10 Mayıs 2016 Salı

Tanır mısın Aşk'ı?

Tanır mısın Aşk'ı?
Savaşmaktır Çoğu Zaman... 
Düşmanını Bile Tanımadan... 
Kıyasıya Kırankırana Bir Mücadeledir...
Yaşamaktır Aşk Etrafına Bakmadan... 
Söylenenlere Aldırmadan... 
Mutlu Edebilmek Belki Mutlu Olmadan...
Aşk! Güçtür Zaman Zaman... 
Çatışmaktır Tüm Değerlerle Karşı Karşıya Kalmaktır...
Aşk! Ölmektir... 
Yanmaktır... 
Kor Ateşlerde Kül Olmaktır... 
Aşk Mücadele Etmek, Savaşmaktır...
Aşk! Bunlara Rağmen Yaşanabiliyorsa... 
Ölünebiliyorsa Uğruna... 
Terkedilebiliyorsa Herşey Elbette Aşk'tır Yaşanan!
Kalplerinde Aşk İşaretiyle Doğar Kimileri...  
Yeryüzüne Gönül İndiremez Onlar...
Aşk İşareti İle Doğanlar Yaşarken Dünyaya Talip Olmazlar... 
Bilirler ki Ne İsteseler, Neyi Ansalar, Ne Kazansalar Aşk'ın Dışında
Hiçbir Şey Avutmaz Onları, Teselli Etmez... 
Gönüllü Sürgündür Onlar... 
İçlerinde ki Acı da O Kadar Derindir...
Kalplerinde Aşk İşaretiyle Doğsa da Bazı Günler Yorulur İnsan Karşılıksız Sevgilerinden... 
Yorulur Kendisini Anlatamamaktan...
Sevgilim Der, Sevgilim Der Ama, Sevgilim Dediği Yanında Değildir, Bilir...
Bazı Günler İnsan Soluksuz Kalır İçindeki Sevgili Olmasa Bile Karşısındakine Deliler Gibi Sarılır...
O Olmadığını Bile Bile Sonsuz Bir Umutsuzlukla Sarılır...
İnsan Soluksuz Kalmaya Görsün, Sevgili Diye Bütün Kaçışlarına, Kendine Yaptığı İhanetlere Sarılır...
İnsan Bir Kere İçindeki Aşk'tan Umudunu Kesmeye Görsün, Herşey Olduğunu, Her Yere Yetiştiğini Sandığı Anda Ortada Kendisi Yoktur Artık... 
Kaybolmuşluğa Çok Yakındır...
Daha Az Acı Çekiyordur Artık, Ama Daha Mutsuzdur Eskisinden... 
Daha Mutsuzdur O Işığı Acı Çekerek Özlediği Günlerden...

Soluksuz Kaldığım Kendime Bile Sakladığım Günlerden Bir Gün... 
Kaybolmuşluğa Yakınım... 
Işık Soluyor, Soluyor Tıpkı Sesim Gibi... 
Soluyor İçimdeki Aşk İşareti Gibi...
Öylesine Kaybolmuşum ki Bulamıyorum Artık İçimde Neyi Yitirdiğimi...
Öyle Uzaklaşmışım ki Kendimden, Kendimi Bulmak İçin Birine İhtiyacım Var...

Onunla Nerede ve Nasıl Tanıştığımız Önemli Değil... 
Gerçekten Değil... 
Kaybolmuş İnsanlar Birbirini Çabuk Buluyor... 
Umutsuzluk Umutsuzluğu Çağırıyor...
Konuşmaya Susamıştık... 
Sanki İkimizde Dilini Kültürünü Bilmediğimiz Uzak Ülkelerden Henüz Dönmüş Gibiydik Bu Ülkeye...
Oysa Böyle Birşey Yoktu... 
Hep Buradaydık... 
Hep O Işığımızdan Kaybolduğumuz Yerde...
O Işığı Orada Bırakıp Bu Dünyaya, Bu Hayata Gönül İndirdiğimiz, Herşey ve Her Yerde Olduğumuzu Sandığımız Yerde... 
Hep O Soluksuz Kaldığımız Yerde...
Daha Vakit Var, O Işığa Sonra Dönerim, Dediğimiz Bu Yerdeydik İkimizde...
Belki Aynı Gece, Belki Yıllar Boyunca Konuştuğumuz Yerden Birbirimizin Yüreklerine Geldik... 
Susuz veYorgun... 
Yaşamaya Aç, Ama Ölüme Dünden Razı...
Birbirimizin Yüreklerine Geldik... 
Belki İçimizdeki Acıyı Avutur...
Biraz Olsun Hiç Yaşamamış, Hiçbir Şey Bilmiyormuş Gibi Yapar...
İçimizden Bir Ömür Çalar...
Yitirdiğimiz ve Anlayamadığımız Ne Varsa Uzakta Bırakır...
Buradan, Bu Hayattan Yolumuza Devam Ederiz Diye Birbirimizin Yüreklerine Geldik...

