11 Mart 2015 Çarşamba

Bilirim Unutmadığını, Unutmayışımdan Bilirim...

Akması Gerektiği İçin Akıyor Zaman Yada Adı Zaman Olduğu İçin Akıyor Sadece... 
Zamanın Anlamsız Bir Diliminde Kaybolmuş Yaşanmışlıklar...
Tekerrür Eden Bir Yaşamın Ortasında Kalabalık Yalnızlıklar...
Akıp Gitmesi ve Beraberinde Her Şeyi Götürmesi Gerektiği Halde, Üstümüze Başımıza Bulaşmış Tüm Hüzün... 
Günler Geçiyor ve Unutuluyor Her Şey, Aslında Unutulmuyor da Sadece Göz Yumuluyor...

Bir Zamanlar Yazdığım Bir Şiirde; 
"Bir Garip Çığlık' tı Benim ki, Duyan Anlamadı, Anlayabilecek Olan Umursamadı... 
Garip Çığlığım Benim Sesini Çıkarmadı" Demişim... 

Hani Görünmez Olmak, Yok Olmak, Tüm Varlığını Tüm Varlıklardan Çekmek İster Bazen İnsan... 
Kim Bilir, Belki Yaşadıklarındaki Acının Sesini Karşı Dağa Duyuramamaktan Yorgun Düşünce Saklanmakla, Yitip Gitmekle Ses Çıkarabileceğini Sanmanın İşkencesini Aslında Kendisine Yaşattığı Anlar Vardır Bazen İnsanın, İşte Öyle Bir An'dı... 
Sesime Ağlıyordum... 

Hala Seni Anlatacak Satırlara Bir Giriş Cümlesi Bulamadım.... 
Sadece Seni Yazarken Kalemim Bu Kadar Kısır, Mürekkebim Bu Kadar Soluk....
Sakın Aklından Bile Geçirme, Şimdiye Kadar Yazdıkların Neydi Ya da Kimeydi Diye...! 
Tabii ki Yazdıklarım ve Daha Yazacaklarımın Hepsi Sana...
Gerçi Bende Olan Ne Varsa Hepsi Senin Ya...
Sabahlar Sana, Geceler Sana, Sözler Sana, Yazılanlar Sana... 
Sen, Böylesi Bir Servete Sahipken Dünyamda Ben, Sersefil Bir Durumda Kalemimle Seni Anlatacak Bir Giriş Cümlesi Karalıyorum Yıllardır Kağıtlara... 
Yazı Başlığım Hala Belirli Değil Sevgili, Ama Son Söz Ne Yazacağımı Biliyorum...
Bu Yazılanlar Servet İçinde Yaşayıp ta, Sefillere Bir Işık Vermeyenlere, Ya da Bu Servete Nerden Sahip Olduğunu Bilmeyenlere...

Yine Gri Karanlıkların Mürekkebine Düştü Yürek Kalemim… 
Denize Kıyısız Durgun Irmaklar Akıyor Gözlerimden…
Vakit Kimin Gözlerinden Dökülüyor Şimdi Usulca, Bilmiyorum…
Usanmadım, Uslanmadım...
Utanmadım Karşılıksız Sevmelerden...
Öğrenmedi Gönül Yaşlanmayı, Dünya Zamanıyla Gün Saymayı...
Cam Kırıklarının Dağılması Gibi Dağınık Kalbim... 
Her Parçası Başka Bir Yerde... 
Öylesine Kırıkla Dolu ki, Neresine Dokunulsa Can Yakıyor...
Can Yaktıkça Acıyor...
Acıdıkça Kanıyor...
O kanadıkça Ben Biraz Daha Eksiliyorum...!
Kendi Karanlığımda, İçimdeki Kırıklarımla Işıktan Yoksun Gün Be Gün Yaşıyor(muy)um?
Bilmiyorum...!

Seni Yaşamak, Bir Rastlantıydı...
Suyun Susuzluğa Yalvarmasıydı...
Bazen Önemsiz Bir Sözcük, Bazen Terkedilmiş Bir Sevinç, İçe Düşen Gizli Bir Sızı, Affı Olmayan Bir Suçtu...
Seni Yaşamak, Bir Kararsızlıktı...
Her Sabah Uyandığımda Elveda Hüzün VeyaMerhaba Hüzün Demekti...
Suçlu Tutkuları Çiseleyen Sonbaharda Islatmaktı...
Bahara Gülümsemek, İçli Bir Türküye Sığınmaktı...

