19 Nisan 2017 Çarşamba

Düş Yorgunu...

Bugüne Kadar Kendi Kaderini Kim Yazabilmiş? 
Kader, Yaşamın Veya Hayatın Bütünü Değil midir? 
Sevmek Kaderle Karşımıza Çıkmadı mı? 
Kaçımız Mutluluğu Geç Yakalayanlardan,
Veya Kaybedenlerden Değiliz? 
Dosdoğru Fakat Meşakkatli Olan Sevda, 
Kaç Kişinin Şikayet Etmeden Yaşayabildiği?
Bir Beden Nereye Kadar Ağır Bir Yükün Altında Kalarak Ezilmez?
Beden İle Ruh Ezilmesinin Arasındaki Acının
Tarifi Nasıl Yapılır?
Neden Kopar Eller Sevgiden? 
Neden Yalnızlaşır Gidenin Ardından Bakarken Gözler? 
"Ben Sana Ne Yaptım ki Ruhumu Esir Aldın" Demek İnsanın Çöküşü müdür?
Neden Ayrılıklarda Ta Baştan Başlayarak, 
Yaşanmışlıkları Yürek Kalemiyle Sayfalara Dökmeye Mecbur Eder İnsanı?
Söylenmemiş Sözler midir Yüreğe Baskı Yapan?
Neden Karmakarışık Rüyaların, 
Karanlıkta Kaybolan Hayallerin Çaresizliği Yansır Sayfalara?
Kaybedilmiş Binlerce Kelime Neden Sahipsiz 
Dağınık Durur Sayfalarda?
Özleyerek Beklemek, 
Bekleyerek Acı Çekmek, 
Acı Çekerek Sevmek Çok Sevmenin Tarifi midir?
Özleme Uzanan Çoğu Zaman Sevgi midir?

