10 Temmuz 2016 Pazar

Kalbimin Aralık Kalan Perdesini Kapattım.../

Bahanelerim, 
Arkasına Saklanmalarım, 
Dengesizleşmem, 
Hayatımda Değiştirdiğim,
Ya da Gözümde Değişen Şeylerle Birlikte Ben, 
Tüm Ön Yargıları Yıkıp, 
Onun İçin Duygu Selinin Kucağına Bırakmıştım Kendimi...
Orda Bulmuştum Benliğimi...
Kaçmayı Çok Denedim,
Her Seferinde Tutup Geri Çekti Beni O Duygu...
Tutkum İhtiyacım Oldu... 
Her Seferinde Dibi Olmayan Bir Kör Kuyu,
Yazıya Dökemediğim, 
Dökmeye Cesaret Edemediğim Duygularım...
Neden Hep Aklıma Gelirdi? 
Neden Hep, Herkes, 
Her Şey Sessiz Olduğunda, 
Sadece Karanlık Konuşurken Düşünceleri Belirirdi Beynimin Bir Ucunda? 
Neden Şimdi Geçecek, 
Gidecek Dediğimde Daha da Yerleşirdi ki Düşüncelerime? 

Artık İçim Bomboş,
Yankısız Seslerle Dolu... 
Kendini Tekrarlayan Sözcüklerle... 
Deliliğe Beş Kala, 
Aklın En Ücra Yerinde Kelimelerimin Sustuğu Bir Zaman Dilimi...
Zihinsel Hezeyanlar,
Hayal Kırıklıkları, 
Benliğime Baskı Yapan,
Cevabını Zorlayan Sorular...
Yüreğimin Götürdüğü Yerden Dönemiyor Sürgün Yemiş Düşüncelerim...
İçimdeki Ağırlığı Gelsin Biri Kaldırsın Diye Bekleyip Duruyorum...
Biri Dediysem Ondan Başkasına Seslenecek Halim Yok Şu Anda...
Edebi Kelamlar Edip Güzel Şeyler Söylemek Derdinde de Değilim Bu Sefer...
Derdimi İfadeden Yoksun Bünyem...
İçimde Bir Ağırlık, 
İçim Ağır, 
Sözlerin Sürekli Yankılanıyor Zihnimde...
Vurup Duruyor Aklımın Kıyılarına...

Uzun Uzun Yazabilirim Sanıyordum, 
Ama Cümlenin Öznesini Yazıyorum Gerisi Gelmiyor...
Belki de Ne Anlatmak İstediğimi Tam Olarak Bilmiyorum... 
Yazabilirim Diye Başlamıştım Oysa ki... 
Yapbozlara Dönen Satırlarıma Baktıkça "En İyisi Ben Bu Yazıda Susayım" Diyorum... 
Oysa O Kadar Çok Şey Vardı ki Yazmak İstediğim,
Ama Ne Kelimelerim Yetmiyor Ne de Cümlelerim.. 
Dışa Vuracak Bir Şey Kalmadı Sanırım İçimde Ona Dair...
İçimde Büyük Bir Kördüğüm Oluşmuş...
Ne Diyordu Yazar? 
En aciz varlıklardır kelimeler, 
An gelir yetmez ifade etmeye... 

Ruhumun ve Kalemimin Var Oluş Kaynağıydı Sevgisi...
İçimde Kopan Fırtınaları Susturmaya Çalışmaktı Sessizce, 
Konuşmayarak...
Hani Bazen Kelimelerin Bittiği Yer Vardır Ya?
İşte O Şimdi Bu An'dır...!
Bütün Sözlerin, 
Dokunuşların, 
En Önemlisi Gerçeğin Bittiği Yer... 
Çünkü O Artık; Yan Yana Dizilmiş Üç Nokta...
Yani Alabildiğince Boşluk, 
Tuhaf Bir Sarhoşluk...