Gittiğin Günden Beri Suskun Her Şey Sensizliğime... 
Hayalin Suskun, Şarkılar Suskun, Anılar Suskun, Rüzgar Suskun, Ben Suskun... 
Hayalin Nöbet Tutmuyor Artık Başucumda... 
Silmiyor Habersizce Gözyaşlarımı... 
Sarmıyor Bitkin Bedenimi… 
En Hain Şekliyle Gelmiyor Kabuslarıma… 
Odamda Beklemiyor Artık Beni... 
Yastığa Başımı Koyduğumda Olmuyor Yanımda… 
Yürümüyor Benimle Adım Adım Uçurumlarda... 
Okşamıyor Saçlarımı Derinden...
Hissetmiyorum O Naif Dokunuşları… 
Rüzgar Suskun Artık Sensizliğime ve Ben, Ben Suskunum Artık… 
Bekledim Geceler Boyu Bir Ses, Bir Nefes...
Senli Notalarla Avutmaya Kalktım Kendimi...
Hissetmek İstedim Gelme İhtimalini Yürekten...
Yoktun Ya, Varlığınla Doldurdum Tüm Odamı...
Senli Rüyaları Aldıp Koynuma Mutluluk Yalanları Fısıldadım Yüreğimin Kulağına...
"Bu da Geçecek" Yalanını Söyledim Bilmem Kaçıncı Kez Kalbime...

Uyutulmuş Aklımın, Korkak Yanlarıyla Yazıyorum Bütün Bunları...
Kimliksiz Güneşler Kadar Soğuk Hayallerin Kurbanı Aklım... 
Yok mu Çaresi?
Çaresizlik mi Şimdi Sendeki Beni Burkan!?
Uçurumlar Büyüyor Aramızda...
Uzadıkça Uzuyor Mesafeler ve Sözler Kısalıyor, Ama Acısı Hiç Azalmıyor Özlemelerin...
Hasret Prangaları Vurulmuş Yastık Nöbetlerinde Öldürüyorum Hıçkırıklarımı...
Susuyorum, Sustuğum Kadar Yoruluyor İçim...
Şiirlerin Üflemesi Üşüşüyor Satırlarıma...
İyi misin Oralarda!?
Kaldığın Bensizlik Hiç Acıtmıyor mu Seni!?
Eğer Yokluğum Yokluk Değilse Sende Bırak Yeniden Kalın İpler Örmeyi, İnceldiğimiz Yerden Kopmuşuz Zaten...
Bulduğumuz Gibi Bırakalım Bizi...
Sen Seçtin Bile Bensizliği, Bitmiş Bir Sevmenin Ucundan Tutsam Artık Sanane?!
Çıktığım Yolda, Seni Bulduysa Sevmelerim ve İsmine Sürdüğüm Du'alar Kadarsa Sözlerim, Varlığım, Azlığım, Hiçliğim ve Sensizliğim İçin Özür Dilerim...!

Önemli Değil Be Sevgili Yıkıp Gidişin...!
Gecen Şu Saatlerin Önemi Yok...! 
Takvim Sayfaları Günleri Düşüyor Bir Bir, Bana Ne? 
Bana Ne ki Geçen Günlerden Saatlerden?!
Önemli Değil, Geçen Zaman Olsun...!
Nasıl Olsa Sende Yoksun, Sende Düşüyorsun Gözyaşımdan...!
Takvimlerden; Günler, Gözyaşlarımdan; Sen Düşüyorsun...!
Önemi Var mı ki Senin İçin? 
Değeri Var mı?
Önemi Yok Be Sevgili, Odama Güneşin Vurmamasının, Farkımda Olmayışının, Unutuşunun Önemi Yok...! 
Önemli Değil Unutuşun, Ne de Olsa Hiç Hatırlamadın Beni …!
Sen'siz Cümleler Kuruyorum Şimdi Uzun Uzun...
Sen'li Cümlelerim, Yön Değiştirdi Sen'siz Cümlelere...
Önemsiz Bir Vak'a, Önemsiz Bir Durum Senin İçin…!
Yıkılan "Sen" Değildin, Sen'siz Kalan "Sen" Değildin, Anlayamazdın...!
Ne Farkeder? 
Ne Farkeder Bundan Sonra Gelmişsin, Gelmemişsin...
Çiçekler Solmuşken, Hayat Durmuşken, Aynalar Bile Artık Yalan Söylerken ve Ben Ölmeye Yüz Tutmuşken, Söylesene Ne Farkeder Gelmişsin, Gelmemişsin?! 
Olsun Önemi Yok Be Sevgili...
İsyana Lüzum Yok...!!!


Bu Yazılanlar Servet İçinde Yaşayıp ta, Sefillere Bir Işık Vermeyenlere, Ya da Bu Servete Nerden Sahip Olduğunu Bilmeyenlere...!

Hiç yorum yok:

Yorum Gönder

Not: Yalnızca bu blogun üyesi yorum gönderebilir.