29 Nisan 2017 Cumartesi

Zamansız Ayazlar...

Hasret Rüzgarları Yine Küstahça Esiyor Gönül Şehrinde...
Gözbebeklerinde Zamansız Ayazlar, 
Gözleri mi?
Onları Hiç Sormayın,
Tabir-i Caiz İse Gökkuşağı Yorgunu,
Özlemleri Döküyor Kirpiklerinden...
Dipsiz Kuyulara Dökerken Umutlarını, 
Dipsiz Yalnızlıklarda Volta Attırıyor Yüreğini...
Binlerce Parçaya Bölünürken,
İçindeki Gizin Sancısı Dışarıdan Duyulmuyor...
Hava Nem Kokuyor,
Matemin Her Tonuna Bürünüyor Özlemleri...
Dolmuyor İçinde ki Boşluk; 
Ne Yağmurla, 
Ne de Güneşle...
Gitmiyor Birikmiş Özlemleri,
Gitmiyor İşte Rüzgarlarla...
Yokluğu Yokluğuna Karıştığından Beri;
Bitmeyen Günü, 
Gitmeyen Dünü Oldu...
Yüreği Zemheride Kaldı,
Teninde Üşüdü Kışlar...
Oysa O Yüreğini Sevgiyle Isıtırdı... 
Ne O?
Sevgisi mi Tükendi ki,
Kalbi Üşüyor? 
Umutlarını Güneş Bile Isıtmıyor...
İçinin Üşümesinin Nedeni, 
Gelmeyecek Olanı Beklemek Değil,
İçini Acıtan; Gelmeyecek Olduğunu Biliyor Olmasından... 
Oysa O Onla Öğrenmişti Birinin Gözlerinin İçine Bakmayı,
Gözlerinden Yüreğine Akmayı,
Bir Nefesin Rüzgarını İçinde Hissetmeyi...
Ve Ona Öğrendi Nefesinin Yokluğuyla Üşümeyi...
Yüreğini Sessiz Gecelerde Susturmayı...
Ona Deliler Gibi İhtiyaç Duyarken,
Hayaliyle Yetinmeyi...
Onu Onsuz Yaşamayı,
Rüyalarına Sansürler Koymayı...

