16 Haziran 2016 Perşembe

Her Zaman Aynı Olmuyor mu Aşkın Hissettirdiği?

Canın Acır,
Geçmez...
Artar Acısı Gün Geçtikçe...
Acısı Arttıkça Döktüğün Gözyaşları da Fazlalaşır Haliyle...
Etrafında Neler Olup Bittiğini Anlamazsın,
Merakta Etmezsin...
Sadece Unutmak İstersin O Günü,
O An'ı,
Gidişini,
Son Bakışını...
Beyninin Her Köşesinde O Sahne Vardır...
Gözünü Ne Zaman Kapatsan O An'ı Görürsün...
Geçmek Bilmez,
Silinmek Bilmez...
Düğümlenir Sözler Boğazında...
Konuşamazsın...
"İçim Acıyor" Diyemezsin...
Ağlarsın...
En Kötüsü O da Geçirmez Acını...
En Büyük Korkun da Hep Şu Olur:
Ya Hiç Geçmezse?!

                 Günlüğümden...

Küçükken Günlük Yazardım, 
Çok Uzun Yıllar Sürdü Günlük Yazma Hevesim... 
Günler,
Haftalar, 
Aylar AralığınaUuzandı...
Yaptığım Günü Birlikleri Değil de Hayatıma Eklediğim 
Her Acıyı Yazar Oldum Bir Süre Sonra...
Sonra Anladım ki En İyi Dostum Defterim ve Kalemim Benim...
Yargılamıyor,
Hüznüme Yersiz Teselliler Söylemiyor, 
Sadece Dinliyor...
İşte Bu Yüzden Yazmak Tutku Olmaya Başladı Bende...

Ben Geçmişten Kalan Yazılarıma Baktıkça Çoğu Zaman,
Neler de Yazmışım Diyorum, 
Kimi Zaman da Şu Acıyı Unutmuşum Bile Diyorum... 
Yazıyorum Sadece, 
Hüznü, 
Geçmişi,
İçimden Geçenleri Yazıyorum...
Neden Yazıyorum Ben?
Ben Yazmayı Sevdiğim İçin Yazıyorum 
Ve Geçmişimi Hiç Unutmamak İçin...

Herkesin Besleyip Büyüttüğü Umutları Olduğu Gibi Kurduğu Hayalleri de Vardır...
Çok Hayalperest Bir İnsan Olmamakla Beraber Benimde Hayaller Kurduğum Anlar Var... 
Hayallerimin Boyut Değiştirdiğini Görüyorum Gün Geçtikce...
Belki Hayal Kırıklıkları Yaşıyor Olmaktan, 
Belki de Büyüyüp Yaşın İnsana Verdiği Olgunluktandır Bu Değişim Tam Kestiremedim Daha...
Son Zamanlarda En Çok Gerçekleşmesini Dilediğim Hayali Bile Henüz Gerçekleştirememekle Birlikte Aslında Biraz da Elimde Olduğunu Biliyorum... 
Hayallerim; En Çok İstediğim Şeylerin İstediğim Gibi Canlanmasıydı Gözlerimde...
Bütün Detaylarını Hafızamda Belirlediğim En İnce Ayrıntısını Bile Tasarladığım Hayallerim Vardı...
Ben Hayalperest Bir İnsanım Galiba...  
Yazılarımda da Hayallerimden Umutlarımdan Çok Bahsederim... 
Ve Bu Hayalperestlik Hayatıma da Yansıyor Anlaşılan...

Her Şey Kara Gözlükler Arkasından Gözükürken Hiç Ummadık Bir Anda Hiç Ummadık Bir Şey Olur,
Ve Gözdeki Gözlük Siyahtan Pembeye Dönüşüverir...
Gün Gelir Biri Çıkar Karşınıza, 
Deli Gibi Seversiniz Onu... 
Onun Varlığı Tüm Dünyanız Olur Bir Anda...  
Ondan Başka Hiç Kimse Hiçbir Şey Anlam İfade Etmez Sizin İçin...  
Sadece Sevgilinizden İbarettir Dünyanız...
Onun Varlığına Öyle Bir Kapılırsınız ki,  
Hissetmeden Bağlanırsınız Aşkınıza...
Her Zaman Aynı Olmuyor mu Aşkın Hissettirdiği?

Bu Gün Bir Başka Sanki Bana Hissettirdikleri...
Özlem Bugün Daha Yoğun...
Sürekli Görmek, 
Ve Sürekli Sesini Duymak İstiyorum... 
İçimde ki Kelebekler Uçuşmakla Kalmıyor, 
Coşuyor 
Coşturuyor...
Bugün Yine Çok Aşığım 
Ya da Bugün Daha mı Çok Aşığım Acaba?

