16 Mayıs 2012 Çarşamba

Anlat ki Nasıl Unutulduğumu Bileyim...!!!

Biliyordum, Bir Gün Hiç Bilmediğim Bir Şiir Okuyacaktın Bana...
Sesine Yağmurlar Yağacaktı...
Seline Kapılacaktı Gözlerim...
"Gitmem Gerek"...
"Anla Beni, Gitmem Gerek" Diyecektin...
 Anlamsızca Anlayacaktım Seni...
Gidişini İzleyecektim...
Ardından Bir Dolu Sözcük Sıralayacaktım, Sonlarında Bir Dolu Ünlem Olan...
Biliyordum, Sevdanın En Sarp Yokuşlarında Kaybolacaktım O An...
En Kestirme Yollardan, Tüm Patikalardan En Tarifsiz Acılara Çıkacaktım...
Yaşanmamışlığına Tutunacak ve Yaşadığım Her An da Sen Olacaktım...


Öldüremediğim Sevdamın Çığlıkları Var Bu Gece Odamda...
Sana Susamışlığımı Gözyaşlarımla Dindirmeye Çalışırken...
Sende Kendimi Öldürüyorum...
Sevdanı Öldüremediğim İçin Kendimde...
Ve Hazan Mevsimi Yaşanıyor Gönlümde...
Artık Gözyaşı Değil, Kan Akıyor Kurumuş Sevda Topraklarına...
Islanan İlk Göz Değil Bu Bende ki...
Ne Yalnızlığın İlk Tortusu, Ne de İlk Kırık Yüreğimdeki...
Belki Acıların Pençesinde Boşluğa Yaslanan İlk Sırt...
Ne Yapsam Olmuyor Adın Kazınmış Beynime...
Kalbim Seninle Mühürlenmiş Bir Kere...
Her Adres, Her Yol, Sana Çıkıyor...
Ne Terk Edebiliyorum Ne de Huzur İçinde Kalabiliyorum...
Kendime Ters Düştüm...
Ruhunun Esaretinde ki Ruhum Kendini Yitirmiş Başı Boş Dolaşıyor...
Umutlarım Düşmüş Artık Ellerime...
Dökmüşüm Gözyaşlarımı En Kuytu Köşelere... 
Vazgeçmek Bu Kadar Kolay mı Söylesene?
Başka Sevdalar Seçmek...
Başkalarını Umut Etmek Kolay mı?
Yok Olmak Gibi Bir Şey Sensiz, Sevdansız Olmak...
Aramak Yüreğini Başkalarının Yüreğinde...
Arayıp da Bulamamak, Tüketmek Sonra Kendini...
Tükettikçe de Başa Dönmek...
Ben Senin Yaptığını Yapamıyorum Be Sevgili...
Başkasında Bulamıyorum Seni...
Her Seferinde Erteliyorum Umutlarımı Gelecek Günlere...
Bana Unutmayı Anlat Sevdiğim...
Anlat da Unutmayı Öğreneyim...
Anlat da Yaşama Geri Döneyim...
Gecikmiş Duyguları Rüzgarlara Serpeyim...
Akıtayım Son Kez Gözyaşları mı Yağmurlara...
Sürgünlerinden Geri Döneyim...
Ben de Seni Başka Bir Yürekte Sileyim!
Yıllanmış Duyguları Nasıl Bana Yüklediğini...
Omuzlarıma Nasıl Dostça Bıraktığını Anlat!
Geçmişi Gelecekle Nasıl Sildiğini Anlat!
Sevdanı Anlat Haykırarak!
Sevdiğini Anlat!
Anlat da Sevgili Bitireyim Bendeki Seni!
Anlat ki Nasıl Unutulduğumu Bileyim!
Anlat ki Seni Unutmayı Öğreneyim...!!!

........................................

Geriye Dönüp Bakınca Gördüm ki Gidenlerin Bizden Söküp Aldıkları Onların Gidişlerinden, Yokluğundan Daha Acı ve Ağır Gelebiliyormuş İnsana...
Güçsüz Değilim; Ama Olası Yeni Bir Fırtınaya Ne Kadar Dayanabilirim Bilmiyorum...
Hayat Gemimde Çok Hasar Oluşmuş...
Giderken Yanlışlıkla mı Bilerek mi Bilmiyorum Umutlarımı ve İnançlarımı da Götürmüş Yanında...
En Büyük Dayanaklarım Yok ve Yalnız İlerliyorum Yolumda...
Ondan mı Acaba Yeni Rotalar Belirleyememem, Yeni Ufuklara Yelken Açamamam?
Yeniden Sevmeyi, Hoşgörülü Olmayı, Fedakarlık Yapmayı Öğrenebilirim...
Umutları ve İnançları Yeniden Edinebilirim....
Peki, Ya Güveni?
Yeniden Güvenebilir miyim Birine?
Şimdi Beni Gerçekten Sevdiğini Gözlerinde Gördüğüm...
Sözlerinde Duyduğum Kişiye Güvenebilir miyim?
Her Şeye Yeniden İnanarak Başlayabilir miyim Onunla?
Ben Tüm Duygularımı En Samimi Halimle Onun Önüne Sererken Onun, Bana Karşı Dürüst Davrandığını Nerden Anlayabilirim ve Ona Güvenebilirim?
İnsanın Güveni Olmayınca Umutları, İnançları, Hoşgörüsü, Fedakarlıkları da Sevgisi ve Aşkı da Olmuyormuş Meğer...
Her Şeyi Alsaydı da Güveni Bana Bıraksaydı Keşke...
Böylece Diğer Duyguları Tekrar Toparlayıp Bir Araya Getirmek de Yeni Başlangıçlara Adım Atmak da Daha Kolay Olurdu...

Hiç yorum yok:

Yorum Gönder

Not: Yalnızca bu blogun üyesi yorum gönderebilir.