16 Haziran 2016 Perşembe

İstersem Eğer; Seni ve Senli Her Şeyi Unutabilirim...

Bazen Öyle Hoyrat Esiyor ki Ruhumdaki Fırtına,  
Sığınacak Ufacık Bir Liman Bile Bulamıyor Zavallı Ruhum...
Bazı Zamanlar Öyle Kararıyor ki Ruhum, 
Ne Kadar İstesem de Onu Aydınlatacak Işık Bulamıyorum... 
Yüreğim İse Benliğimin En Ücra Köşelerini Dolaşıp,
Elinde Koca Bir "Hiç" le Geri Dönüyor... 
Yokluğa Doğru Hızla Yol Aldığım Böyle Zamanlarda 
Bir Düş Kurup,  
Hiç Uyanmamacasına Bu Düş'e Dalmak İstiyorum... 
İşte Tam O An'da Sen Geliyorsun Aklıma... 
Gözlerin Geçiyor Gözlerimdeki Gökyüzünden... 
O Vakit Sol Yanım Sızlıyor İşte... 
Bir Kıpırtı Başlıyor Yüreğimde... 
Kıpırdadıkça Sızlıyor,  
Sızladıkça Kıpırdıyor,
Ağır Bir Sancıya Dönüşüyor... 

Hani Bazen Işık Hızında Koşarsın Ya Geçmişe?
Sonra Çekilirsin Ya Kuytuna? 
Hani Susarsın Ya?
Kimselerin Ruhu Duymaz,
Kimseler İşitmez, 
Anlamaz Seni,
Hayaller Seninle Yaşar,
Sen Hayallerle... 

Siz Hiç Bir Adamı Her Hücrenizle Özlediniz mi ?
Üşümediğiniz Halde O Size Sarılıp,
Isıtsın Diye,
Ona; Çok Üşüyorum Dediniz mi?
Ya da Seni Sevmiyorum Dediğinde,
Ama Ben Seni Seviyorum Dememek İçin Dilsiz Olmak?
Her Şey Bir Kıvılcımla Başlar...
O Kıvılcım Çakarsa Eğer Devamı Gelir...
Kıvılcımın Kor Bir Ateşe Dönüşmesi de, 
İki Tenin Birbirine Değmesi İle Olur...
Öyle Oldu....
Dokunamadan, 
Uzaktan Sevmeyle Oluşan,
Tutkudan Daha Büyük Bir Tutku Hatta....
İçime Düşmüş Bir Ateş,
Tatlı Bir Can Acısı,
Dokundukça Büyüyen Dev Bir Dalga...
Garip İşte...
Düşündükçe Derinleşen Bir Duygu Yoğunluğu,
Ruhumu Okşayan Bakışlar...

Ne Sana Sığdırabiliyorum Kendimi Artık,
Ne de Bir Başkasına...
Gözlerinden Yıllarca Uzaktayım Şimdi,
Ve Dokunuşlarının Çıkmazında...
Neyim? 
Daha Önce Neydim? 
Ve Kimim Şimdi?
Cevabım Aklımdan Önce Akıyor Yüreğime;
Ne Önündeyim Aslında,  
Ne Ardında...
Senden Yıllarca
Ve Hiç Bitmeyecek Yollarca Uzakta, 
Kimsesiz, 
Yitik Bir Ruh'um Arafta...

Ben En Çok Seni Sevdim...
Harf Harf Düşledim Seni...
Hece Hece Çektim İçime...
Hiç Unutmamam Gereken Bir Yemin Gibiydin...
Tüm Suskunluklarımın Arasında,
Gözlerimin Kurabildiği En Anlamlı Cümleydin...
Sen; Gülümsemesini Gözlerimde Resimlediğimdin...
Ve Ben Şimdi Sensiz, 
Sessiz,
Renksiz,
Nefessizim...
Bir Tek Fısıltına Dahi Hasret Şu Yüreğim...
Gel...!
Bir Nefes Ver...
Ver ki; Nefesleneyim...
Ver ki; Yeniden Renkleneyim...
Ver ki; Senden Aldığım Her Nefeste  Yaşadığımı Bileyim...
Anlasana...!
Ben; Nefesinin Ateşiyle Yazılmış En Son Aşk Dizesiyim...
Gözlerinin Karanlığında Gönüllü Yiten, 
Yüreğinin Tenhasında Bir Tek Fısıltınla Köze Dönenim...
Ben; Kendi Ruhuma Bile Uzak,
Tutsak, 
Dikenli Tellerle Çevirdiğim En Büyük Giz'im...
Bil ki Bu Ateşin Ta Kendisidir...!

Bak; Üşüyorum İşte... 
Yine Karanlığın Kollarında Hapis Uykularım... 
Gecenin Karanlığında Yine Kayıp Rüyalarım... 
Bulutların Grisinde Gözlerim... 
Soğuk.. 
Sensizlik Buz Gibi Soğuk... 

Biliyorum, 
Yapabilirim...! 
İstersem Eğer; Seni ve Senli Her Şeyi Unutabilirim... 
Yüreğime Gizlediğim Sığınağımın Üzerini Betonla Kapatabilirim... 
Seni Hayatımda "Yok" Sayabilirim... 
Bir Yanılsamaymış, 
Rüyaymış! Diyebilirim... 
Ama...
Peki Ama O Zaman Ben Vardım Diyebilir miyim?
Nefes Aldım,  
Yaşadım Diyebilir miyim?
Hatta Ondan Daha da Öte,  
Şu An'da,  
Şimdide: Varım,  
Yaşıyorum Diyebilir miyim???



Hiç yorum yok:

Yorum Gönder

Not: Yalnızca bu blogun üyesi yorum gönderebilir.