Ama Olmadı...!
Bu Hayatta Sevgili Olarak Birlikte Gidecek Bir Yerimiz Yoktu...
Geçmişimiz Bizi Geri Çağırıyordu... 
Gidecek Bir Yerimiz Yoktu, Ama Kaybolmamıştık... 
Bu Yüzden Kahredici Bir Boşluğu Vardı Gözyaşlarımızın...
Sonra O Gitti, Yaramda Hiç Unutamayacağım Bir Ürperti Bırakarak Gitti...
Yaram ki, Kimse Onun Kadar Beni Anlayamaz...
Yaram ki, Onun Kadar Kimse Beni Sevemez...
Gözlerimden Çok İçimdeki Yaramı Sevdim Ben... 
Çünkü Ondan Başka Kimse Bana Beni Gösteremedi...
Herkese, Ama Herkese Yalan Söyledim, Ama Bir Tek O Biliyordu Hepsini... 
Bir Tek O Gördü Beni Kendimi Aldatırken...
Onu Unutmaya Çok Çalıştım... 
Yok Saymaya... 
Yaramı Unutup Herkes Ne Yapıyorsa Onu Yapmaya Çalıştım... 
Yaramı Unutup, Neyi Özlediklerini Bilmeyen İnsanların Özleyişlerini Sevdim... 
Bilmiyorum, Belki Bunu da Kendi Yaramı Unutmak İçim Yaptım Hep...
Anladım ki, Nereye Gitsem Sonunda Yarama Dönüyorum... 
Ne Yapsam, Ne Etsem Döndüğüm Tek Yer Yine O Eski Kalbim... 
Bütün O Oyunlardan Bana Kalan O Eski Yadigar...
Ne Kadar Sevse de İnsan, Tükenip, Yorulduğu Bir Saat Var... 
Herkesin Bencil Bir Ömrü Var... 
İşte En Çok O Zaman Hatırlarım O Eski Kalbimi...
Onca İnsana Kendimden Öç Alırcasına Dağıtrım Kalbimi...
Çok Sevdiğim Bir Yabancı Gibi Hatırlarım...
Mahcup Bir Özlemle Çağırırım Onu Dağıttığım Yerlerden, Hayatlardan, Yorgun ve Bencil Sevgilerden Utanarak... 
Sanki Kendi Kalbimi Geri Çağırmak Bir Suçmuş Gibi Çağırırım...
Güzellik ve Soyluluk Saklıdır O Kalpte... 
Kalbimdeki Kimsesiz Kalmış Güzelliğe ve Soyluluğa Vurgunumdur Ben...
Kendime, Bana Ait Olmayan Bir Kalp, Bir Yüz Alıp Kimsenin Bilmediği, Uğramadığı Bir Boşluğa Yerleşirim...
Herkes ve Her Şey Olmak İçin, Beni Çağırdıkları Her Yerde Olmak İçin Bu Boşlukta Yaşadım Kimsesiz, Bu Boşlukta Yüzüme Çarpan Kapılar... 
Bu Boşlukta Hızlandıkça Geciktiğim, Bu Boşlukta Çırpındıkça Yitirdiğim Her Şey Bana Aşk'sız Geçen Yıllarımı Hatırlatır... 
Bana Ondan Yoksun Geçen Anlarımı Hatırlatır... 
Böyle Zamanlarda Defalarca Çiğneyip Geçerim Kendimi Öç Alırcasına Kendimden... 

