25 Haziran 2016 Cumartesi

Hayatımın Not Defteri de Yok ki...!

Bir Defter Geçti Bu Gün Elime...
Kurşun Kalemle Yazmışım Niye İse... 
Okudum Ama O Günkü Ruh Durumumu Bilemedim...

Hayata Ne Kadar da İsteksizim... 
Nefes Almak Bile Zor Geliyor Bu Gün...
Penceremden Bakıyorum Dünyaya...
Hayallerim Küçülüyor... 
Yaşamak Zor,  
İnadına Yaşamak, 
İnadına Gülümsemek,  
Yaşama Tutunmaya Çalışmak….
Hangi Kareyi Yerleştirmeye Çalışıyorum Ömrümün Sayfalarına?
Neredeyim Şimdi Ben?
Adım Neydi Sahi Benim?
Nelerin Sıkıntısını Yaşadım?
Neler Bu Kadar İz Bırakmış Yüzümde?  
Hangi Acı Kanatmış Yüreğimi de Yüzüm Çizgiler İçinde Kaybolmuş? 
Kim Yakmış Bu Kadar?  
Nereden Başlamalıyım Hatırlamaya?
Hayatımın da Not Defteri de Yok ki...!
Sayfalarına Karıştırdıkça,  
Hayatımın Özetini Okuyayım....

Bu Kadar Küçük Bir Dünya, 
Böylesine Büyük Bir Tesadüfü Nasıl İçine Sığdırmıştı Anlayamamıştım... 
Bir Baktım Dizlerinin Dibindeyim...
Kapılıp Gittim Konuşmana, 
Bakmana, 
Sesine, 
Cümlelerine, 
Kelimelerine…
Seni Hissederken Ben, 
Yüreğimi, 
Bedenimi Bir Telaş Alır Götürdü Gökyüzüne Henüz Ulaşılamamış En Yüksek Noktalarına...
Bir Tek Seni Düşünürken Gerçekten Yaşadım, 
Bir Tek Senin Hayalinle Kendimi Yeniden Var Edebildim...
Seni Düşünürken Bambaşka Bir Ten, 
Bambaşka Bir Kadın Oldumm... 
Benliğimi, 
Ruhumu, 
Kalbimi Titrettiyorsun...
Bazen İçinizi Isıtıp,
Bazen Üşütüyorsun...
Anlatılmaz Bir Ruh Hali Bu Bende ki... 
Çünkü Ben Yalnız Seni Hissedip, 
Yanlızca Seni Düşünüyorum...
Kimse Koyamıyorum Yerine, 
Kimse Dolduramıyor Yerini...    
Seninle Geçirdiğim O Kısacık Zaman İçinde, 
Kendimi Boğuyorum...




Hiç yorum yok:

Yorum Gönder

Not: Yalnızca bu blogun üyesi yorum gönderebilir.