Sahi, Bu Kaçıncı Güneşi Beklerken Kayıp Yıldızlarla, 
Gecelerin Çelmesine Adımlarının Takılması? 
Kaçıncı Geceden,
Kaçıncı Yüzyıldan Kalma Yüreğindeki Çarpıntı? 
Hangi İklimlerden Düştü Bu Hicran Kirpiklerine? 
Keşke Bunları Anlatacak Bir Cümle Bulabilse;
Yalnızca Bir Cümle...
Öyle Bir Cümle Olsa ki;
Uçuşan,
Savrulan,
Dokunamadığı,
Hücrelerinde Tutamadığı Duygularını Anlatsa...
Ya da Boş Ver...!
Kırık Dökük Bir Sandıktaydı Zaten Senin Düşlerin...
Ve Sen Ne Zaman Sığdırmaya Kalksan Sevinçlerini Yüreğine, 
Ne Zaman Yüreğin Bir Kuş Gibi Çarpmaya Başlasa, 
Yağmurlar Yağmadı mı İnadına?
Dinmeyen Yağmurlarda Kaybolmadın mı?
Rüzgarlar Dövmedi mi Yüreğinin Kumsallarını? 
Düşlerin Kırılmadı mı Paramparça? 
Hüzün Ağlamadı mı İçinde Yüreğini Kanata Kanata? 
Ölü Duvarların Gölgesinde Hüzünlerini Saklamadın mı?
Gözlerini Uçsuz Bucaksız Derinlere Bırakmadın mı?
Sırılsıklam Rüyaların,
O Rüyalardan Nefes Nefese Uyanışların,
Gecenin Tam Orta Yerine Düşmedi mi?
Kesilen Soluğunla Büyümedi mi Gözbebeklerin?
Sahi, Kaç Kez Gittin Kapısına,
Ve Kaç Kez Çalmadan Döndün?
İçtiğin Kahven de Kaç Kez Yudumladın Onu?
Ve Kaç Kez Yandın Cehenneminde?
Biliyorum Şimdi Hangi Zamana Sarılsan, 
Bir Buluta Takılıyor Gözlerin,
Güne Geceyi İndiriyor Yüreğin,
Ama Sen Yine de Boş Ver;
Mühürlediğin Yerde Kalsın Suskunluğun,
İçinde Kalsın; Derin Ağrıların...
Kavuşamayan Özlemler Biriktir Ceplerinde...
Umutlarını Umutsuzluğa Devret;
Sevdalı Yanından Uzak Dur...!
Yoksa Bir Son Daha Yaşanacak Gözlerinde...
Hücrende ki Karanlıkta Bir Çığlık Daha Duyulacak...
Boş Ver...!
Hayat İşte;
Kimi Düz Yolda Düşüyor,
Kimi Uçurumdan,
Seni de Düşlerinden Düşürdü,
Canının Yanması Bundan...
Boş Ver...!
Hayale Sığmayan Sevdalara Özenme...
Sessizlik Çarparken Yüzüne,
Damla Damla Dökülürken Düşlerin,
Yıkılışın Acısıyla Tanış,
Devrilişin Izdırabıyla,
Umutların Tükenişiyle... 
Kapat Gönül Kapılarını,
Kapat Aşklara...
Hayallerini,
Umutlarını, 
Rüyalarını,
Gülüşlerini Öldür...
Gözpınarlarında Biriken,
Ve Bir Türlü Düşemeyen Yaşları İndir Kirpiklerinden... 
Kapa Gözkapaklarını...
Kapalıyken Gözlerin,
Yok Say Yaşananları,
Hayal Say...
Say ki Görmemişsin Gözlerini,
Duymamışsın İçini Titreten Sesini...
Sözcükleri Düğümle Dudaklarında,
Kelimeleri Yutkun...
Sakla Sevgini, 
Sevdanı...
Sakla Kendini Kendinden
Aşk Olduğunu,
Aşık Olduğunu Sakla...
Kasvetli Bir Hüzün Bestele Çaresizliğine...
Solmuş Çiçeklere Göm Sessizliğini...
Issız Uçurumlara Vaat Et Adımlarını...
Var Ettiklerini Yok Ederek,
Bir Parça Umut Bırakmadan,
Ayağa Kalk...
Kapat Perdeleri,
Ve Unut Kapalı Pencerenin Ardındaki Hayatları...
Boş Ver...!
Kır Kalemini,
Kağıdını Buruştur,
Emanet Kahkahalarla İdare Et,
Ve Eskimiş Sevinçlerinin İçerisinden Birini Seç...
Radyonun Sesini Aç İyice,
Bir Sigara Daha Yak,
Kahvenden Kocaman Bir Yudum Çek...!
Ya da Hepsini Boş Ver;
Üzerine Hüzün Yorganı Örtüp,
İyisi mi Uyu Sen...!
___________________________________

Kulakların Duyduğu Acı Sözler Dışında,
Acının Tarifi Var mıdır?
Bize Ne Kalır İnsanların Verdiği Acıların Yanında?
Birini Sevmek,
Onu Düşünmek,
Özlemek,
Beklemek,
Ona Canından Çok Değer Vermek Büyük Bir Suç, 
Büyük Bir Hata mı?
Kolay mıdır Bir Yüreği Harcamak?
Onu Yargılamadan İdama Mahkum Etmek?
Seveni Hor Görüp Elinden Gelen Acıyı Vermek?
Sevgileri,
Aşkları,
Beklentileri Noktalamak Böyle Bir Şey İşte...
Basitleştirmek Her Şeyi,
Duyguları Hiçe Saymak,
Değersizleştirmek Sevgileri Sevgisizce...



Hiç yorum yok:

Yorum Gönder

Not: Yalnızca bu blogun üyesi yorum gönderebilir.