4 Mayıs 2016 Çarşamba

Biz Bekleyenler Olmaktan Hiç Utanmadık...

Ne Kadar da Derin Yalnızlıklarımız...
Düşlerimiz...
Özlemlerimiz...
Sevdalarımız...
Kuyudayız Sanki...
Derin,
Karanlık Bir Kuyuda...
Düştükçe Derinleşen Dipsiz Bir Kuyuda...
Çarpa Çarpa Duvarlarına,
Düşüyoruz Durmadan..
Seslenmek İstiyoruz,
Sesleniyoruz da, 
Ama Duyuramıyoruz,
Duyulmuyor Çığlıklarımız Dışardan...
İçten İçe Yandık,
Yandık Ama Duyuramadık Feryadımızı... 
Bazen Ağladık,
Ağladık Ama Gözyaşlarımızı Gören Olmadı...
Unutmak İstedik,
Unutamadık...
Yazdık Olmadı,
Söyledik Hiç Olmadı...
Dilimizin Ucuna Gelen Bütün Kelimelerimizde Onlar Vardı,
Ama Bunu Bir Biz Bir de Kelimelerimiz Bildi...!
Öyle Çok,
Öyle Çok Ağladık ki;
Denizler Kadar,
Gökyüzü Kadar Çok...
Ne Rüyalar Ne de Anılar Teselli Etmedi Bizi...
Ölesiye Özledik...
Aşktan, 
Sevdadan Yana Bir Çok Şey Gözbebeklerimize Düğümlendi...
Umarcı Gülüşlerin İç Yakan Kasvetindeydi Her Akşamımız... 
Mevsimlerimiz Hep Tenhalarda Dolaşırken, 
Öksüz ve Yetim Bırakmıştılar  Ümitlerimizi... 
Sabaha Gözümüzü Her Açtığımızda Hissettiğimiz Avuçlarımıza Damlayan Hayal Kırıklığı Oldu...
Kül Yoktu, 
Duman Yok Ama Cayır Cayırdı İçimiz... 
İliklerimize Kadar Ateşin İçindeydik...
Hep Hüzünlü Şarkılar Hatırlattı Onları Bize...
Kokularını Bile Özledik...
Her Telefon Çalışında Onlar Arıyor Sandık...
Bekledik Gelmelerini, 
Ama Gelmediler...
Yangınlar Yaşadık Yüreklerimizde...
Geceler Hep Üşüttü Bizi,
Geceler Ağlattı...
Yok Olmak İstedik,
Keşkelerimize Yenik Düştük...
Bir Ömür Sessizliği Çöktü Düşlerimize...
Her Gece Bekledik Onları... 
Her Gece Koynumuza Hasretlerini Alıp Uyuduk. 
Ve Her Gece Yalnızlık Sancısıyla Kıvranıp Durduk... 
Bütün Yollar Onlara Çıkıyordu Ama, 
Biz Asıl Onların Yollarının Bizimkisiyle Kesişmesini Bekliyorduk...
Bir Saray Kurmuştuk Düşlerimizden Masallarda Bile Olmayan...
Gözleri Yakıyor,
Elleri Eritiyordu Ellerimizi.. 
Onları Sevdiğimizi Söylüyorduk Uyurken Bile... 
Onlar Bilmese de Onların Geçtiği Yollardan Defalarca Yürümek, 
Kokularını Yaydıkları Sokakların Havasını Solumak istedik... 
Son Vedalarını Hatırladık, 
Gözlerini Kalbimize Gömüşlerini Çıkmamak Üzre,
Çıkamadılar da Zaten, 
Ne Kalbimizden Ne de Gözlerimizden...
Ellerinin Sıcaklığını Hissetmek, 
Anlamlı Bir Bakışın Huzurunu Duymak,
Bir İki Sözünün Rahatlatıcı Etkisiyle Sarılmak İstedik...
Geceler Öğretti Bize, Onları Onlarsız Yaşamayı...
Bizler Gecelerde Bir Hiç Olduk,
Gecelerde Yazdık Onlara Hiç Okumayacakları Şiirleri,
Ve Hep Gecelerde Yalnızlığı Seçtik... 
Gözyaşlarımız Düşerken Avuçlarımıza, 
Usulca Ağladı Şiirlerimiz... 
Resimleriyle Giderdik Özlemlerimizi...
Sevmekten Değil, 
Aşktan da Değil, 
Beklemekten Hiç Değil; 
Anlaşılmak İstendikçe Anlaşılamamaktan Yorulduk... 
Adlarıyla Beraber İçimize Oturan Vakitsiz Bir Sancı mıydı Yaşananlar,
Yoksa Bizi Alıp, Yerden Yere Vuran, 
Yüreklerimizin Harmanını Savuran Bir Rüzgar mıydı?
