16 Mayıs 2016 Pazartesi

Yüreğinde Sevda Yeşertenler İçin Güneş Doğmaya Devam Edecek...


Sisli Havaları Severim,
Bilinmezliklere Götürür Beni...
Çayımı Yudumlarken, Yazdığım,
Sonrada Sildiğim Yazılarıma Bir Yenisi Daha Ekliyorum... 
İnsan Diyorum; İçten Duygularını Katarak Yazdığında Yazı Başka Oluyor,
Söz Başka Oluyor...
Başka Algılıyorum, 
Başka Algılanıyorum... 
Yazıyorum Yine Özlemle...
Özlemek Diyorum,
Derken Dahi Özlemle Anıyorum Onu...
"O" Derken Bile Özlemini Yaşıyorum...
Uzun Susmaların Ardından Gelen Sessiz Çığlık Gibi Mısralarım... 
Biraz Hoyrat Kelimelerim...
Ne Zaman Vuslata 
Dair Bir Söz Okusam Islak Kirpiklerimin Arasına Yüklerim Bütün Düşlerimi... 
Hani Bahar Gelir Isınır Ya İçi İnsanın? 
Kapı Arkasına Astığım Mevsimleri Yaşarken Ne İçim Isınıyor Ne Dışım...
Adsızım... 
Renksiz... 
Biraz da Eksik...

Kalp Denen Bir Şey Var Ya İnsanoğlunda?
Atıyor Sadece Umarsızca Hayatın Gerektirdiklerini Yapmak İçin...
Hayatın İçinde Binlerce Sürpriz Var;
Acı, 
Sevinç, 
Mutluluk,
Ve Bize Hitaben Tüm Duygular, 
Olgular... 
Gözlerin Nemlendiğini Hisetmek, 
Düşüncelerin Hep Akıp Gitmesi Bir Pınar Misali, 
Genzinin Yanması, 
Saatlerin Hep Hüzünlere Vurması
Ellerinin Koparcasına Uzanıp Tutamaması, 
Bedeninin İçinde Bir Beden Daha Varmışcasına Kıvranması... 
Tüm Bu Çelişkilerin Koynunda, 
Uykusuz Gecelerde Sonu Gelmeyen Sigaralarla Güneşin Beklenişi... 
Hayallere Dalıp, İç Çekişler...

Sevdik... 
Sevgi, Bizim En Güçlü Yanımız,
Ve En Zayıf Yanımız... 
Sevgi Telefondaki Apansız Bir Ses, 
Soluk...
Dokunmak Biraz...
Bilinmedik Zamanlarda Yanyana Oturup Gülümsemek... 
Pencere Önlerinde Ufka Dalıp Boşluklarda Yitip Gitmek... 
Sevgi, Baharın Yağmurla Getirdiği Özlem,
Ve Ne Olduğunu Asla Anlayamadığımız Yanımız,
Özlemini Her Gece Koynumuzda Hissettiğimiz, 
Ve Hiçbir Zaman Sevmekten Vazgeçmediğimiz Özelimiz... 
Belki de Gerçekten Söyleyemediğimiz Sözlerle Dolu Kalbimiz... 

Sevgililer Gördük, Seveni Yangınlarda Bırakıp, Yabancı Tenlerde Kendini Tüketen... 
İhanetler Gördük,
Yalanlar Gördük, Bizim Olan Her Şeyi Bir Bir Yağmalayan... 
Hayaller Biraz Daha Uzaklaşmaya Başladı Bizden... 
Bir Sonbaharı Hatırlattı Çehremiz... 
Kuşların Öttüğünü Bile Fark Edemedik,
Denizin Mavi Olduğunu...
Tükeniş Başladı Ömrümüzün Baharında...
Artık Ağlamak Vaktiydi; Ağladık... 
Apansız Terkeden Sevgiliye Değil, Kendimize Ağladık... 
Kendimize Ağlarken Aşka da Ağlamayı Unutmadık... 
Bir Gün Biter Bu Yalnızlık Diye Başladığım Yolun Kaçıncı Dönemecindeyim?
Belki Diye Sarıldığım Umutların Kaçıncı Tamirinde?
Beklemek Payımıa Düşen,
Ölüm Kadar Uzun Süren...
Buğulu Bir Camın Arkasında Bütün Gerçek...
Hayallerimi Umutlarımla Bağlayıp Gerçekleştirmek İçin Geçiyor Her Günüm...
Beni Çok Yanlış Bir Zamanda Yakaladığını Sanmıştım,
Ama Doğruydu Zaman... 
Nicedir Parçalı Bulutlu Bir Hayatın, Siyah ve Gri Tonlarda Yaşamaya Çalışıyorum Hüznü ve Yalnızlığı... 
Bazan Öyle Geçiyorum ki Kendimden, 
Düşlerimden, 
Yalnızlığım Bile Ağlıyor Bana... 
Biliyorum, Bu Bir Son... 
Ellerimi, 
Gözlerimi,
Ve Sevgimi İstemiyor Artık Yüreği... 
Teni Başka Tenleri Özlüyor... 
O Başka Sesler ve Başka Renkler Peşinde... 
Geceleri Onsuz Kaldığımda, 
Yalnızlık Bir Bıçak Gibi Saplanıyor Yüreğime... 
Yinede Gönlüme Birkaç Umut Kırıntısını Ekip,
Acemice Şiire Dönüştürüyorum... 
Her Dizesi Onu Anlatıyor, 
Her Dizesi O Kokuyor...
Her Dizesinde Hayali Oluyor... 
Gülüşü, 
Duruşu, 
Sesi Oluyor... 
Onunla Ayışığında Buluşmayı, 
Sarılmayı, 
Elini Tutmayı, 
Başım Göğsünde Nefes Almayı, 
Kokusunu Öpmeyi Çok İsterdim… 
Ne Çok İsterdim Onunla Gökyüzüne Kanatlanmayı,
Yüreğimi Sevince ve Mutluluğa Boyamayı...
İstediklerim Aslında O Kadar Basit ki, 
Belki de Bana Öyle Geliyor... 
Yaşadığım Sıkıntıları Üstüne Atmak Değil Derdim,
Tam da Tersi, 
Bütün Hepsini Unutmak İçin Ona Koşmak İstiyorum...
Yangın Yerine Dönen Kalbimi Aşkıyla Söndürmek İstiyorum... 
Öyle Uykusuzum ki Gecelerdir, 
Sürekli Uyandığım Huzursuz Uykulardan Bedenim Yorgun...
Başımı Göğsüne Koyar Koymaz Dalıp Gideceğim Mutlu Bir Gecenin Özlemini Çekiyorum...

