11 Kasım 2012 Pazar

O'nu Üşüten Rüzgar Değil Yüreğiydi...!


Gecenin Bir Vaktiydi Yine Yanlızlık Kapısını Usulca Tıklattığında...
"Hoşgeldin Yanlızlık" Dedi İçinden...
Yine Zamanını Hiç Aksatmadan Gelmişti...
Yıllar Olmuştu Onunla Tanışalı...
Gecenin Siyahına Yakışan Esrarengizliğiyle Gelip Penceresine Oturmuştu Sessizce...
İçinden Düşündü de Onunla Tanışalı Sanırım 15 Yıl Oluyordu...
Önceleri Çok Güzel Gelmişti, Çünkü Yanlızlığın Varlığı Olduğu Sürece Özlem Duyuyordu  Sevdiğine...
Ve Yanlızlık Gidince O Geliyordu Biliyordu...
Ama Unuttuğu Şeyler de Vardı...
Sonradan Kader Diyeceği Hayatın Gerçekleri Vurunca Birden Hasretler Artar Olmuştu...
Yanlızlık Aldatmıştı Onu, Artık Gitmez Olmuştu...
Bekliyordu Gitse de Ona Kavuşsa Diye Ama Olmuyordu İşte...
Ne Kadar da Uğraşırsa Uğraşsın Gitmiyordu...
Şimdi de Odasında Ona Bakıyordu...
Yerinden Usulca Kalktı ve Cama Doğru Yürüdü...
Biliyordu Camı Kapatsa da Yanlızlığı Yine İçeriye Girecekti Ama Kendini Bu Yalanla Kandırmaya Çalışıyordu...
Pencereye Geldi Ama Yanlızlık Kaybolmuştu...
Dışarı Baktı, Gecenin Sesini Duyuyordu...
Öten Birkaç Böcek Gecenin Karanlığını Bastırmaya Yetmiyordu...
Yıldızlara Bakmak İçin Başını Gökyüzüne Çevirdi Ama Bulutluydu Hava...
Arada Bir Kaç Tane Görünüyordu Ama Onlar da Parlak Değildi...
"Bu Gece Eski Dostları da Onu Terketmişti Anlaşılan" Dedi İçinden...
Pencereyi Kapatmak İçin Geri Çekildi...
Kapatırken Yüzüne Tatlı Bir Esinti Geldi, Durdu Bir An...
Kapatırsa Bu Sesleri Bile Kaybetmekten Korktu Bir An...
Hazır Yanlızlık Gitmişken Fırsat Vermemeliydi...
Pencereyi Öylece Bırakıp Geri Döndü...
"Birkaç Şarkı Dinler Biraz Huzur Bulurum" Diyordu Ama Hangi Kanalı Açsa Ruh'unu Parçalayan Notalar Yükselmekteydi Radyo'dan...
Hasreti Rahat Bırakmıyordu...
Sanki Her Sözde Bir Anı Her Anı'da Bir Gül ve Her Gül'de İse Kalbine Batan Dikenleri Hissediyordu...
Onu da Kapattı...
Oda'da Çevresine Bakınmaya Başladı...
Ne Vardı Onu Bu Yanlızlığın Pencesinden Kurtarabilecek?
Birden Cep Telefonunu Gördü, Hani Aylardır Arar Diye Beklediği Fakat Ondan Başka Herkesin Aradığı Telefonu...
Eline Aldı, Kimi Arasam Diye Düşündü Ama Sonra Saatin Farkına Vardı...
Hem Bu Saatten Sonra Kim Anlar Kim Dinlerdi ki Onu...
Sevdiğinin Adı Hasretti Onun İçin, Gelmeyişi İse de Hüsrandı...
Birden Hasret'ine Bir Mesaj Atmayı Düşündü...
Ama Ne Yazıcaktı ki...
Yorgun Yüreği Artık Dayanamaz, En Ufak Heyecanlanmalarda Bile Sızlar Olmuştu...
Şimdi de Sızlıyordu...
"Seni Çok Özledim! İyi ve Mutlu Olmanı Diliyorum, Unutulsam da Unutulmadığını Bilmeni İstiyorum, Sevgimle" Diye Yazdı...
Sonra da Gönder Tuşuna Bastı Fakat Mesaj Gitmiyordu...
Bir Daha Denedi Fakat Ne Fayda Gitmiyordu...
Birden Gerceği Anladı, Telinin Limiti Dolmuştu ve Yine Olmuştu Olan...!
Ondan Gelebilecek Bir Cevap Sevinciyle Atan Yüreği Yine Hüzünle Doldu...
Telini Kapatıp Yatağın Üstüne Attı...
Kimi Kimsesi Olmayan Bir Sokak Çocuğu Gibi Hissediyordu Kendini...
Soğuğun İçinde Aç ve Açıkta Kalmış Bir Çocuk Gibi...
Üşümeye Başladı Birden, Titriyordu...
Camı Kapamaya Gittiğinde Farkettiği İki Şey Vardı...
Dışarda Koskocaman Bir Karanlık Vardı ve Karanlığa Karşı Koyan Bütün Sesler Kesilmişti...
Farkettiği Diğer Şey İse Rüzgarın Artık Esmediğiydi, Onu Üşüten Yüreğiydi...!
Yine O Yanlızlığın Parmakları Dokunmuştu Kalbine...
Birden Gözünde Birkaç Damla Yaş Belirdi...
Ağlamayı Sevmezdi, Aynanın Karşısına Geçip Gözünün Yaşını Silecekti...
Ve Acı Gerceği Farketti...!
Yanlızlık Onunlaydı Hiç Olmadığı Kadar...
Aynada Kendisine Bakmadığını Hissetti, Çünkü Yanlızlık Acı Acı Gülümsüyordu Gözü Yaşlı Yüzünden Kırık Kalbine...!