Eksik Yaşadık Hep Düşlerde Dolanırken... 
Bir Bakışın Ardındaki Gizemdi Çözemediğimiz... 
Dolanıp Durduk Söyleyemediğimiz Cümlelerin Etrafında...
Kanadık, 
Ama "Neden Kanatıldık" Sorusuna Cevap Bulamadık...
Çaresiz Bir Düştü Onunla Olmak, 
İmkansızın Peşine Takılmaktı...
Yokluktu Sonu Beklentilerimizin...
Aslında Bir El Tutuşmaydı Bizi Bu Kadar Günaha Batıran...
Ona Susmakla Konuşmak Arasındaki Farktı, 
Onu Düşlemekten Öte Gitmeyen İsteklerdi...
Söylenmemiş Sözlerin Günahlarıydı, 
Yapılmamış Hareketlerin Tutkunluluğu...
Bir Kulvardı Koştuğumuz...
Bir Ucunda Sevgili Vardı,
Diğer Ucunda Biz...
Düşlerimiz Vardı Bitimsiz,
Ve Yarınlara Umutlu Bakışlarımız...
Biz Hiç Hayal Görmek İstemedik Sevgiye Dahil,
Çünkü "Biz" Olmaktı Düşüncelerimizdeki O Derin Haz...
Doyumsuz Bir Tutsaklıktı Bu,
Belki de Binlerce Yıl Sürecek Hasretlik...
Bir Rüya İdi Yaşadığımız...
Nefes Aldık, 
Yaşadık, 
Gelecek İçin Bir Çok Şeyi Elde Ettik; 
Ağlamayı, 
Gülmeyi... 
Şarkı Söylemeyi de Öğrendik, 
Hüzünlendik, 
Ağladık... 
An Geldi Birini Özel Biri Yaptık, 
Ve Çok Sevdiğimizi Fark Ettik...
Sevildiğimizi Sandık, 
Ve Sevildiğimizden Çok Sevdik... 
Sonra Acıtılmayı Öğrendik,
Acı Çekmeyi... 
Gözlerimizde Yaşlar Vardı,
İçimizde Titremeler... 
Arkası Yoktu, 
Dönüşü de...
Gidişlerin Ayak Seslerini Duymak Hiçbir Zaman Özentimiz Değildi...
Hele Ötesiz Olmak Düşüncelerimize Sığmazdı...
Var Olmaktı Amacımız...
Aşka,
Sevgiye,
Sevmeye,
Sevilene Saygıydı Bizi Ötelere Taşıyan...
Zamansızlık Zamanında Yaşarken Biz, 
Düş Görmeyi Bile Unuttuk...
Yaşadıklarımızın Hayal mi Gerçek mi Olduğunu Bilmiyoruz... 
Yaşamış Olmak İçin mi Yaşıyoruz, 
Yoksa Yaşadığımız İçin mi Yaşamış Oluyoruz Bunun Bile Farkında Değiliz... 
Sessizliğimizin Ardında Büyük Çığlıklar Var Dibe Vuruşlarımızda ki Bataklığın İçinde Kaybolan...
Bir de Sır Dolu Acılarımız Var Ortaya Dökemediğimiz... 
Aşkla Yaşamak, 
Yaşanacak Aşkı Bulmak Zordu Ya?
Surlarla Çevrili Gönül Sarayına Ulaşmak Zor Olsa da, 
Bir Mektup Gibi Buruşturulup Atılmış Duygularımızla Bakışlarına Sarıldık...
Alışmaya Çalıştık Yoksunluğumuza... 
Kavuşma Umudumuz Olmasa Bile, 
Hissettik Sevgimizi, 
Hüznümüzü,
Ve Bitimsiz Aşkımızı...
Ellerimiz Avuçları Arasında Isınmasa da, 
Gözlerimiz Gözlerinin İçinde Kaybolmasa da,
Dudaklarımız Dudaklarından Sıcak Buseler Alamasa da,
İçimizdeki Sevi ile Aşk İle Hakikati Yaşadık... 
Gün Batımlarının Kızıllığında Gönlümüzün Hüzünlerini Eleyip, 
Sığınmak İçin Göğsündeki Kuytuyu Aradık... 
Bulutların Ardından Gülümseyen Bahara Rağmen, 
Kırık Bir Güz Hüznü Yaşadık... 
Neleri Kaybettik?
Hislerin Ölümü mü Bu Duygusuzluk, 
Bu Duyarsızlık İsteği?
"Ben Sevmeleri Seninle Seviyordum" Derken, 
Sahiplenmenin Coşkusu muydu Ruhumuzu Güldüren?
Geri Kalanlara Baktıkça,
Garip Bir Eksilme Hissediyoruz Hayatlarımızda...
Aslında Özlemin Tutsağı Olan Bir Zamandı,
Bize Ait Olan Zaman...
Uzakların İçinde,
Birbirine Hasret Nefes Almalarda Var Olmaya Çalıştıkça, 
Özlemekle, Özlemi Yaşamak Arasında Var Ettik Asıl Var Oluşu...
Sonra Sustuk, 
İçimize İşledi Acılar...
Yüzümüzün Rengi Değişti, 
Acının Tadı Bulaştı Dilimize...
Bırakıp Bırakıp Gittiler Hayatımızdan...
Her Şeyin Olmazını Yıktılar Üstümüze... 
Acımadılar, 
Sadece Acılarımızdan Keyif Aldılar... 
İnlemelerimiz Onlar İçin Hoş Melodi Gibiydi;
Ne Ağlama Seslerimiz, 
Ne Gözyaşlarımız Umurlarında Oldu...
Ve Sustuk,
Kendi Acımızla Kavrulma Zamanları Başladı... 
Biz Biliyorduk,
Sevgili Acısıydı Bu...
Ve Adsız, 
İsimsiz Bekleyişler Sardı Avuçlarımızı;
Söylemek İstediklerimizle,
Söyleyemediklerimizle...
Oysa Ne Kadar Çok Şey Vardı Söylemek İstediğimiz,
Ama Erteledik İsteklerimizi,
Cümleleri Sıraladık İçimizde... 
Kaç Zamanımız Var ki; Daha Ne Kadar Zaman Diyebileceğimiz?
"Ben de Sevmeyi Bilenlerdenim" Demek Vakit Sonuna Kaldı Artık...
Çaresizlik Hasretleri Ardına Alırken, 
Bu Aşkı Yaşanmamış Aşklardan,
Ardından Ağlama Hakkımız Bile Olmayanlardan Sayıyoruz...
Kırık Dökük Sevdaların Parçalarıydı Belki de Ruhsal Bozukluklarımıza Sebep Olan...
Çaresiz Bir Batıştı Belki de Hayatımızın Yalpalamasına Sebep Olan...
Her Şeyin Bir Sonu Olduğu Gibi Bir de Başı Vardı, 
İşte Asıl Bu Kısmıydı Yalpalamalarımıza Sebep Olan...
Şimdilerde Çaresizlik Sarmışsa Bedenlerimizi, 
Unutmak Belki de Tek Çıkar Yol...
Çünkü Tutunamadık Bu Kopuşlarda, 
Tutsaklık Bize Hiç Yakışmadı...
Çoğu Zaman İmkansızı Yaşıyoruz Sandık, 
Çoğu Zaman da İmkansızı Yaşadık
Ama Yılmadık...
Şimdi Vazgeçilmiş Hayatın Yollarındayız,
Ve Yaşamdaki Çok Şeyden Vazgeçtik...
Haram Ettik Nefesleri Kendimize... 
Zamanımızı Kaybettik, 
Sevdiklerimizi Gömdük Varsayımların İçine...
Bütün Güvendiklerimiz, 
Özlediklerimiz, 
Düşlerimiz Hepsi Bir Harman Yerinde Savruldu...
Bizim Tutkularımız, 
Vazgeçemediklerimiz, 
Uğruna Çok Şeyi Göze Aldıklarımız, 
Hepsi Şimdi Sisli Bir Görüntünün Ardında, 
Kırık Yılların İçinde...
Ağzımızın Tadı Hiç Yok... 
Hiçbir Şey Eskisi Gibi Değil...
Dünyanın Sonu da Hiç Değil...
Artık Onu Kazanmak,
Veya Kaybetmemek İçin Bir Savaşa Girmeye Gerek Yok;
Çünkü O Savaşmaya Değmezmiş...
Tek Bir Soruya Yönelmiş Artık Beynimiz...
İnsan Ölürken Arkasında Bıraktıklarını Düşünebiliyor mu? 
Tüm Geçmiş Gözlerinden Akarken, 
Sevdiğini Nasıl Görüyor Gözleri? 
İnsan Ölürken Çok Sevdiğinin Gidişini Düşünebiliyor mu O Kısa Zamanda? 
Vazgeçmek Gerekiyor Artık Hayal Kurmaktan,
Geçmişi Kurcalamaktan...
Zaman Her Şeyi Yuttuğu Gibi, 
Yürek Vuruşlarımızı da Yok Etme Çabasında Şimdi...
Başka Bir Dünya Yaşamındayız...
Her Şey Karanlık, 
Düşüncelerimiz İse Sisli, 
Puslu, 
Ve Bulanık...
Nereye Baksak Her Şey Soluk...
Bir Çıkmazın Düşleri İçinde Bocalıyoruz...
Her Şey Apayrı Bir Duruşta, 
Her Şey Karanlığa Doğru Düşüyor Yapayalnız...
Sustuklarımız, 
Susturulduklarımızla Bedel Ödemelerimizi Yıllara Yayarak,
Benliğimizi Ezilmişliğe Mahkum Ediyoruz...
Işıktan Korkar Hale Gelmişiz Ama; 
Kendimizi Karanlıklara Gömerken Bile Korkularımızı İçimize Gömüyoruz... 
Kendimizi Yalnızlaştırmak İçin İçimizde Yangınlar Çıkarıyoruz...
Ve Dar ve Dipsiz Düşüncelere Boyun Eğiyoruz...
Ölüme Çeyrek Var,
Zaman İse Yalan Bir Masalın Adı...
Yaşandı Bitti, 
Hepsi Bu...
Geriye Sadece Çekilen Acıların İzleri Kaldı...!!!
_______________________________

