29 Kasım 2020 Pazar

Zamansız, Mekansız, Sınırsız Hisler...

Ne Yazarsam Anlatabilirim Beni? 
Tamamlayabilirim Sözlerimi? 
Ne Desem, 
Ne Söylesem ki Anlatmaya Yetsin, 
Eksik Kalmasın? 
İyisi mi Kelimeleri Arıtmadan Olduğu Gibi Yazmak... 
Yüreğimden Kopup Gelenleri Sayfalara Yansıtmak... 

Eksik Bir Şeyler Var Anlatamadığım... 
Bilemediğim, 
Söyleyemediğim Bir Şeyler Var... 
Şey Gibi...! 
Sabahıma Hüzünlü Bir Sessizlik, 
Akşamıma Derin Bir Karanlık, 
Söyleyecek Sözler Varken Susuş, 
Çekip Gidecekken Kalış, 
Mutsuzluklardan Yoruluş, 
Bir Yanı Hep Yarım, 
Hep Eksik Kalış Gibi... 

Şey Gibi...! 
Yavaş Yavaş Saçları Ağaran Gecelerde Fırtınalar Koparken, 
İşgal Altındaki Duygulara Gem Vuruş... 
Nerden Geldiği Belli Olmayan, 
Götürdüklerinden Arta Kalan, 
Zamansız, 
Mekansız, 
Sınırsız Hislerle Bocalayış, 
Fersiz Düşen Düşleri Hayallerle Şahlandırış... 

Şey Gibi...! 
Solgun Bakışları, 
Sessiz Hıçkırışları Sessizliğin Çığlıklarıyla Örseleyip, 
Labirentlerin Açmazlarına Kilitleyiş... 
Halden Düşmüş Kelimeleri Karanlığa Teslim Edip, 
Sancılı Uğultularıyla, 
Çarelerin Çaresizliğinde Kayboluş... 
Mil Çekip Umutlara, 
Hayattan Satır Satır Siliniş... 

Şey Gibi...! 
Gözden Uzak Olup, 
Gönülden Irak Olmayanı Arayış, 
Ama Bulamayış, 
İstesen de Dokunamayış...
Bir Bekleyiş, 
Bir Çaresizlik, 
Ulaşılamazlık, 
Arayıp Bulamamazlık...
Sonrasında Kanayan Bir Yara... 
Hiç Bilinmeyen Özlemle, 
Bitmek Bilmeyen Hasretle, 
Gözlerinde Yoruluş, 
Sesinde Kayboluş,
Ellerinde Eriyiş... 

Düşünüyorum, 
Hayal Ediyorum, 
Ama Anlatamıyorum... 
Eksik Bir Şeyler Var... 
Bu, 
Istırabın Esareti... 
Ağır Yükün Çaresizliği... 
Hiç Yaşanamayan,
Tatmak İsteyip de Tadılamayan, 
Yapmak İsteyip de Yapılamayan Şey Gibi... 
Belki de Med-Cezirlerde Boğulup, 
Mutsuz, 
Umutsuz, 
Ama Özlem Dolu; 
Uzaklaşsan Donacağın,
Yaklaşırsan Yanacağın Çılgın Bir Aşk...
Ulaşılmaz Bir Sevda...  

Sahi, İnsan Yaşarken Koskoca Bir Mezar Olabilir mi?
Tutamadığın Eller,
Öpemediğin Gamzeler Senin Sayılabilir mi?
Ayrılık Kokmaz mı Caddeler?
Avuçlara Karlar Yağmaz mı?
Yazın Gölgen,
Kışın Yağmurun,
Gündüzleri Güneşin,
Geceleri Ay Işığın Yok Olmaz mı?
İç Çekişlere Neden Olan, 
Varlığı Kanıtlanmış Duygular, 
Öpmeye Kıyamadığın Dudaklar,
Ömrünce Bakmak İstediğin Gözler,
Gülümseyişleri Hatırlatan Gamzeler,
Dokunurken Titrediğin Eller Toprağa Gömülür mü?

Sahi, Geçen Zaman mı Yitik,
Yoksa Anılar,
Zamanlar,
Yıllar mı Mağdur?
Takvim Yapraklarını Tek Tek Koparıp Yakmak Mümkün müdür?
Neler Geride Kaldı, 
Bundan Sonra Neler Yaşanır?

Yok Yok...!
Olmuyor,
Anlatmaya Yetmiyor Kelimeler,
Hala Eksik Bir Şeyler Var Anlatmadığım... 
Eksik Bir Şeyler Var Yaşayamadığım...
Bu Bir Belirsizlik, 
Bir Bilinmezlik...
Şey Gibi...!
Sonu Gelmeyen Düşlerin Zincirlerini Kırsan da,
Girememek,
Sokulamamak Yüreğine...
Bu Çelişkilerle,
Med ve Cezirlerle, 
Anlamını Bilmediğin Kelimelerle,
Söylemeye Korktuğun Cümlelerle,
Umutlar Yarınlardan Daha Umutsuzken,
Daha Fazla Ne Denir ki?
Bir Yürekte Nereye Kadar Gidilir ki?



Hiç yorum yok:

Yorum Gönder

Not: Yalnızca bu blogun üyesi yorum gönderebilir.