19 Mayıs 2016 Perşembe

Söyleyin Ona; Eğer Birini Sevecekse Ruhunu İncitmeden Sevsin...!

Gece Çökeli Çok Oldu Şehrime... 
Herkes Düşlere Uğurladı Gözlerini... 
Bir Ben mi Kaldım Uyumayan?
Sanmıyorum...!
Daha Nice Nice İnsanlar Vardır Gözlerini Kapatmayı Beceremeyen...
Gözlerini Kapatıp Gecenin Gözyaşlarını Dinleyen...
Uzaktan,  Çok Uzaklardan Duyulan Hafif Bir Nağme, 
Parmak Uçlarımda Yürüyen Sakin Bir Esinti... 
Yağmurun Kollarında Hapis Uykularım... 
Gecenin Karanlığında Kayıp Rüyalarım... 
Kalbimin Odalarında Keskin Rüzgarlar Esiyor... 
Üşüyorum İşte...! 
Yağmura İmrenen Gözyaşlarım Yine Gözlerimden Düşüyor...
Yüreğimi Sıkan Elin Kıskacından Kurtulamıyorum... 
Susmakta Nafile, 
Sustukça Üzerime Geliyor Duvarlar... 
Karıştıkça Karışıyor Aklı Kalbimin...
Zavallı Bir Çocuk Gibi Ağlıyor...
Bazen Her Şeyi Bir Kaç Dakikalık Şarkının İçine Sığdırıyorum...
Biriken Yaşlar Notalarla Dökülüyor...

Sizin Hiç Gecenin Bir Yarısı Gözleriniz Doldu mu? 
Kirpiklerinizin Islandığını Fark Etmeden Ağladınız mı?
Ne Dediğini Bile Anlamadığınız Bir Şarkıyı Dinlerken Burnunuza Onun Kokusu Geldi mi?
Özlemek Ne Kadar Zor Bir Şey Haberiniz Var mı?
Tuhaf Bir Duygu Bu, 
Garip Bir His... 
İçine Bir Kez Düştü mü Geçmiyor Bir Daha... 
Zor...
Gerçekten Çok Zor Birini Gerçekten Özlemek... 
Ve Hiçbir Özleme Benzemiyor.... 
Uyandığında Kocaman Bir Boşlukla Karşılaşmak Mesela...
Ne Yapacağını Bilmeden Öylece Yatağın İçinde Oturmak... 
Uyandığında Aklından İlk Onun İsminin Geçmesi... 
Elini Uzattığında Tutacağını Hissetmek... 
Ve O...! 
O Aşık Bakışlarıyla Gözümün Menzilinde...
Kalbimin O Gizli Saklı Köşelerinde ki Gölgelerde... 
O Hep Sığındığım Limanımdı... 
Hırçınlaşıp, Sinirlenince Ona Giderdim...
Usul Usul,  
Fark Etmeden... 
Sığınırdım Sıcağına... 
Susmaktı Aslında Onun Kelimeleri... 
O Zaman Yağardı En Çok... 
Susmak Felaketti Ama Ona Mucizeydi Sanki... 
Susar ve Sustuğunda Sessizliğinden Yeniden Doğardı...
Zamanı Durdurur Öyle Giderdi Sanki... 
Gri Bulutlar Bırakırdı Ardında... 
Hep Aynı Kalmasını İsterdim...
Olmasa da Benim Olsun İsterdim...
Ufacık Bir Bakış, 
Belki de İki Satır Söz,
Yani Kelimeleri Benim İçin Olsun İsterdim...
Gözünden Dökülen Yaş Benim İçin 
Kalbi Sadece Benim İçin Atsın,
Bana Gülümsesin İsterdim...
Sadece Onu İstemiştim İşte...
Aşkı Benim Olsun İstemiştim...
Ama İmkansız...!
Gözleri Başkasını Ararken, 
Kalbi Başkasına Atarken, 
Elleri Başka Tenlerde Gezerken İmkansız...!
Şimdi Başkası Onun Kollarında... 
Teri Terine Karışmış,  
Nefesi Nefesinde Belki... 

İzin Verseydi Eğer, Buz Tutmuş Ellerim Ellerinin Sıcağında Isınabilirdi... 
Yorgun Kalbim, Kalbinde Soluklanabilirdi... 
Gözlerim, Gözlerinde Aşka Bulanabilirdi.. 
İzin Verseydi, Aşkı Onda Bulabilirdi Kimsesiz Yüreğim... 
Yalnızlığına Ses Olurdu Kelimelerim...
Renksiz Uykularına Rüya,
Ömrüne Nefes,  
Nefesine Ömür,
Ruhuna Ruh,  
Aşkına Aşk,  
Sevdana Sevda Olurdum...

Ağlayamamak mı Ona Yenilişimin Kanıtı?
Öylece Kalakalmak Belki de Çoğu Zaman...
Acı Çekmek Ölesiye...
İçimde Kopan Fırtınalardan Aslında Gözümdeki Yaşın Akmayışı...
Paramparça Ettiği Gururumun Son Nefesini Verişinden...
Merak Ediyorum O da Duyuyor mu Uzaklardan Gelen O Nağmeyi?
Görüyor mu Gökyüzünde ki Yağmur Yüklü Bulutları?
Dokunuyor mu Umutlarına?
Söyleyin Ona Kimsenin Kalbine Girmesin...
Eğer Birini Sevecekse Lütfen Acıtmadan Sevsin...
Onun Kalbini İyileştirmenin Yolunu Bulsun, 
Ve Kendinden Bile Onu Korusun... 
Canını Yakmadan, 
İçini Acıtmadan,
Ruhunu İncitmeden Sevsin...!
















Kadınlar Her Şeye Dayanıyor da İçinde Hissettiği Boşluğa Dayanamıyor... 
İçten İçe Yiyor Onu O Boşluk... 
Ne Kadar "Ayaktayım Ben!" Dese de Yıkılmışlığın Resmi Gözlerinde Asılıyor... 
Ama Onlar Bunu Fark Edemiyor... 
Belki de Farkediyorlarda, Yıkılışı Kabul Etmeyi Yediremiyorlar Kendilerine...
Çünkü Biliyorlar; Hep İnkar Ettikleri Gerçeği Gördükleri Anda Kapkara Bir Boşluğa Düşecekler... 
Bunun Olacağını Bildiklerinden Kabul Edemiyorlar Yenilgiyi... 
Zaten Yorgun Olan Ruhları Nasıl Kaldırsın Bir Yorgunluğu Daha...




Hiç yorum yok:

Yorum Gönder

Not: Yalnızca bu blogun üyesi yorum gönderebilir.