Gün Işığı Yoksunlarıyız İşte Biz,
Kahredici Düş Yorgunları...
Umutsuz, 
Uykusuz,
Hayatın En Kalın İpleriyle Bağlı Bileklerimiz...
Sabahların ve Gecelerin Uzun Olan Zamanları Yaşadık Biz,
Hala Dermansız Bir Yaşamın Çilesindeyiz,
Ve Hala Döküntü Halinde Cümleler Dolanıyor Dilimizde,
Ve Cümlelerimizde...
Düşüncelerin Olmazlarında Dağılırken Benliğimiz, 
Biz Neyin Tarifini Yapmaya Çalışıyoruz? 
Kendi Kendimizi Yargılamamız mı, 
Ağır Yüklerin Altında Kaldığımız Zamanlar? 
Bedenimizden Tane Tane Kopan, 
Yara Bere İçinde Kalan Yürek Vurgunları mı Bahanesine Sığındığımız?
Kaç Yılımızı Harcadık Bir Kelimenin Peşinden Koşarken?
Kaç Kişi Kaldı Gidişlerinin Ardından Ah Çekerek Özlemle Andığımız?
Yıllar Kaç Basamak Çıkardı Bizi Yukarı Tekrar Düşürmek İçin?
Acıların ve Hasretin Başıyla Sonu Arasında Ne Kadar Uzun Bir Zaman Dilimi Var?
Arkasından Gidişine Baktıklarımız İçimizdeki Özlem Duygularını Zirveye Taşıyan,
İçimizdeki Ürpertiyi Acı İle Tetikleyen... 
Değmeyenlere Çarpan Yürek Ne Kadar da Yorulmuş...
Hayatlarından Sökülüp Atıldıklarımızın Hayatında Biz Bir Sığıntı mıydık?
Verdiğimizden Fazla Değer mi Hak Ettiler, 
Yoksa Değmeyenlere Verdiğimiz Değerler Sıralamasında Öncelikli miydiler?
Hele Biri Vardı ki,
Çok Sevdiğimiz Biri Vardı ki, Belki de En Büyük Yarayı Ondan Aldık...

