13 Nisan 2016 Çarşamba

Bu Kadar Uzun Soluklu Bir Aşk'ı Taşıyabilecek Yürek Azdır...!

Aşkın Olmadığı Yerde İnsanın Ottan Farkı Olmadığını Söylüyor Nevzat Tarhan…
Ardından Ekliyor “Aşk Hastalıktır”, Ama Bence En Büyük Hastalık Aşksızlıktır…

Yazılarımla İlgili Olarak En Çok Karşılaştığım Soru Şu: Aşk Yazılarını Kime Yazıyorsun?
Bir Başka Arkadaşım da Şöyle Demiş; 
Blogunu Bir Arkadaşıma Okuttum, Kesin Bunu Yazan Aşıktır, Dedi Bana…
Bende Diyorum ki Aşk Yazılarımın Muhatabını Merak Ededurun, 
O Kendisini Biliyor…! 
Ve Unutmayın; Bu Kadar Uzun Soluklu Bir Aşk'ı Taşıyabilecek Yürek Azdır…!
Ve Aşık Olmak,
Aşk Üzre Yazmak Suç Değildir,
Sevmek Yasak Değil Anlayacağınız…!

Aslında Zor Değildir Aşık Olmak...!
Sevilmemek Kadar Hayal Kurmak...
Gerçekleşmemesi Kadar Beklemek... 
Onca Gözlerin İçinden Bir Çift Göze Odaklanmak...
Kanatsız Uçmak...
Onu Görünce Başlayan, 
O Gittiğinde de Devamı Gelen Kalp Ritimlerine Kapılmak...
Bazen Çaresizlik Yaşamak, 
Bazen Mutlu Olmak,
Saygıyı Sevgiyi Yaşamak...
Aslında Zor Değildir, Bazen Sadece İzlemek, 
Bazende Ona Koşmak Ama Yetişememek, 
Sevipte Sevilememek...!
Aslında Zor Değildir Aşktan Anlayanın Maşukunun Yanında Olmaması,
Yüreğin Kanatları Kopması,
Yazan Kaleminin Kırılması,
Şaire Ruhumun Gökyüzünün Kararması...!
Unutma Sakın...! 
Aşkını Kaybedenlerin Gücü Olmaz, 
Mecali Kalmaz...
Zihni Allak Bullak Olur, 
Bocalar, 
Şaşırır... 
Artık Dalgındır, 
Bir Düşünce Alır Aklını ve Kalbini... 
Ne Yapacağını Şaşırır...
Bir Şairin Şiirini Kıskanır, En Güzel Şiiri Yazmak İster, 
Bir Anda Alev Alev Yanar Yüreği... 
Yaşar Gibi Yapar Hayata Devam Eder...
Kalbi, Tutamadığı Elleri Olur... 
Ateşlerde Yansa da Kalbi Vazgeçemez... 
Kaldırımlara, 
Caddelere,
Hatta Şehre Sığmazken Yüreği Onunda Bilmesini İster... 
Karanlık Gecelerin Bir Sonu Olmalı Diye Bekler Küçük Çocuk Gibi...
Bakışlarında Yok Olmak İster Ama Nafile,
Kalbi Çıkışı Olmayan Bir Sokağa Girmiştir Artık,
Ve Bilir Ona Kavuştuğu An Öleceğini,
Ama Buna Razı Olur Yine de...
Kaybolur Kendi Yalnızlığında... 
Unuttur Bir Tene Sarılmanın Sıcaklığını... 
Bahaneleri Olur Kendince; Kimseye Güvenemiyorum, 
Ama İçin İçin Her Defasında Daha Sıkı Sarılmak İster, 
Daha Sıkı… 
Dünyanın En Güzel Notasını Verir Kalbi,
Ve Onun Göğsünde,
Onu Dinleyerek Dans Eder Usulca… 
Biliyordur, Dışarıda Bazı Hayatlar Akıp Gider,
Ama o Onunla, 
Burada, 
Tam da Göğsünde Yani, 
Zamanın Durduğu Yerde Mutludur... 
Küçük Dokunuşların Onun İçin Her Şeydir... 
Teninin Sıcaklığıyla Isınır, 
Buram Buram O Kokar Üstü Başı… 
Hiçbir Şeye Değişmez Bu Sessiz Dansı, 
Ve Hiçbir Melodi Daha Güzel Değildir Kalbinin Atışından... 
Sonra Korkup Vazgeçer...
Vazgeçtikçe Kaybolur, 
Kayboldukça Yalnızlaşır... 
Sıcak Bir Sarılmanın Tadını Şiirlerde, Şarkılarda Arar... 
Oysa Bazı Şeylerin Çaresi Yoktu Bu Dünyada... 
Dermanı Bilinen Ama Dermanının Olmadığı Bir Dertti Onunkisi...
Düşler İçinde Yaşar,
Yağmur Hüznü Çöker Gecesine...
Aşk Kafesinden Çıkmak İçin Bekler,
Ve Bir Sevda Masalı Yazar Sonu Mutlu Bitmeyen... 
İşte O An İnce Bir Sızı Sarar Kalbini 
"Aşıklar Ölmez" Der,
Ve Kadere İnat Gülümsemeye Devam Eder...

Eğer Hala Aşık Olabilecek Bir Ruha Sahipseniz, 
Korkmaya Gerek Yok Diye Düşünüyorum...!



Hiç yorum yok:

Yorum Gönder

Not: Yalnızca bu blogun üyesi yorum gönderebilir.