24 Ekim 2012 Çarşamba

Mısralarımın Boynu Bükülmüş!

Bazen Kalbime Kızıyorum Neden Onu Sevdi Diye, Bazen de Ona Kızıyorum Beni Neden Sevmedi Diye!
Bazen Sevgisini Bağrıma Basıyorum, Bazen de Sevgisini Bastığım Bağrıma Yandığı İçin Söndürecek Bir Damla Su Arıyorum!
Bazen Gündüzü Bekliyorum Yaşamak İçin, Bazen de Geceyi Bekliyorum Ona İçimi Dökmek, Hıçkıra Hıçkıra Ağlamak İçin!

Her Gün Büyüyor Hasretim, Onu Her Gün Biraz Daha Fazla Seviyorum...
Kalbimin İçinde Adını Bir Türlü Dile Getiremediğim Bir Yere Dokunuyor...
Bir Yürek Ancak Bu Kadar Kanar Diyorum, Ancak Bu Kadar Acıtır Bir İnsan Kendini...
Aşk Veya Aşka Düşenin Harcı Değil Akılla Yaşamak!
Özledim!
Hemde Çok Özledim Onu...

Ben Kurtulmaya Çalıştıkca Bataklık Misali Derinlere Çekiyor Beni Bu Sevgi...
Hiç Ama Hiçbir Hasret Onun Özlemin Kadar Yakmadı İçimi...
Mısralarımın, Dizelerimin, Onları Bırak Şiirlerimin Bile Boynu Bükülmüş Dalları Kırılmış...
İsyana Yer Yok, Dilimin Ucuna Gelip Boğazıma Takılan, Gönlümde Alev Alev Yakan O Sevda Varya İşte Ben Onun Sayesinde Ayakta Duruyorum...
Gözyaşlarım Söndüremez İçimde Yanan Ateşi...
Çünkü Onun Yokluğu Şu Kocaman Şehirde Kendini Yapayalnız Hissetmek Gibi...
İmkansız Bir Şeyi Diz Çöküp de Yaradan'dan Dilemek Gibi...!

Hiç yorum yok:

Yorum Gönder

Not: Yalnızca bu blogun üyesi yorum gönderebilir.