16 Aralık 2012 Pazar

Bir Hayal miydi Yaşadıkları?

Soğuk Duvarlarla Çevrili Karanlık Bir Oda da Ağlıyordu Kadın!
Başını Yastığa Gömmüş, Sessiz Sessiz Ağlıyordu...

Gözlerinden Damlayan Yaşlar Yüzünden Yüreğine Doğru Yol Alıyor ve Yüreğinde Küçük Bir Göl Oluşturuyordu...
Ama Sessiz Attığı Bu Çığlıklar Paramparça Edilmiş Kalbinin Kan Sızan Duvarlarına Çarpıp Daha Şiddetli, Daha Ürkütücü Bir Yankıyla Geri Dönüyordu Beyninde...
Duygularının Bu Denli Ucuza Harcanmasına, Vermeye Çalıştığı Sevginin Araya Giren Gölgelerle Lekelenmiş Olmasına Ağlıyordu...
Ne Kadar Kolay Silebilmişti Adam Onu!
Ne Kadar Kolay "Hayatımda Başkası Var, Onunla Devam Edeceğim" Diyebilmişti...
İşte İçinde Bir Yerlerde Yüreğini Parçalayan, Kalbini Kan Revan İçinde Bırakan Bu Olmuştu...
Bu Kadar mı Yanlış Anlamıştı, Bu Kadar mı Yanlış Ulaşmıştı Sinyaller Yüreğine?
Hayır!
Adamın Gözlerinde ve Sözlerinde Sevgiye Dair İzler Yakaladığından Fazlasıyla Emindi...
Bakışlarında, Dokunuşunda Bu Sevginin Kıpırtılarını Hissettiğini Biliyordu...
Peki Bir Hayal miydi Yaşadıkları?
Böyle Bir Adam, Böylesine Sevgiyle Bakan Gözler Hiç Olmamıştı da Hayalinde Yarattığı Bir Kahramanın Ardından mı Dökülüyordu Gözyaşları?
Madem Bu Kadar Emindi, Madem Bu Kadar Net Hissedebilmişti de Adam Neden Kabullenmiyordu Sevgisini?
Neden Söylemiyordu Hem Öncesinde Hem Şimdi Seviyor Olduğunu?
Neden Korkuyordu?


Evet Ağlıyordu Kadın?
Onun Bir Başkası İçin Güleceğine Bir Başkası İçin Üzüleceğine, Bir Başkasına Sarılıp Öpeceğine, Başkasının Elini Tutacağına Ağlıyordu...
Bunları Onunla Hiç Yapmayacak Olmasına, Onu Gelcekte Hayatına Girecek Kadına Tercih Etmemiş Olmasına Ağlıyordu...
O Birinin Gelip Onun Kurduğu Hayalleri Sahipleneceğine, Yaşayacağına Ağlıyordu...
En Önemlisi O Mutlu Anları Ona Yaşatan Kişinin Onun Olamayacağına Ağlıyordu...


Şimdi Onun Tek Bildiği Şey, Bu Enkazı Kaldırmanın Zaman Alacağı ve Büyük İhtimalle de Bu Enkazı Kaldırmaya Artık Kimsenin Gücünün Yetmeyeceği Gerçeğiydi...

Hiç yorum yok:

Yorum Gönder

Not: Yalnızca bu blogun üyesi yorum gönderebilir.