Sevmek Neydi ki, Üşümek mi? Seninle Çok Üşüdü Yüreğim...
Sevmek Neydi Ağlamak mı? Onu da Yaptı Bilirim...
Neydi Peki Sevmek, Neydi?
Anlamamak, Değerini Bilememek Belki de Sadece Acı Çekmek?
Aslında Bu Kadar Kötü Olamazdı Değil mi? Yoksa Olabilir miydi?
Yoksa Hiç Üşümemiş miydi Yüreğim?
Yine Kandırdı mı Hazan Yüreğimi?
Bunlar Kötü Taraflarıydı Sonbaharın Yüreklerimize Yaşattığı...
Peki ya Tam Tersi? Bunların Tam Tersinide Yaşamadı mı Bedenler?
Yaşadı...
Hiç Güvenmezken Güvenmeyi de Bildi Elbet Zamanı Gelince...
Ve Belki de Kıskanmayı...
Üşümemeyi...
Onu Düşününce Sıcacık Olmayı da Bildi...
Esen Rüzgarla Üşümedi mi Ruhlarımız?
Sonra Birbirine Sarılıp da Isınmadı mı Geceye İnat?
Çok Sevemedi mi Kalplerimiz?
Sevdi Elbet...
Acaba? Sevdi mi Gerçekten?
Peki O Zaman Sevdiyse Ne Oldu? Ne Oldu O Sevgiye?
Artık Yağmurlar Geleceğini Göstermeye Başladı Bizlere...
Senin Gidişinin Ardından Uzun Süre Geçti, Değişen Bir Şey Yok Burada...
Yine Üşüyorum Bu Kış...
Bu Sefer Başka Bir Üşüme Aldı Yüreğimi..
Aslında Hiçbir Şeyi Bilmedik, Bu Yüzden Oldu Böyle...
Bilseydim Gelirdim...
Bilseydin Gelirdin...
Ama Bilmedim!
Ama Bilmedin!
Bir Çok Kişi Gibi Bilmedik Değer Denen Şeyi...
Yürekler Bin Parça Oldu...
Acaba Gerçekten Bilmedik mi Hiçbir Şeyi..
Yoksa Bildikde mi Olduk Böyle...
Ne Oldu?

Neden Aşk'ta Hep Acı Var?
Neden Mutlaka Bir Kalan Bir Giden Olur Aşk'ın Sonunda?
Neden Duygularını Göstermekten Korkar İnsan Aşk'ın İçindeyken?
Gözden Uzak Olan Gönülden de Uzak Olurmu?
Veya Göz Görmeyınce Gönül Ne Kadar Katlanır Görmemeye Görememeye?
Dün Sevecekmiş Gibi Davranan, Bugün Sevdiğini Söyleyen, Neden Yarın Sevmiyormuş Gibi Davranır Gerçekten Seviyorken?
Neden Çok Acı Çeker Kalan Gidenin Ardından?
Özlemeye Ne Kadar Daha Dayanır Peki Kalan?
Peki O Kalan Gideni Kaç Zaman Daha Dönecek mi Diye Gözetler?
Gözlerı Kanlanmaz mı Bakabildiğinin En Uzağına Bakarken?
Peki Kalan Daha Kaç Şiir Yazabilir?
Yazarken Titremez Elleri? 
Yüreği Sarsılmaz mı?
İçi Ezilmez mi?
Veya Hiç mi Yanmaz Yanakları Kalanın, Yazarken Gideni Düşündüğünde?


Şimdi Bir Demet Acı Var Ellerimde, Bir de Hüzün Buse'leri Tenimde...
Bir Masum Bekleyişti Benimkisi...
Yüreğimden Dökülenler Gözyaşlarım Kadar Saf'tı...
Sevmiştim!
Önüme Çıkan Engellere Rağmen Sevmiştim Onu...
Şimdi Masumca Gözyaşlarımı Akıtıyorum; Yaşatamadığım Sevda'mın Arkasından...
Toprağa Veriyorum Kurduğum Hayalleri...
Artık Ben "Sözlerin Sultanı" Değilim...
Sözlerin Sultanı Masallarda Yaşamaktan Yıprandı...
Gözyaşı Akıtmaktan, Beklemekten Yoruldu...
Şimdi Öylesine Çaresiz, Öylesine Yorgunum ki...
Giden Sevgilinin Arkasından Ağlıyorum...
Gitmesini İstercesine Dönmesini İstiyorum...
Çünkü;
Çünkü Ben O Sevgiliyi Çok Seviyorum...


İşte İçimi Yakan Ayrılık, Sonu Olmayan Sevgi...
Üstünü Örtemediğim Sen Varsın Derinlerimde...
Ömrüm Sen Kokuyor, Gözlerimde Sen, Sesimde, Nefesimde Sen...
Bütün Benliğimde Varsın Silmek İmkansız...
Bir Gün Seni Yazacağım Gönül Kalemimle...
Çıkmayan Silinmeyen Sevgimle Tüm Dünya Okumalı...
İşte O Zaman Tam Manasıyla Dünya Öğrenecek Bende ki Seni...!

Hiç yorum yok:

Yorum Gönder

Not: Yalnızca bu blogun üyesi yorum gönderebilir.