Vazgeçememek Hazmedilir Bir Olgu Değil... 
Zorlaştırıyor Hayatı, 
Dermansızlaştırıyor Bedeni... 
Darmadağın Düşüncelerle Uzakların Hayali Kurulsa da, 
Uzaklar Yaklaştıkça Uzak Düşünceler Başlıyor Yetinmezlik Düşünceleri İle...
Yetinemiyorduk Uzaklar Yaklaştıkça, 
Kendimizi Hayal Boşluğunda Görüp, 
Yeni Umutlarla Yeni Yeni Uzaklar Başlıyor...
Ne Kadar Çok Gözyaşlarımızı Saklamıştık Kendimizden, 
Birbirimizden, 
Birilerinden...
Kaç Kez Çaresizliğin Verdiği Küskünlüklere Yenilmiş, 
Ruhlarımızı Dinginliğinden Çıkararak, 
Çaresizce Gömmüştük Yüreğimizi?
Kaç Günahsız Gecede Dövündük Halimize?
Kim Yardım Edebildi Bize, 
Ya da Kimler Yardım Etmek İstedi?
Bu Perişan Halimizde Bize Ellerini Uzattı?
Hangi Bilinmezliklerdi Kendi Yakınlığımızda Kendimizi Kaybettiren?
Niçinleri Neydi?
Neden Uzakların,
Uzaktakinin Yakınında Değildik?
Amaç Yaklaşmak mıydı, 
Yoksa Dahada Kopup,
Uzaklara Düşüp, 
Yaşanması Gerekenleri Arzulamak mıydı Yoksa?
Kaç Kişi Var Unutmak İstediğimiz,
Unuta bildiğimiz? 
Her Unutmak İçin Çırpındığımız O Anda,
Koskoca Bir Yanardağ Olmadı mı 'O' İsim? 
Biz Sevgiyi Hak Etmeyenlerden miydik? 
Kaç Sevgiyi Yeterli Bulabildik? 
Ve "Yetersizdi" Dediğimiz Sevgi Bizim Tanıdığımız Aşktan Küçük müydü?
Kim Sevgiyi Bilmiyordu? 
Kim Sevgide Kalmak İstemiyordu?
Hangi Sevgi Diğerinden Üstün? 
"Ben Seni Benden Çok Sevdim" Demenin Ölçüsü Ne? 
Neden O Zaman En Çok Diyen Acı Çeker Bu Cümlenin Ardından? 
Üstünlük Kalanda mı Gidende mi?
Aslında Çok Sevmenin Bedeli Olmazdı Aşkta, 
Yalan da Olmazdı...
Sever Gibi Yaşanamazdı Aşkla, 
Aşkta Var Olmak O Kadar da Kolay Değildi... 
Aslında Sadakatti Bu Sorgulamaların Kökünde Kalan, 
Sadakat Tam da Aşkın Merkeziydi Aslında... 
Yakışıyordu İnsan İki Kişilik Sevgiye, 
Ama Tek Kişilik Sevgi Kalınca İnsanda,
Bir Gariplik Çöküyor Yüreğe...
Kim Haklı ki? 
Sevmek İsteyen mi? 
Sevilmek İsteyen mi? 
İkisi de Olmuyorsa Aşkın, 
Sevdanın,
Sevginin Suçu Neydi? 



Hiç yorum yok:

Yorum Gönder

Not: Yalnızca bu blogun üyesi yorum gönderebilir.