Havasız Bir Yerde Nefes Almaya Çalışmak Gibi Ellerimden Kayıp Gitmesi...
Çırpınıp,
Çabalayıp, 
Yine de Sonucun Aynı Olması Zor...
O Sahip Olduğum Her Şey...
Biraz Görse Bunu,
Biraz Hissetse... 
Gözyaşlarımı Silmesi Gerekirken, 
Onları Akıtan İnsan Olduğu İçin Ne Kadar Canımın Acıdığını Bilse...
Elimi Bir Kere Hiçbir Şeyi Umursamadan Tutmayı Denese Belki Midemdeki Şu Kelebekleri Uçurabilirim...
Rüzgar Ne Taraftan Eserse Essin Üşüyorum Yokluğunda...
Rüzgarın Esmesine de Gerek Yok Aslında,
Yok Ya Üşüyorum Hep Ben...
Sarılmaları Vardı Bana En Ummadık Anlarda,
Öpmeleri Vardı...
Çok Severdim Onları Onu Sevdiğim Kadar Olmasa da...
Ha Bir de Resimlerini Hala Saklıyorum,
Gözyaşlarım İçin En İyi Silah,
Ona Baktıkça Ağlıyorlar Çünkü...
Yanlış Anlamayın,
Ben Ağlamıyorum,
Tutuyorum Kendimi,
Gözlerim Ağlıyor...
Bir de İçim...
Onu Sevmeyi Seviyorum...
Hiç Kimse,
Aşk Sandığım Hiçbir Duygu,
Umut Bağladığım Hiçbir Canlı,
Yaşatmamış Gerçek Sevginin Yüceliğini Onun Kadar...
Her Anını Keşfederken Daha İyi Anlıyorum Onun Varlığının Ne Muhteşem Bir Armağan Olduğunu...
Onu Sevmeyi Ondan Daha Çok Seviyorum...
Çünkü Gitsen de Sevgim Asla Değişmeyecek,
Bitmeyecek...
Gitse de Yeri Asla Dolmayacak,
Kimse Gelmeyecek...
Gitse de Sol Yanım Hep Onun Olacak,
Onun İçin Atacak...
Gitse de Onu Çok Seveceğim,
Bunu Kimse Sonlandıramayacak...

Şimdi mi?
Ne Halim Varsa Görüyorum...
Hatta Her Gece Rüyalarımda Görüyorum...
Halim,
Hatrım,
Gecem,
Gündüzüm Onla Dolu...
Kaçmaya Çalışıyorum,
Kaçamıyorum...
Her Sabah Gözlerimi Onunla çıyorum,
Güneşe Günaydın Derken Karşımda Hep Onu Buluyorum...
Şimdi mi?
Yaktım Sigaramı Fotoğraflarına Bakıyorum... 
Hayır...!
Ben Üzülmüyorum,
O Üzüyor...
Ben Ağlamıyorum,
O Ağlatıyor...
Ben Sevmiyorum, 
O Kendini Sevdiriyor...
Ölü Bir Bedenden Farkım Yok...
Ruhsuz,
Duygusuz,
İfadesiz...
Onu Unutmam İçin Daha Kaç Beden Gerek Diye Soruyorum Kendime...
Cevap Bulamıyorum...
Gidip Ona Sormak İstiyorum,
"Nasıl? 
Nasıl Bu Kadar Çabuk Unuttun?
Hiç Canın Acımadı mı?
Gözlerin Hiç Aramadı mı Beni?" Demek İstiyorum...
Ama Şartlar İşte,
Yapamıyorum...
İstesem de Gidip Soramıyorum...
Neyse, 
Her Gün Böyle Düşüncelerde Kayboluyorum İşte...

Anlamsız Değil mi Gidenin Arkasından Bakmak? 
Hep Dönecek Umuduyla Yaşamak?
Gelmeyeceğini Bile Bile Birini Beklemek Zor...
Çok Zor...
Karşımda Onun Olduğunu Hayal Ettiğimde Söyleyeceğim Sadece Bir Şey Oluyor Hep; 
Özledim... 
Özledim Çünkü; Artık Ona Sarılamıyorum...
Özledim Çünkü; Kokusu Yok...
Özledim Çünkü; Seviyorum... 
Peki Ya Şimdi,
Şimdi Ne Olacak? 
Dünyayı Durdurmak Mümkün mü? 
Unutmak mı?
Öyle Bir Şey Yok ki...!





Hiç yorum yok:

Yorum Gönder

Not: Yalnızca bu blogun üyesi yorum gönderebilir.