5 Nisan 2017 Çarşamba

Kimler Aldı Gülüşlerimizi Yüzümüzden?

Hayat Durmadan Sınıyor Bizi...
Sevgi Paylaşımında,
Sevmede, 
Sevilmede Hep Sınandık... 
Kaçımız Bu Sınanmalarda Galip Geldik, 
Kaçımız Kaybettik? 
Kaçımız Güldü, 
Kaçımız Ağladı?
Kaç "Canım" Dediğimiz Bizi Geride Bıraktı,
Kaç "Cansın" Dediğimiz Bedenlerimizden Parçalar Kopardı? 
Belki Çaresiz ve Masumduk Sevme İsteğine Karşı,
Ama Delice Bir Cesaretle Teslim Olduk Sevmenin Kollarına... 
Tutkunun Vazgeçilmez Hazzı İle Sevgide Var Olma Çarelerini Aradık...
Aşk Dedik, 
Sevmek Dedik, 
İnandık, 
Güvendik,
Şartsız Teslim Olmadık mı? 
Kaç Kez Yanıltıldık?
Kaç Kez Batırıldık Yaşamın Çaresizliklerine?
Kimler Aldı Gülüşlerimizi Yüzümüzden? 
Nerede Şimdi Gülüşlerimiz,
Nerede Elimizden Alınan İç Huzurlarımız?
Artık Vaz Geçilmiş Bir Yaşamın Son Nefeslerinde Çırpınırken, 
Tüm Yaşamın Pişmanlığını Yaşıyoruz...
Yaşamın İçindeki Mücadelemizde Kendimizi Alkışlamamız mı Gerekiyor Onu Bile Bilmiyoruz...
Yorulduk Hayatın Çıkmazlarında...
Her Sabah Geceden Kalma, 
Kırık Dökük Ağlamalarla Güneşle Yüzümüzü Kurutmak Artık Ağrımıza Gidiyor...
Suskunluğu Giydirip Ruhlarımıza,
Zifiri Karanlıklarda Düşlerimizi Ararken,
Karanlıkta Bırakıyoruz Gözyaşlarımızı... 
Kimse Görmesin Diye İçimize Gömüyoruz Düşlerimizi... 
Fırtına Dindi, 
Yağmur Şiddetini Kaybetti...
Vaktidir Hüzzam Şarkıları Dinlemenin,
Öksüz Ruhlarımızın Sesini Dinlemenin...
Artık Zamanıdır Bir Şeyleri Durdurmanın, 
Lime Lime Olmuş Düşünceleri Dizginlemenin...
Sadece Önemli Olan Bir Soru Var Belleklerimizde, 
"Gitse mi, Gelse mi" Sorusu ki; 
Daha Çok Uzun Yıllar Bu Soru Cevapsız Kalacak...



Hiç yorum yok:

Yorum Gönder

Not: Yalnızca bu blogun üyesi yorum gönderebilir.