8 Kasım 2012 Perşembe

Sevinçler Biriktirdik; Sahte!

Neden Her Gülümsemen Sahte Diyor Bana Yüreğim?
Öylemiydi Sahi?
Her Gülümsemem Sahte miydi?
Haklıydı Belki de Kimbilir?
Hem Düşünsenize Ne Çok Korktuk Sahte
Bir Gülümseme Üretmekten ve Ne Çok Ürettik Sonra...
Her Gülüşün Altına Bir Üzülüş Her Üzülüşün Ardına da Bir Gülümseme Sakladık...
Hüzünlerimizi de Sahteleştirdik, Sonra Sevinçlerimizi Kursağımıza Hapsettik ve Gülümsedik Bir Kez Daha; Yine Sahte Yine Yersiz Yine Manasız...

Sahteleştirilmiş Yaşama Kahkahalar Biriktirdik; Sahte!
Sevinçler Biriktirdik; Sahte!
Hüzünler Ektik Yüreğimize Sahte; İçten İçe Tek Bir Gerçeklikle...
Kaybettik Sonunda Ruh'larımızı...
Her Gülüşün Altına Bir Üzülüş Her Üzülüşün Ardına da Bir Gülümseme Sakladık...
Hüzünlerimizi de Sahteleştirdik Sonra Sevinçlerimizi Kursağımıza Hapsettik ve Gülümsedik Bir Kez Daha; Yine Sahte Yine Yersiz Yine Manasız...!!!


Gerçeklik Arıyorum Şimdi Yüzlerde; Oysa Kendi Gerçekliğim Bile Uzağımda...!

Düşünüyorum da, Sanırım En Büyük Korkumuz Olduğumuz Gibi Görünmek...
Yumuşacık Kalbimizin Fark Edilmesi...
Naif Yönlerimizin Keşfedilmesi...
Cesaretsizliğimizin Anlaşılması...
Korkularımızın Paylaşılması Sanki Zarar Göreceğimizin En Büyük İşareti...
Kabuklarımızın Altında Kendimizi Saklamakta Ne Kadar da Ustayız...
Ve Ne Kadar Güçlü Korunuyoruz, Kalkanlarımızın Ardında  Hissedilmeden, El Değmeden, Sevgimizi Göstermeden...
Sahi Koruyor mu Bizi Çatlamamış Sert Kabuk?
Kimse İncitemiyor mu Duygularımızı, İnançlarımızı, Benliğimizi?
Yoksa Zarar mı Veriyor Bu Ürkeklik, Bu Kabuk Bize?
Hissettiklerimizi Gölgeliyor, Yansıtmıyor mu Gerçek Kimliğimizi?
Duygularımızı Bastırıyor, El Ele Tutuşmamızı Engelliyor mu?
Eğer Bir Yıldız Gibi Işıl Işılsam ve Bir Yıldız Kadar Parlak Ne Çıkar Ateşböceği Sansalar Beni? 
Güçlü Kapıların Arkasına Kilitlemesem Kendimi, Korkaklığımı, Sevgi İsteğimi Kayıtsızca Sunabilsem, Bu Sert Kabuğun Ağırlığından Kurtulabilsem Anlaşılacağım ve Bir Ayna Gibi Yansıyacağım Karşımdakine...
O da Çözülecek Belki...
Oysa Bir Görebilsek Bunu...
Güven Duygusuna Bu Kadar Muhtaç Olmasak...
Kırılmaktan Korkmasak...
Yaralansak...
Ne Olur Bir Darbe Daha Alsak...
Yeniden Açsak Kendimizi, Atabilsek Kabuğu...
Denesek...
Risk Alsak...
Yanılsak...
Tekrar, Tekrar Bıkmadan Denesek O Zaman Fark Edeceğiz Ne Kadar Özlediğimizi Birbirimizi...
Neler Biriktirdiğimizi,
Yüreği Daha Fazla Küstürmemek Lazım...
Sırtımızda Ağır Küfeler, Her Gün Katlanan ve Koşullar Bir Türlü Düzelmeyen...
Sevgiye Çok İhtiyacımız Var...
Ufukta Kara Bir Kış Görünüyor...
Ancak Birbirimize Sokularak Atlatırız O Günleri...
Kırın O Sert, O Ağır Kabuklarınızı...
Kurtulun Bu Yükten...
Korumuyor O Kabuklar, Aksine Zarar Veriyor Bize...
Yalnızlığa Mahkum Ediyor Bizleri...


Hiç yorum yok:

Yorum Gönder

Not: Yalnızca bu blogun üyesi yorum gönderebilir.