Dermanı Yok Bazı Dertlerin, Biliyorum... 
İçim Rahat, Kendimden Fazla Kimseye Zarar Vermedim...
Hep Sevdim...! 
Öyle Büyük Sevdim ki Bazen, Sevdiklerim Altında Kaldılar... 
Kimine Fazla Geldim, Kimine Az Ama Aşkın Peşini Hiç Bırakmadım...
Öyle Günler Oldu ki, Kendi Acılarıma Bakıp Ürktüm... 
Zamansız Bir Gidişti Onunkisi...
Söyleyemedim Bunların Hiçbirini Ona,
Ama Hergün Kendime Söylüyorum İşte...
Bir Aptalı Avutuyorum, 
Kendimi Avutuyorum Kendimce...
Yaşıyorum Sahte Gülüşerle,
Anlıyacağınız Vaktimi Dolduruyorum İşte...
Yaşadığımı Sanmaya Devam Edin Siz ,
Benim İçimde Perde Kapandı..
Sadece İzliyorum Sessizce...
Unutmuş Değilim...
Sadece Yeni Bir Alfabe Arıyorum Yazabilmek İçin...! 
Yeni Cümleler Kurabilmek İçin...
Aradan Onca Yıl Geçti, İçimde Hala Yokluğu Kanıyor, 
Gözbebeklerimde Gözlerim Ağlıyor.... 
Bir Zamanın Tünelinde Ağrılı Şiirler Yazıyorum,
Sessiz Özlemlerimi Gömerek İçime,
Bir İmkansıza Yaslanıp, Kavuşmayı Bekliyorum... 
Yine de Kendimi Harcamak İstediğimi Bilmesin...! 
Şehrine Sırf Aynı Şehirde Nefes Alalım Diye Geldiğimi de Bilmesin...! 
Ve "Sen Ağlama" Dememi Beklemesin...! 
Ağlasın...!  
Gözyaşları Karışsın Yalnızlığıma...
Nasıl Bin Ölüp Bir Dirildiğimi Anlasın...
Ruhuma Yaklaşsın...
Nefesimi Kessin Dudaklarıyla... 
Usulca Saçlarımı Çözsün... 
Bahar Kokulu Saçlarımı Yüreğinin Kıyılarına Getirsin...
Başımı Koysun Göğsünün Ben Kokan Yastığına...
Sesiyle Dokunsun Üşümüş Kirpiklerime... 
Nefesini Bir An Tutup Benim Nefesime Versin Nefesini... 


Bu Sevda Masalını İstedim ki Herkes Okusun... 
Bizden Sonrakiler de Nasiplensin… 
O Sadece Bir Giz… 
Daha Ne Kadar Böyle Kalacak, 
Daha Ne Kadar Beni Bir Muammanın Ortasında Yaşatacak Bilmiyorum...
Bildiğim Tek Bir Şey Var ki; İnançlarımı Yıktığında 
Yüreğim Ondan Nefret Etmekten Utanmayacak, 
Nefretin Bile Asilliğini Yaşayacak... 

Dileğim Şudur ki, 
Her Kim Aşkını Bulmak İçin Yollara Düşmüşse, 
Ona Ulaşsın... 
Sevmeyi Öğrenmiş Kalpler Birbirini Bulsun... 
Bilinsin ki, 
Yüreğinde Sevda Yeşertenler İçin Güneş Doğmaya Devam Edecek..
Sevmeyi Bilenler Aşkı Bilmeyenleri Sevecek, 
Sonunda mı?
Tabi ki Acı Çekecekler... 

Çünkü Başka Türlü Kimse Onlara Sevmeyi Öğretemeyecek...

Hiç yorum yok:

Yorum Gönder

Not: Yalnızca bu blogun üyesi yorum gönderebilir.