18 Mayıs 2016 Çarşamba

Yazıklar Olsun Bu Duyguları Yaşatan Kişilere...!

Rüzgarlı Bir Hava Var...
Yağmur Yağmakla Yağmamak Arasında Çiseliyor...
Kimsenin Bilmediği, 
Söylemeye Cesaret Edemediği Sözcükler Esiyor Rüzgarda... 
Kafamız Karışık...
Sorular Beynimizin Merkezinde...
Bir Telaş Var İçimizde, 
Başımızı Öne Eğsek Düşecek Gibiyiz... 
Ellerimize Değiyor Kelimeler, 
Bir Bir Düşsün Diye Bekliyoruz, 
Olmuyor...
Gözlerimizde Bulutlar, 
Dilimizde Titreyen Bir Şarkı, 
Başımız Eğik, 
Yorgun Bir Heybe Var Omuzlarımızda... 
Gözlerimizin İçine Sigaranın Dumanı Düşüyor... 
Sessiz ve Derinden Uçurumlarda Benliğimiz...

Nasıl da Hazırdık Değil mi Aşk'a...! 
Bir Tek Kelimeye
Bir Cümleye Her Şeyi Yakıp Gidebilirdik...
Bir Yürek Bekliyorduk Değil mi?
Bir El, 
Bir Nefes...
Hepsi Tek Bir Buse İçindi Değil mi?
Bir Sıcak Sarılış,, 
Bir Çandan Dokunuş İçindi...
İliklerimize Kadar Aşıktık Biz Değil mi?
Bir Kere Aşkın Tokadını Yemiştik...!
Karşıdan Bakanlar Sevdalı Olduğunu Anlayabilmişti...
Herkes İçten İçe Kıskanmıştı Bizi...
Aşkı Yakalamış Şanslı Bir Kadın Olduğumuzu Düşündürtmüştü...
Aşktan Saçmalamalıydık Değil mi?
Asla Yapmayacağı İşler Yapmalıydık... 
Gözlerimiz Kör Olmalıydı Aşktan...
Görmediğimiz,
Görmek İstemediğimiz Çukurlara Düşüp, 
Uçurumlardan Düşmeliydik...
Girdaplarda Boğulmalıydık Değil mi Aşk Yüzünden?
Çok mu Seviyoruz?
Ellerine Dokunduğumuz 
Kokusunu Hissetiğimiz Her Anı?
Kaybedeceklerimizi Düşünmeden mi Seviyoruz?
Korkuyoruz..!
Ya Giderse?
Gider mi? 
Korkuyoruz..!
Ya Sevmezse?
Sevmez mi?
Korkuyoruz...
Çok Korkuyoruz...! 
Sahi Biz Sevmiştik Değil mi?
Saçlarına Düşen Yağmurlardan,
Ayağını Bastığı Yerlerden Kıskanarak Sevmiştik... 
Seviyorduk Değil mi?
Dünyalar Kadar Değildi Sevgimiz, 
Kalbimiz Kadar,
Gönlümüz Kadardı...
O Vazgeçilemezdi,
İstememiştik Kimseyi Böyle Yürekten Değil mi?

Ne Kadar Acı Değil mi Ara Duygularda Yaşanmak?
Günler Geçmiştir,
İçinizde Dahi Terkedemediğiniz Sizi Acımasızca Terk Etmiştir...
Ve Siz Anlamışsınızdır; 
Ne Unutulacak Kadar Nefret Edilen, 
Ne de Hatırlanacak Kadar Sevilen Biri Olduğunuzu... 
Hep Ara Duygularda Sevilmişsiniz İşte...
Ne Çok Önemli,
Ne de Çok Önemsizsiniz... 
Ne Varlığınız Bir Fazlalıkmış, 
Ne Yokluğunuz Bir Eksiklik... 

Oysa Siz Onu Düşününce,
Hafızanızda Canlananınca Sureti Sığmaz Bedeninize, 
Kalbinize...
Hep Büyür İçinizde... 
Çoğaldığını Hissedersiniz Hücrelerinizde...
Sanki Size Özel Bir İlaçmış Gibi Dolaşır Teninizde... 
Katta Kanınızın Akışını, 
Kalbinizin Atışını Durdurur Bazı Gecelerde... 
Bazen Aklınıza Gelir Gözleri... 
Bazen mi? 
Hayır...! 
Aslında Her Sabah Uyandığınızda Sanki Gözlerine Açarsınız Gözlerinizi... 
Gözlerinin Nehrine Dalınca Bir Başka Akarsınız...
Gözlerinin Sönmüş Kandillerini Sadece Ona Yakarsınız...

Yitirdiğimiz Umutlar Kadar Artık Yaşımız,
Bir O Kadar da Yasımız...
Bedenlerimiz Gölge Oyunlarında,
Ruhlarımız Serzenişte...
Her Gecenin Karası
Her Sabahın Mavisi Buz Tutmuşken Yüreklerimizde 
Ne Sevda Kaldı Bizde, Ne de Masalı...
Herkesin Bir Yettiremediği Var İşte Ömrüne...
Tutup da Getiremediği,
Başlayıp Bitiremediği...
Günlerin,
Gecelerin Avuçlarında Soldurur Kendini... 
Asla Sevmediğini, 
Hiç Değer Vermediğini, 
Her Şeyin Koca Bir Yalandan İbaret Olduğunu Anlar...
Sonra Kendine Olan Güvenini Yitirip, 
Yalnızlığına Geri Döner...
Sonrasında, 
Sevmek, 
İnanmak, 
Güvenmek,
Tüm Bunların Gerçekten Zor Olduğunu Anlar...
Yazıklar Olsun Bu Duyguları Yaşatan Kişilere...! 
Yazıklar Olsun İnsanların Duyguları İle Oynayanlara...!
Aşk'ı Hazmedemeyen Ne Kadar Adam ve Kadın Varsa Hepsine Yazıklar Olsun...!








Hiç yorum yok:

Yorum Gönder

Not: Yalnızca bu blogun üyesi yorum gönderebilir.