28 Nisan 2017 Cuma

Bil ki; Kolay Değildir Gecenin Koynunda Yaşlanmak (Özel'ime)

Sessizce Hayatı Dinliyorsun...
Ardında Bıraktığın Günleri Saymaktan Öyle Yorulmuşsun ki,
Öylece Bakıyorsun Ömür Defterinin Kopan Sayfalarına...
Kaybolup Gidiyorsun Uçsuz Bucaksız Karanlıklarda...

Sen Hep Yalnızdın,
Ve Hep Yalnızlığı Sevdin...
Hep Yalnız Üşüdün,
Ve Yalnız Yattın Buz Kesmiş Yorganının Altında...
Uykusuz Saatlerinden Sonra,
Sabahlara Hep Yalnız Uyandın...

Ve Sen En Çok Geceyi Sevdin...
Çünkü, Tüm Yaşanmışlıklarını, 
İç Çekişlerini,
Aldanışlarını, 
Çiğnenen Duygularını,
Düş Kırıklarını,
Yaşamak İsteyip Yaşayamadıklarını,
Konuşmak İsteyip Anlatamadıklarını,
Gecenin İçinde Gizledin,
Gecenin İçine Sakladın... 

Sen En Çok Geceyi Sevdin...
Çünkü, Karanlıkta Kimseler Görmezdi Ağladığını...
Hüznünü Bürünüp,
Özgürce Akıtırdın Gözyaşlarını,
Yüreğinin Suskunluğunda Yankılanırdı Sessiz Hıçkırıkların...
Kimseler Duymazdı Sesini,
Görmezdi Sakladığın Gözyaşlarını,
Yanağından İnerken İz Bıraktıklarını...

Sen En Çok Geceyi Sevdin...
Çünkü, Yüzünü Görmediğin, 
Adını Bilmediğin, 
Bir Sevgilin Vardı Hayalinde, 
Acılarını, 
Mutluluklarını, 
Sevinçlerini,
Hüzünlerini Paylaştığın...
Gecenin Sessizliğinde Hayali Sevgilinle Buluşmayı,
Hasretiyle Kucaklaşmayı,
Sesini Dinlemeyi,
Gülümseyen Yüzüne Bakmayı Sevdin...
En Çok Geceleri Sevdin Onu,
En Çok Geceleri Öptün,
Yalnızlık Düştüğünde Yorganının Üstüne,
En Çok Geceleri Özledin...
Bin Kelepçe Vurulurdu Yüreğine Elleri Saçlarındayken,
Rüya Aleminde Dolanırdın Elleri Avuçlarındayken...
Bazen Şımarık Bir Çocuk Oldun Karşısında,
Bazen Sevgiye Muhtaç Yaralı Bir Kuş...

Ve Sen En Çok Geceyi Sevdin...
Çünkü, Yalancı Gülüşlere Mecbur Kalmadın,
Maske Takmadın Yüzüne Gün Doğana Kadar...
Aydınlanırken Dünya;
Kapatıp Yüreğinin Penceresini,
Sıkı Sıkıya Örtüp Kalbinin Perdesini,
Hüznü Yolcu Etti Yüreğinin Limanından...
Gülümseyen Maskeni Takıp Yüzüne,
Hayat Oyununu Oynamaya Devam Ettin Kaldığı Yerden... 

Sen Diyorum; En Çok Geceyi Sevdin,
Ama Bil ki; Zordur Yalnız Olmak, 
Sessizlikle Baş Başa Kalmak,
Geceyle Konuşmak,
Uçsuz Bucaksız Yalnızlıklara Gebe Olmak...
Dalgın Bakar Gözler, 
Mahzunlaşır Yüzler, 
Buruk Bir Tebessüm Dolaşır Dudaklarda, 
Gönüller Ölesiye Vurgun, 
Ölesiye Yorgun Olur...
Dedim Ya,
Hiç Kolay Değildir Hüzün Kaplı Gecelere Alışmak,
Karanlığına Yaslanıp Ağlamak,
Acıyan Bir Yürekle Kalan Bir Ömrü Yaşayıp,
Başını Gecenin Omzuna Yaslanıp,
Koynunda Yaşlanmak...
Her Geceyi Hasretle Bitirip,
Yine,
Yeni,
Yeniden Hasretle Başlamak,
Umutsuzluğun Karanlıklarına Sığınak Olmak,
Koynunda Yıldızları Uyutmak,
Titrek Bir Sokak Lambası Işığında Sabahı Karşılamak...
Gecede Ne Var ki Yalnızlıktan Başka?
Hasret Var, 
Özlem Var, 
Kısacası, 
Yok Olan Çok Şey Var...!



Hiç yorum yok:

Yorum Gönder

Not: Yalnızca bu blogun üyesi yorum gönderebilir.