Hep Onu Boşverecek Kadar Güçlü Olmayı Diledim, 
Ancak Boşverebildiğim, 
Görmezden Geldiğim Sadece Kendim Oldum... 
Şimdi Aynadan Yansıyan Bana Benzemiyor Artık...
Sevgi Aşk,
Tutku Tek Başına Acıdan Çok Farklı Olmuyormuş 
Çok Yakında Hayatında Kalan 
Ona Ait Ne Varsa Söküp Atacağım, 
Çünkü Kurduğu,
Kuracağı Her Bir Cümlenin, 
Beni Daha Fazla Yaralamaktan Öteye Gitmeyeceğini Anladım,
Ve Ben Yeteri Kadar Yaşadım Acıyı....
Acının Tonunu Daha Sert ve Daha Karanlık Yaşıyorum, 
Taşıyamıyorum Artık... 
Saklamaya Hiç Gerek Duymuyorum...
Yıkılmadığını Göstermeye Çalışan Aşıklardan Değilim...
Çünkü Yıkıldım...
Bu Kez Kalbimin Aralık Kalan Perdesini Kapattım, 
Artık Hayal Etmiyorum,
Hayal Ettiklerimi Görememiş Olmanın Kırgınlığından... 
Son Kez Duygularıma Bakıyorum, 
Bir Zamanlar Onun Yaşadığı Tüm İzlere,
Bırakıp Gittiği Yerlere,
Artık Onu da Kendimi de Tanımadığımı Farkediyorum...
Varlığının Tamamen Benim Olmasını İstemiyorum Artık...
Gelmesi Değiştirmeyecek Hiçbir Şeyi,
Çünkü Onun Yokluğun Benim Varlığım Demek...
Öyle Acı Veriyor ki Yaşarken Öldürülmek...
Kalbim Hala Atarken Tüm Sözlerimin Tüketilmesi..!

Ağız Dolusu Kelimeler Biriktiriyorum Hiç Söyleyemeyecek Olsam da...
Kelimeler Boğazıma Takılıyor,
Nefes Alamıyorum... 
Bazen de Gözlerim Yaşarıyor, 
Kelimeler Akıp Gidiyor Gözyaşlarımla...
Dalgınım...! 
Sözler Birikmiş İçimde Ama, 
Hepsini Yarınlara Bırakıyorum... 
Yarınlara, 
Ve Eskimeye...
Dünde Kalmış Artık Çoğu Yaşanmışlıklarım...
Zaman İnsana Geçmişi Unutturmak İçin Var...
Yaşanmışlıkların İçinde Neyi Görmek İstersen O Var...
Bensiz Mutluysa Öyle Kalsın İstiyorum...
Yanımda Mutsuz Olduğunu Bile Bile 
Onun Benle Kalıp Mutsuz Olmasını İstediğim Bencilliğimden Vazgeçtim....
Ruhum Soğudu,
Kül Bile Kalmadı...
Mutlu Olsun Yine de...
Kötü Temennilerim Yok Ona...
Yolu Açık Olsun...
Öğrettikleri İçin Teşekkür Ederim...
Böyle Taşlaşırmış İşte İnsan...!

Artık Veda Etmenin Zamanı Geldi... 
Yüreğim Kabullenmese de,
Hiç Kimseye Sevmeyi Öğretecek Kadar Büyük Olmadığımı Öğrendim... 
Öğrendiğim Bir Diğer Şeyde İnsan Sevmeyi Yaşamın İçinde 
Öğrenebilir Ancak... 
Acı Çekerek...
Severek...
Ya da Zamanı Geldiğinde Veda Etmesini Bilerek... 

Şimdi Yüreğim Tutsak Ediyor Düşüncelerimi, 
Sımsıkı Sarıp Sarmalıyor, 
Onu Açmamı İstemiyor Artık... 
"Yeterince Kırıldın,
İncitildin, 
Aşkından Dolayı Küçümsendin ' Diyerek... 

Kaç Kez Veda Etmeye Niyetlendim,
Belli ki Yürekten İstemedim... 
Belki de 
Ardımda Bıraktıklarıma Bakmak İstemedim... 
Baktım da Görmek İstemedim... 
Yüreğimden Söküp Atamam Sanısıyla Uzaklaşmak İstemedim... 
Hep "Her Şey  Yaşanması Gerekenden İbarettir,
Pişmanlık ve Umutsuzluk Yok" Derdim...
Yaşanan Her Şeyin Anlamı Vardı Bence...
Yaşanan Her Şeyden Bir Şeyler Öğreniyorum Kuşkusuz... 

Kızamıyorum Hiç Kimselere...
Ne Ona Ne de Herhangi Üçüncü Şahıslara..
Sadece Oynanan Oyunda Figüran Olmak Ağırıma Gidiyor...
Onu İç Dünyasıyla, 
İç Çatışmalarıyla,
Benden Yakın Olan Kadınlara Bırakıp 
Yaşam Diliminden Çıkıp Gidiyorum... 

Keşke Elimde Olsaydı Zamanı Geri Almak, 
Bir Çok Şeyi Değiştirmek...
İmkansızlığı Bana Öğreten İnsan; 
Sadece Kalemimi Değil, 
Yazılarımı, 
Yüreğimi Yakan İnsan, 
Her Zaman Keşkelerimde Kalacak Gibi... 
_________________________


Hiç yorum yok:

Yorum Gönder

Not: Yalnızca bu blogun üyesi yorum gönderebilir.