Aslında Suçlu Bizlerdik... 
Vazgeçmedik,
Vazgeçemedik Bizden Vazgeçenlerden...
Onlar Bizden Bizi de Alıp Giderken,
Biz Onlarsız Geçen Her Günü Yüreklerimize Kefenleyip, 
Geceleri Sessiz Çığlıklarımızla Harf Harf Onları Yazdık Sayfalara...
Sessizliğimizi Yüreklerimize Sürüp Seslerine Çığlıklar Yolladık… 
Güneşin Doğmayı Unuttuğu Saatlerde, 
Ve Yüreğimizde Kanayan Yürek Yaralarımızla,
Yüreklerimizin Yüreklerine Dokuşları İle Kurduğumuz Köprünün Karşı Tarafında Hep Bekleyenlerden Olmaktan Hiç Utanmadık...
Oysa Bilmiyorlardı,
Eğer Uzatsaydılar Ellerini,
Yüreklerinin Derinlerine İnip,
Yüreklerini Yüreklerimize Sunabilselerdi,
Beraber Besteleyecektik Aşkın Senfonisini... 
Ellerini Uzatsaydılar Belki de Ruhlarımız Tekrar Isınacaktı... 
Hayata Kapattığım Gözlerimizi Onlarla Açacaktık...
Çünkü Ruhumuzu Vermiştik Biz...
Adlarını Kalbimize Koymuştuk...
Gözlerini, Bakışlarımızın En Derinine Hapsetmiştik...
Adlarını, Adlarımıza Denk Bilerek, 
Bizi Onlar, 
Onları da Biz Bilmiştik...
Ne Vardı Onlarda Bilmiyorduk; 
Ama Biz Onlarda Huzur Buluyorduk...
Onlarla Olmak, 
Konuşmak, 
Durup Saatlerce Gözlerine Bakmak, 
Kokularını İçimize Çekerek Uyumak İstiyorduk... 
İmkansız Değildiler; 
Ama Yanımızda da Yoktular... 
Yorulduk Onları Hayal Etmekten; 
Tatlı Bir Rüya, 
Bir Düş Gibiydiler,
En Çokta Resimlerden İbarettiler; 
Ama Bir Yudum Su Gibi Hayat Veriyordular...  
Ne Vardı Onlarda Bilmiyorduk, 
Sadece Onları Seviyorduk...
Şimdi Uçurumun Kenarında Oturuyoruz... 
Bize Kalan Sessizlik,
Bize Kalan Acı Veren Onlarsızlık...
Olsun, 
Aşkı Değerli Kılan Bunlardır Belki de? 
Anlatılamıyor Olmasıdır Kim Bilir?
Onları Düşünüpte Yazamadığımız, 
Ya da Yazıpta Yollayamadığım Nice Mektupları Saklıyoruz Yüreklerimizin En İç Çekmecelerinde... 
Hayallerimizin Yorgun Kollarında 
Özlemlerine Sarılıp, 
Aşkın Ateşinde ki Bedenimizle  
Uyksusuzluğumuzun En Kör Vaktinde 
Onları Düşlüyoruz...
Çünkü Onlar Bir Şiir Her Birimizde, Mısralarında Özgürce Dolaştığımız...
Özledikçe, Yeni 
Yine,
Yeniden Dizeler Eklediğimiz...
Yüreklerinin Yollarından Geçip, 
Karalama Sayafalarda ki Şiirlerimizi Birbirine Bağladığımız...
İçimize Akan Yaşlar Acıtsa da Canımızı,
Yenilmeyeceğiz Canımızı Acıtanlara...!
Çünkü Biz Kadınız,
Çünkü Biz Derin Acılarımız Kadar Güçlüyüz...!
Onları Kaybetmeye Alışır mıyız Bilmiyorum, 
Alışmakta, 
Bilmekte İstemiyoruz...
Biz Düşlemeye, 
Onları Düşlerimizde Yaşamaya Devam Edeceğiz...

Belkide Çok Güçlü Olduğumdan Yanımda Değil Sevdiklerim,
Değer Verdiklerim...
Her Şeyi Atlatabilirim İnancı Var Hepsinde Çünkü...
Onlar Gel-Gitler Yaşarken Benim Net Olup Lafımın Arkasından Gidebilmem Ağır Geliyor Onlara...
O Yüzden Belki Herkes Okuyor Ama Anlayamıyor Beni,
Ve O Yüzden Sadece 3-5 İnsan Gerçek Beni Tanıyabilecek...
Çünkü Sadece Onlar Bunu Hak Edecek...!




Hiç yorum yok:

Yorum Gönder

Not: Yalnızca bu blogun üyesi yorum gönderebilir.