11 Eylül 2016 Pazar

Kokusunu, Varlığını Hissediyorsanız Bayramlar Güzeldir…

Bilmem ki Ne Yazsam... 
Aklımdan Geçen Binlerce Düşünceyi, 
Yüreğimde Hissettiğim O İnce Ama Mahvedici Sızıyı Hangi Kelimeler Dizinine Sığdırsam...
Öyle Bir Çaresizlik ki Ruhumun Çektiği, 
Artık Çıkış Kapısı Aramaktan Usanmış Bedenim...  
Sahi, Taşınan Eşyalar Bile İki Omuza Paylaştırılırken, 
Nedir Bu Yürek Ağırlıklarına Karşı Olan Tek Başınalık? 
Üzerime Sinmiş Umursamazlığın Kokusu, 
İçimde Kocaman Bir Boşluk Var… 
Neden Diye Sormayın,
Bilmiyorum,
Ama Böyle Hissediyorum İşte… 
Azalıyorum Sanki Biraz Biraz… 
Mevsimler Gelip Geçiyor Yüreğimden… 
Çalkantılı Gönlüm… 
Başım Ne Kadar da Ağır Bedenimde… 
Taşımak Zorlaşıyor… 
Yaslasam Başımı Masama,
Kapanıverecek Gibi Gözlerim… 
Ben, Ben Değilim Gibi…
Yalancı Bir Hayatın, 
Yalancı Bir Gününde Toparlamaya Çalışıyorum Kendimi… 
Neler Aldı Hayat Benden, Neler Verdi?
Hiçbir Şey Yok Hesaba Vurduğumda…
Zaman…!
Hangi Zaman?
Geçmiş Gitmiş mi Yoksa Gelecek mi?
Hayat Akıp Gidiyor Zamanla Eş Zamanlı Olarak, 
Beni Parça Parça Yok Ediyor… 
Her Gün Bir Parçamı Daha Alıyor Benden… 
Götürüyor Bilmediğim Bir Yerlere… 
Soluyorum Bir Çiçek Gibi… 
Büküyorum Boynumu…
Duyguların En'lerde Yaşamak Bu,
Hıçkıra Hıçkıra Ağlamak Bazen...
Bazen Omuzlarımı Kaldıramıyorum, 
Taşıyamacağım Yükler Bindirilmiş Saki Yorgun Bedenime... 
Kim Bilir, Belki de Ben Yapmışsımdır Bunu,
Ben İstemişsindir Yorgun Olmayı.. 
Kendi Ellerimle Kendi Yorgunluğumu Yaratmışımdır Farkında Olmadan İsteklerimle, 
Hayallerimle, 
Umutlarımla...
O Kadar Kırılmışım ki, Mecalim Kalmamış Yeniden Varolmaya... 
Yürümek İstiyorum Sonsuzluğa, 
Kendi Ayaklarımla En Uzağa... 
Kaybolmak İstiyorum Belki, 
Belki de Tüm Kırık Parçalarımdan Kurtulmayı, 
Ama İmkansız, 
Nereye Gidersem Gideyim, 
Ne Yaşarsam Yaşayayım, Beni Bırakmaz ki Beni Bağlayan İpler,
Bırakmaz ki Kalbim, 
Hislerim...

Hayatının,
En Önemlisi Masum Gülüşlerinin Çalınması Nasıl Bir Duygudur Bilir misiniz?
Çok Seversiniz, 
Aşık Olursunuz,
Hatta Yapmamanız Gerektiği Halde Hayatınızın Merkezi,
Odak Noktası Haline Getirirsiniz... 
Yapmam Dediğiniz Her Şeyi Elinizde Olmadan, 
Körü Körüne Yaparsınız... 
Sonuç; Kimse Kendi Hayatına, 
Yaşamına Bakmadan Sizi Yargılar... 
Yaşadığınız ve Belki de Pişman Olmayacağınız Durumlarda Bile Sizi Bin Pişman Ederler, 
Cehennem Azabı Yaşatırlar...
Gururundan Tutun da Kişiliğinizi 
Unutarak Her Şeyi Ayağınızın Altına Alarak Yine Ondan Medet Umarsınız,
Ve Geriye Yıkılmış, 
Kahrolmuş, 
Her Bir Parçası Ayrı Bir Yana Dağılmış Bir Ruh Kalır...

