23 Haziran 2022 Perşembe

Eğer Bir Gün Tekrar Merhaba Dersem Bloğuma...

 İnsanın Duygularını Anlatamadığı Anlar Olur Ya? 
"Kendini Bulman İçin Kaybetmen Gerek" Derler Ya Hani? 
Cam Kırığına Benzeyen Can Kırıklarını Toparlamak Çok Zor, 
Anılmayacak Anılarla Dolu Bir Hayatı Yazmak İse Her Şeyden Zor...!  
Ki, 
Benim Yaşamım Boş Bir Çerçeveye Benzer... 
Ve Ben O Boşluğu Dolduracak Birini Bulamam... 
Bazen Ölür Ölür Durur, 
Yine, 
Yeni, 
Yeniden Dirilemem... 
Bazen Biter Cümlelerim, 
Ne Bir Satır, 
Ne de Bir Söz Kalır Dilimde, 
Tek Bir Harf Yazıp, 
Tek Kelam Konuşamam... 
Ruhuma Ninniler Söylesem de, 
Uyutmayı Başaramam... 
Ne Zaman Bir Hayali Düşlesem, 
Gözyaşlarım Düşer Dudaklarımın Kıvrımlarımdan... 
Sessiz Sedasız Kopan Fırtınalar, 
İntihar Eden Hayaller, 
Ve Taşınması Zor Can Kırıklarıyla Ortada Kalakalırım... 
Bazen Kabına Sığmayan Bir Ruh Taşırım... 
Duymadığım, 
Yaşamadığım Acımsı Bir Tat Olur Dudaklarımda... 
İşte O Zaman Yeri Yurdu Belirsiz Düşüşlerde Kendimi  Bulurum... 
Yüreğimde En Büyük Pay Sahibi Olanlara, 
Vazgeçemeyeceklerime, 
Sözcükleri İnce Eleyip Sık Dokuyarak Kendimi Anlatmak İsterim, 
Ama Anlatamam... 
İşte O Zaman Bir Yağmur Damlası Gibi Kaybolmak, 
Bir Yıldız Gibi  Sonsuzluğa Kayıp Gitmek İsterim... 
Ama Ne Yağmur Damlası Gibi Kaybolabilirim, 
Ne de Bir Yıldız Gibi Sonsuzluğa Kayıp Gidebilirim... 

Karanlık Gecelerde; Yalnızlığı Yaşayıp, 
Sevmek Nedir, 
En Çok Ne Kadar Sevilir Düşünmeden... 
Severken Gökyüzünden Yıldız Koparmadan... 
İçmeden Sarhoşluğunu Yaşamadan... 
Suskunluğa Mahküm Edilerek, 
Cümlelere Sığınarak Yaşamadan... 
Acıyan, 
Kanayan Yanlarına, Kaybedecek Bir Şey Kalmamış Gibi Sarılmadan...
Masumca Beslediğin Hasret Kokulu Umutlarınla Vedalaşmadan... 
Anlatamadığın Duyguların Yası Bakışlarına Vurmadan... 
Dünden Kalma Hayallerle Anılara Sokulmadan... 
Sevdiğini Yazarken Yüreğin Fayları Kırılmadan... 
Aşkı Gözyaşlarınla Islatıp, 
Duygularınla Süzerek, 
Yüreğine Damıtarak, 
Aşk Gibi Rengarenk Açmadan... 
Sevda Gibi Buram Buram Kokmadan... 
Hasret Gibi Duman Duman Tütmeden... 
Özlem Gibi Hece Hece Dökülmeden... 
Dalga Dalga Depremler Vururken Düşüncelerini, 
Karşındaki Tuvali Rengarenk Hayallerle Süslemeden...
Kördüğüm Duygularını, 
Sır Olmaya Mahkum Hislerini Zamanın Kulağına Fısıldamadan; 
Beni Tanıyamazsın Sen...!
Göremezsin Ruhumun Derin Köşelerini...
Hissedemezsin Ateşlerde Demlenmiş Duygularımı...

Yine Anlatamadım Değil mi Anlatmak İstediklerimi?
Ben Kendime Bile Anlatamamışken Kendimi, 
Sana Nasıl Anlatayım...
Sorma Bana Nedenini, 
Bende Bilmiyorum... 
Bu Tükeniş Hiç Bitmeyecek,
Besbelli...!

Eğer Bir Gün Tekrar Merhaba Dersem Bloğuma, 
Yüreğimden Yüreğine Köprüler Kurar;
"Aşk, 
Sevda,
Hasret,
Yokluk, 
Sonsuzluk, 
Hala Varsın Bende,
Hala İçimdesin, 
Yüreğimin En Derinlerinde Varlığın... 
Unutamamışım Seni...
Ey Aşk...! 
Ben Geldim" Derim...





1 yorum:

  1. Hasretini Seviyorum...!
    Seviyorum Seni Özlemeyi... !
    İyi ki Vardın...
    İyi ki Dokundun...
    İyi ki İz Bıraktın Yüreğimde...

    YanıtlaSil

Not: Yalnızca bu blogun üyesi yorum gönderebilir.