Bunları Bilince, Bunları Hissederek Yaşayınca Kimseye Kızamıyor İnsan...
Öfke Dönüp Dolaşıp Geliyor Yine İçte Patlıyor... 
İçimde Patlıyor, Çünkü Kime Kızsam En Sonunda Onu İçimde Buluyorum... 
Suçladığım Herkeste Biraz Ben Varım...
Kime Bağlansam Onda Haksızlık Ettiğim Ömrüm Var... 
Kime Koşup Sarılsam Onda Kolları Bağlı Erdemim Var... 
Kendini Tutsak Eden Sevgim Var...
Oysa Ne Yapsam O Yurtsuz Gecem, Susuz Bıraktığım Aşk'ım Beni Hiç Unutmaz, Sorar Hesabını...
Defalarca Gidip Gelerek Ömrümden, Kimlerdi Diye Sorar O Kanayan Yüz Bana...
Kimdi Bütün Gece Onda Yargıladıkların... 
İtildiğim ve Sığındığım Yüzümden Tek Bir Yanıt Çıkar, Tek Bir Ses... 
O Ses Der ki, Bütün Gece Yargıladıkların Aslında Sensin...
Bilirsin ki O Issız Gecede Bunu Sana Söyleyen Senin Sesindir... 
Sahibini Ancak Bu Issız Gecede Bulmuştur...
İçinde Soluksuz Bıraktığın Ses, İçinde Öyle Kimsesiz, Öyle Kanlar İçinde Bıraktığın Sahipsiz Yüzünün Sesidir...
"Ne Olur Sus ve Öfkelenme Der Bu Ses Bana... 
Boyun Eğ Bu Sese... 
Kabullen Onu... 
Bir Kez Olsun Kendi Sesinin Önünde Eğil Der...
Bir Kez Olsun Kulak Ver Ona... 
Kulak Ver Ona, Onun Neleri Yitirdiğini, Neleri Sonsuza Dek Kaybettiğini Bir Kez Olsun Anların Ağzından Duy...
Yüzünden Akan Kanı Bir Kez Olsun Öp... 
Sadece Gözyaşı Değil Onlar... 
Dokun Onlara, Dokun Kendi Kanına, Yitirdiğin ve Özlemini Çektiğin Her Şeyi Kendi Kanında Bulacaksın...
Orada Bütün Yargıladıkların Var... Orada Reddettiğin Bütün Ömrün Var...
Bu Hayattan Tiksinip Lanetlediğin Ne Varsa Hepsi Kanında Saklı...
Seni Terk Edip İhmal Edenler...
Seni Bir Türlü Anlamak İstemeyenler...
Seni Yargılayıp Dışarıda Bırakanlar Orada...
Orada, Seni Deliler Gibi Sevenler ve Senin İçine Bir Türlü Giremeyenler...
N'olur Bir Kez Olsun Onca İnsana Dağıttığın Kendini Geriye Çağır...
N'olur Bir Kez Olsun Anla, Ömründen Daha Uzağa Gidemezsin... 
Onca Yıl Susuz Bıraktığın Yüreğinden Daha Uzağa Gidemezsin...
N'olur Anla, Onca Yıl Kimsesiz Bıraktığın Yüzünden Daha Uzağa Gidemezsin...
N'olur Bir Kez Olsun Anla, Yarını Yok Sayarak Hiçbir Yere Gidemezsin"...

Yaşamak Ne ki?
Hem Kendini, Hem Sevdiklerini Durmaksızın Kimsesiz Bırakmak Değil mi?
Yaşamak Yüzünü Onca Yemine Rağmen Ortada Bırakmak Değil mi?
Yaşamak Her Gittiğin Yerde Bıraktığın Yüzleri Kanayarak Özlemek Değil mi?
Yaşamak, İçindeki O Sonsuz ve Tesellisiz Acının Tesellisini Bu Hayatta Aramak Değil mi?

Bu Hayatın Ne Yengisi, Ne Yenilgisi Teselli Etti Beni... 
Ne Zaman Kazandım, Ne Zaman Artık Kurtuldum Desem, Daha Derin Bir Boşluk Açıldı Önüme...
Bu Hayatın Kurallarıyla Ne Zaman Çıksam Yola, Kazandıkça Kaybettim,Yükseldikçe Alçaldım... 
Ne Aklımdan Kurtuldum, Ne Delirdim...
İçimdeki Erdem Öylesine Soluksuz Kalmıştı ki, Ne Zaman Bir Güzellik Görsem Ertelediğim Hayatım Gelir Aklıma...
Çünkü Ne Zaman Hüzünlü  Bir Gece Yaşasam Anlamsızca ve Kimsesiz Bir Ağlayış Gelir İçimden...
Ne Zaman Beni Bana Hissettiren Birine Sarılsam Çok Uzaktan, Çok Eski Bir Duygu Bana Rağmen, Bana İnat Yanımdan Geçip Gider...
Kimi Sevsem Hiç Olmadığım  Kadar Yalnızlaşırım...
Kimi Sevsem Bütün Hayatım Gizlendiği Yerden Çıkıp Gelir...
Kimi Anlamaya Çalışsam Hayatımın Boşluğu Çarpar Yüzüme...
Kime Elimi Uzatsam O Unutulmuş Ömrümle Karşılaşırım...
Kendimi Daha Fazla Ne Kadar Tüketebilirdim...!

Acıdan Ölürmü İnsan? 
Ölürmüş Anlayacaksın...
Duyacaksın Son Nefesimi Verdiğimi... 
Sensizliğimle Kayıp Gidişimi...
Acıdan Ölürmü İnsan? 
Ölür Göreceksin ve Çok Geç Olacak Ama Öğreneceksin...!

Hiç yorum yok:

Yorum Gönder

Not: Yalnızca bu blogun üyesi yorum gönderebilir.