Nedir ki Sevmek,
Sevilmek ? 
Mutlu Olmayacaksak , 
Bardağın Dolu Tarafıda Artık Boşalıyorsa Suç Kimde?
Soğuk Bir Sızı , 
Kocaman Bir Boşluk, 
Kaybolan,
Giden Zaman , 
Harcanan Sen... 
Bir İnsanı Mutlu Etmek O Kadar mı Zor?
Bir İnsanı Kendi İnsanlığından Şüpheye Düşürmek Bu Kadar mı Kolay? 
Ben Neyim,
Ya da Kimim, 
Ya da Nerdeyim Soruları Dolanırken Etrafımda Sen Kendinden Nasıl Emin Olabiliyorsun?
Nefret, 
Aşk,
Nasıl Bir İllettir Bu Olay?
En Kahrolası Cezayı İnsan Kendi Kendine Verebilir mi? 
Kesinlikle Evet...! 
Malesef...!
Bir Gün Önce Kalbin Kıpır Kıpır,
Yaşam Sevinciyle Dolu Olarak Uyanıyorsun, 
Bugün Uyandığında İse"Ne Yapıyorum Ben Bu Burada" Diye Düşünüyorsun... 
Dün Bütün Endişelerine Korkularına Yanıt Bulmuş Hissediyorken, 
Bugün Aklındaki Sorulardan Önünü Göremez Hissediyorsun... 
Daha Dün İçinden Şarkılar Mırıldanıp,
Sevincini Herkese Haykırmak İstiyorken, 
Bugün Tüm Sesleri Sonuna Kadar Kısmak İstiyorsun... 
Dün Kendinde Hayatı Olduğu Gibi Kabullenme Gücü Buluyorken, 
Bugün En İnce Şeylere Kırılıyorsun...
Yaşadığın Olaylar Hiç Ummadığın Gibi Çıkıyor...
Kendini Tanıttığı Gibi,
Ya da O'nu Tanıdığın Gibi Çıkmayınca Büyük Bozgunluğa Uğramış Oluyorsun... 
Yüreğin Acıyor, 
Nefesin Kesiliyor, 
Güvenin Kırılıyor...
Kuşkular, 
Kızgınlıklar, 
Kırgınlıklar Hepsi İçinde Birikiyor...

Bu Gece Çok Uzun Zamandır Sayamadığım Zamanlarımdan Kalanlardayım... 
Sözler Birikmiş Anlamı Olmayan,
Bir Cümlede Bile Yerini Doldurmayan... 
Geç Kalınmışlıklarla Yüklüyüm Bu Akşam... 
Kelimeler Bile Dökülemiyor Bu Ağırlıktan...
Bir Sessizlik Var İçimde... 
Tarifi Olmayan,
Tarifi de Olmaz Ya,
Sensizlik Gibi Bir Şey... 
Sensizliği Tarif Edebilsem Sessizliğimede Bir Anlam Yükleyebileceğim... 
Özlemi Anlatmak İstiyorum, 
Anlatılmıyor... 
Sensiz ve Sessiz Duygularımın Duvarlara Vuruşunun Sesini Dinliyorum... 
Zor...! 
Hem Sensizliği Hem Sessizliği Taşımak... 
Sızlayan Yara Değil ki Yürek,
Kapanmıyor Bir Bantla... 
Sarılmıyor ki Sargı Beziyle... 
Kapatsa Kapatacağım, 
Sarsa Saracağım... 

