28 Nisan 2017 Cuma

Bazen Bir Dokunuş; Bazen Bir Özlem (Kadın!)

Yazmadıklarımız Değil de,
Yazamadıklarımız Öyle Çok ki... 
Mesela Şimdi Yazmadıklarımızı Değil de,
Yazamadıklarımızı Yazsak... 
Mesela, Önce Adından Başlasak, 
Sonra Sevgimizi,
Sevdamızı Anlatsak...
Mesela, Aklımızdan, 
Yüreğimizden, 
Dilimizin Ucuna Gelip Yazamadıklarımızı, 
Hayallerimizi,
Düşlerimizi, 
Hepsini Tek Tek,
Bir Bir Sıralasak...
Mesela, Düşlerimizin Dışında Tüm Düşündüklerimizi, 
Bir Türlü Ona Anlatamadıklarımızı,
Ya da Anlatamadıklarımızı Değil de,
Anlattığımız ve Onun Anlamadıklarını Bir Kez Daha Yazsak,
Yüreğe Sığmayan Sayfalara Sığar mı? 

Susmalar Biriktiriyoruz İçimizde,
Ve Biz Sustukça İçimizdeki Uçurum Giderek Derinleşiyor...
Kelimeler Aklımızın Odalarında,
Bir Oraya Bir Buraya Dolaşıyor...
Çok Yorgunuz...
Geceleri Uykumuzdan Sıçrıyoruz, 
İsmini Sayıklıyoruz Ateşler İçinde... 

Öyle Çok Sevdik ki;
Hani Yağmurun Altında Islanırsın Ya Sırılsıklam?
İşte Öyle, 
İliklerimize Kadar Sevdik...
İlk Bakışta Onu Seçti Gözlerimiz, 
Yüzündeki Gülümsemeleriyle Sardık Yaralarımızı...
Her Gidişi Ayrılık Diye Düşündük...
Akşamların Gelişi, 
Gündüzlerin Vedası Bile Üzdü Bizi,
Hüzünlendi Kirpiklerimiz...

Biz Önce Belli Belirsiz Resmini Sevdik...
Sonra Onu Düşünmeyi,
Düşlemeyi...
Sonra Yazışmalarını Sevdik,
Ardından Onu Görmeyi...
Bizi Yakmasını da Sevdik,
Onsuz Yanmayı da...
Sonra Sesini Sevdik, 
Dinlemeyi,
Duymayı...
Sözlerindeki Söylemeyişlerini de Sevdik,
Konuşmalarını,
Anlatışlarını...

Bazen Gözyaşlarımız Yağmur Olup Döküldü Avuçlarımıza,
Bazen de Bir Mum Işığının Aydınlattığı Uzak Bir Köşeye,
Tükenmeyen Umutlarımızın Resmini Çizdik...
Bazen Gölgesine Sakladığımız Baharlar Gibi,
Gözyaşlarımızın Damlasına Saklandık,
Bazen de Sırrı Çözülmemiş Gidişleri,
Dönmeyişleri İçimizde Büyüttük...
Sadıktık,
Satmadık Sevgimizi...
İzin Vermedik Hiç Bir Rüzgarın Saçlarımızı Okşamasına,
Güneşin Ellerimize Dokunmasına...
Uykusuz Gecelerin Koynunda Büyüttük Yokluğunu...
Bazen Uzun Uzun Onu Düşünüp,
Özledik,
Aradık,
Ve Kim Bilir Biz Bunu Kaç Kere Tekrarladık,
Sevgimizi Özlemlerimize Kaç Kez Gözyaşı Yaptık,
İçimize,
Yüreğimize Akıttık...
İmrendik Sevenlere,
Sarılıp Gidenlere,
El Ele Gezenlere,
Ve Biz Dolaştığımız Her Sokakta,
Ağaran Şafakta Onu Aradık...
Dudaklarında Olmak, 
Öylece Kalmak İstedik Sessiz ve Sakince...
Hiç Bir Şey Düşünmeden, 
Nefesini Bizimle Solumasını, 
Birlikte Nefes Alıp,
Birlikte Vermeyi İstedik...
Bazen Ayrılıklar Ölüm Gibi Geldi,
Bir Anlık Olsa da Unutmak İstedik... 
Kırmızı Bir Güle Olduk,
Kan Gibi Damladı Gözyaşlarımız... 
Birden Aklımıza Geldi Delice Sevdiklerimiz,
Bırakıp Gidenlerimiz...
Çünkü Giderken Bir Aşk Bırakmıştılar Bize,
Bir Bekleyiş Gözlerimize...
Şimdi Unutmayacak Kadar Deli,
Aldatmayacak Kadar Gururlu,
Kırılmış Bir Kalbimiz Var...
Adını Anmaya Korktuğumuz Cümlelerimiz,
Sabahlara Bıraktığımız Uykusuzluklarımız...
Susup Gidişler Var Gözlerimizde,
Sessiz Çığlıklar Kulaklarımızda...
Haykırsak Duyacak Sandığımız Hayallerimiz Var Dünlerimizde...
Birde Gözleri Var;
Gecelerimizi Sabaha Bağlayan,
Yalnızlığımızı Avutan...
Özledikçe Ayaz Soğuğunu Çekiyoruz İçimize,
Yürüdükçe Ona Koşuyoruz Issız Sabahlarda...
Fısıltılar Duyuyoruz İsmini Her Anışımız da...
Bazen Bir Dokunuş Oluyorlar;
Bazen Bir Özlem,
Bazen İse Her Şey...
_________________________________________________

Kadın;
Acılara Dost Olan,
Üzüntüyle El Sıkışan,
Ve Kendisine Yapılan Yüzlerce Zulmü Gözyaşıyla Kurulayan...!
Belki Kadın Deyip Geçersin Ama;
Ateşin Ortasında Yandığınca Kendisiyle Barışık,
Gözlerinden Dolu Yağmurları Yağdırıp
Yüreklere Sel Bastıracak Kadar Islaktır Kadın…
Sevmesini Bilirsen;
Uçmayı Gözlerinde Öğrenirsin,
Sevgiyi Bakışlarından...
Dizleri Yastığın,
Kucağı Umudun Olur...
Sevdan Olur Ömrünün Bağrında...
Değer Vermeyi Bilirsen; 
Güller Yetiştirdiğin Yuvan Olur...
Kırmadan Seversen;
Gönlüne Eş,
Yüreğine Neş'e Olur...





Hiç yorum yok:

Yorum Gönder

Not: Yalnızca bu blogun üyesi yorum gönderebilir.