Gönder

Not: Yalnızca bu blogun üyesi yorum gönderebilir.