Ne Olursa Olsun "Seviyorum"Diyebiliyor İnsan Bazen, 
Bütün Hatalara Göz Yumup "Seni İstiyorum" Diyebiliyor,
Ve Bunu Dedikten Sonra Ne Kadar Güçsüz Olduğunun da Farkına Varıyor... 
İçinde ki Onu,
Aynada ki Kendini Bulamıyor...
Arada Bir Susmak, 
Yalnız Kalmak İyi Geliyor İnsana...
Herşeyden, 
Herkesten Biraz Uzaklaşmak...
Yalnız Olduğu Zamanlarda Büyüyor Sanki İnsan...
Yalnızlık İçin Tek Kişiliktir Derler, 
Hiç İnanamadım Buna... 
Ben Her Yalnız Kaldığımda Gözlerim Neye Baksa Seni Görürüm... 
Bir Ses Duysam Sen Konuşuyor Olursun... 
Her Telefona Sen Çıkarsın... 

Söylemiştim Ya,
Yazdığım Her Satır Biraz Daha Yaklaştırıyor Seni Bana, 
Beni Sana... 
Öznesi Sen Olunca Daha Bir Güzel Oluyor Cümlelerim... 
İki Kelimeyi Bir Araya Getiremeyen Ben, 
Değme Yazarlara Taş Çıkartır Oldum Gittiğinden Beri... 
Çok Özlüyorum Galiba... 
Rüyalarımda Bu Kadar Sık Görmek Nedir ki? 
Hep Aynı Sızı Yüreğimin En Gizli Yerlerinde, 
Hep Aynı Duygu...
Uyandıktan Sonra Anlıyorum Aslında Seni Nasıl Özlediğimi, 
Yokluğunun Beni Nasıl Eksilttiğini...
Herşey Geçse de Kokun Geçmiyor... 
Bir Senin Tenin Kokusu 
Bir de Parfümünün Kokusu Var Zihnimde, 
Burnumda...
Hani Gittin Ya?
Ne Çok Şeye Benzetir Oldum Seni,
Ama En Çok da Geceye...
Ne Zaman Tükendiğimi Hissetsem O Tuttu Kollarımdan... 
Sen Diye Onu Aldım Koynuma...
O Derin Karanlığında Yitip Gittim... 
İmlası Bozuk Bir Çocuk Oldum Gittiğinden Beri... 
Her An Değişiyor Satırlarımın Havası...
Bazen Uslu Bir Çocuk Gibi Oluyorlar Başımı Kaldırıp Duvardaki Hayalini Gördüğümde... 
Sen Gittin Sevincimi Kaybettim... 
Dudaklarım Sus Kesildi Ardından, 
Sustum... 
Gel Desen Gelirdim Oysa.. 
Git Dedin, 
Ve Gitmeyi Tercih Ettin... 
Bensizliği Seçtiğin İlk Gün, 
İlk Dakika, 
İlk Saniye...
Nefesimin Kesildiğini Hissettim... 
Ağlıyordu Yüreğim, 
Ağlatıyordu Gözlerimi Gidişin... 
İşte Böyleyim Gidişinin Ardından... 
Matemini Tutuyorum Sensiz Günlerin... 
Aşkın En Karanlık Yerlerindeyim...
Yüreğimin Can Kırıklıklarından Akan Kanları Işık Yapmak İçin Çabalıyorum Kendimce... 
Susmalarımın Nasıl Bir Çığlık Olduğunu Kimsenin Anlayamadığı Bir Yerdeyim...
Fırtınalar Kopuyor Fakat Benden Başka Kimse Etkilenmiyor Bu Rüzgarlardan, 
Ve Ben Her Rüzgar Vuruşunda Yere Düşüp Sürükleniyorum Aşkına... 
Sana Müptela Bir Ruhum Ben...  
Bir Yanım Sevda, 
Bir Yanım Aşkın Rengine Bulanan Gökkuşağı... 
Sensizliğin Ortasında Kalan Bir Ruhun Aşk Diye Seni Arayan Yanıyım...
İstersen Yeniden Yola Çıkabilirim Senin İçin...
Gelebilirim Sana...
Sıcacık Ellerimle Isıtabilirim Hayatını...
Kaybolabilirim Kolların Arasında..
Veya El Ele Yürüyebiliriz Bir Parkta
Ve Sen Durup Durup Öpebilirsin Dudaklarımdan...
Öyle Çok Şey İstememiyorum,
Dizlerinde Yatmak İstiyorum Bütün Yorgumluğumla...
Başımı Okşamını,
Çocuk Kalan Yüreğimdeki Mutluluğumu, 
Çocuksu Gözleride Görmeni İstiyorum... 
Büyümek İstiyorum Yanında,
Her Şeyi Unuturak Büyümek,
Ve Büyütmek... 
Dokunabilsem Sımsıcak Yüreğimle Sana, 
Belki Anlarsın Samimiyetimi, 
Sana Olan Duygularımı...
Çok Şey mi İstedim? 
Çok mu Zor? 
Ben miyim Yoksa Zor, 
Zor Olanı mı Seçtim...!

______________________________________

Bir Gelenektir, 
Genelde Köşe Yazarları Bayram Yazıları Yazarlar,
Blog'u ve Sayfası Olanlar da...
Umutların Artması İçin, 
Sevinçlerin Çoğalması İçin, 
Sevindirmek için, 
Sevinmek İçin Yazarlar,
Ama Benim İçimden Bayram Yazısı Yazmak Gelmiyor...
Yarın Bayram, Ama Ben Hiçbir Şey Hissetmiyorum...
Ne İçime Sığmayan Coşku, 
Ne Sevinç,
Ne de Yastığımın Altına Koyduğum Düşlerim Var... 
Bayramlar mı Anlamını Yitirdi, 
Ben mi Duygularımı Bilmiyorum...
Sırtımda Dünyanın Yükü, 
Beynimde Bunca Soru Varken Bayramı Düşünmek Neyime... 

Herkes Farklı Bir Umutla ve Beklenti İle Bayramı Bekler...
"Unutuldum" Düşüncesinde Olanlar Hiç Olmazsa Bayramda Hatırlanmak İster...
Kendisini Yalnız Hissedenler Bayramda Sesler Duymak İster...
Kimisi Ana Babasının Elini Öpmek İster Bulamaz,
Kimisi Uzatılan Eli Öpmez...
Kimisi Sevgiyi Saçarak Yaşar Bayramlarda, 
Kimisi Gönlüne Kilit Vurur,
Açmaz Gönül Evinin Kapısını...
Herkesin Bir Bayramı Var ve Bayramlar Elbette ki Güzeldir,
Sevdiklerimizle Bir Arada Bulunmak, 
Onlara Dokunmak, 
Konuşmak Bayramın Kendisidir...
Ya, Hiç Olamayanlar?  
Sadece Bir Fotoğraf Karesinde Yaşayanlar?
Her Bayram Mezar Taşına Sarılanlar?
Düşündünüz mü Onları?
Onların Bu Bayramı Nasıl Geçireceklerini,
Neler Hissedebileceklerini Düşünün…
Evet Bayramlar Güzeldir,
Ama Yakında Olsun Uzakta Olsun Sesini Duyduğunuz, 
Elini Tutuğunuz, 
Kapısını Çaldığınız, 
Sarıldığınız, 
Konuştuğunuz İnsanlarla Güzeldir...
Güzelliklerin İçinde Sevdikleriniz Var İse,
Kokusunu, 
Varlığını Hissediyorsanız…
İçinde Sevgi Varsa,
İçinde Umut Varsa,
Elini Tutan Bir El Varsa Güzeldir...

Yine de Mutlu Bayramlar Dileklerimle, 
Sevdikleriniz, 
Ve Sevenlerinizle Hep Birlikte,
Ve Sevgiyle…





Hiç yorum yok:

Yorum Gönder

Not: Yalnızca bu blogun üyesi yorum gönderebilir.