Odamın Bir Köşesinde,
Son Bir Veda Mektubu Yazıp,
Son Umut Kırıntılarımı da Tüketiyorum...
Sımsıkı Sarılmak İstediğim Bir Adam,
İçinde Kaybolmak İstediğim Kalbi Varken,
Yüreğimdeki Bu Buruk Acı Yanılgı mı,
Yenilgi mi Bilmiyorum....
Senden Önce de Griydi Benim Yüreğim,
Soğuk Fırtınalar Eser,
Sebebini Bilmediğim Sıkıntılar Basardı İçimi,
Söyleyecek Çok Şeyim Varken,
Susardı Hep Dilim...
Zaman-Mekan İçinde,
Zihnimde,
Yüreğimde Oluşan,
Hiçbir Zaman Benim Olmayan,
Belki de Hiç Olmayacak Birisini Beklerdim...
Yokluğunun Zemheri Soğuğu Girerdi İçime,
Yalnız,
Yapayalnız Üşürdüm...
Mahzun,
Boynu Bükük Bir Kimsesizlik Gözlerime Dolardı,
Sahipsizliğime Ağlardım...
Tüm Şarkılar Hüzünlü Gelirdi Kulağıma...
Sesimi Duyurmak İstedikçe,
Çığlıklar Düğümlenirdi Boğazıma...
Yalnızdım,
Sevgiden Uzak...
O Bilindik Sevdaların Tarifine Uymayan,
Yaşanmışlıkların Ötesinde,
Delice Bir Aşka Tutulmak İsterdim...
Sımsıkı Sarılmak Sevgiye,
Ruhuma Doldurmak Gözlerini...
Sonra Sen Geldin,
Eski,
Yıkık Dökük Gönül Evime...
Tam Tükenmişliğimin Arasında Kaybolmuşken,
Beni Kendime Getirdin...
Aşkı Tanımayan,
Buz Tutmuş Kalbime Dokundun,
Isıttın Yüreğimi...
Bugüne Kadar Hiç Hissetmediklerimi Bana Hissettirdin...
Her Gün,
Her Nefeste,
İçtenlikle,
Çılgınca,
Derinden Seni Daha Çok Sevdim...
Sevgim,
Tutkum,
Dokunduğum,
Öptüğüm,
Nefesinde Huzur Yakaladığım,
Yaklaştıkça Doyamadığım,
Uzaklaştıkça Bağlandığım,
İçimden Kopartamadığım,
Kalbimin Aradığı,
Ruhumun Bulamadığı Aşk Oldun...
Yarım Bıraktığım Mısralarımın Sessiz Çığlıkları...
Dilim Susarken,
Kalemimden Akıp Giden Oldun...
Her Gece Seni Düşündüm,
Gözlerini,
Dokunuşlarını,
Kokusunu...
Bazen İçim Taştı,
Sen Boşaldın Gözlerimden...
Aklıma Düştüğünde Kalbimi Çarptıran,
Elini Tuttuğumda Sıcaklığını Hissettiren,
Kalbimin Derinliklerinde Büyüttüğüm,
Bir Sevgi Oldun İçimde...
Aşkın Bütün Duygularını Bana Yaşattın...
Aldığım Her Nefeste Özlemler İçinde,
Her Sabah Solumdaki Ağrıyla Sadece Sanna Uyandım...
Sen Varsan Var Oldum,
Yoksan Kaybolup Gittim,
Bilinmezlerin İçinde Yok Oldum...
İçimde Büyüdü Sevgin,
Büyüdü,
Büyüdü,
Sevda Rengine Büründü,
İçimde Gökkuşağı Gibi Rengarenk Oldu...
Bilmediğim Bir Özlemle Özledim,
Bende Geçmek Bilmeyen Zaman,
Seni Düşündüğümde Nasıl Akıp Giderdi,
Hayret Ederdim...
Seni Düşünür,
Resmine Bakar,
Her Saniye Seni Yaşar,
Seni Sayıklardım Uykularımda...
Yokluğunu Düşlerimle Unutmaya Çalıştıkça,
Üşümüşlüğümü Hayalinle Isıttıkça,
Hüzünlü Bir Mutluluğa Ev Sahipliği Yapardı Gönlüm...
Yokluğunda Kendimi,
Kendimde Yokluğunu Buldukça,
İmkansızlıklar İçinde,
Sana Gelmek İçin İmkanlar Arardım...
Yalnızdım,
Aşka Küskün...
Kalbimin Heyecanla Çarpmasını,
İçimdeki Sevgi Kırıntılarını,
Sönmez Bir Ateşe Çevirmeni,
Beni Aşka Davet Edip,
Sevgiye Susamışlığımı Gidermeni,
Düştüğümde Kaldıranım,
Gücüm,
Umudum,
Derdime Dert Ortağı Olan,
Umudumu Yücelten,
Beni Teselli Eden,
Tutunabilceğim,
Güvenebileceğim,
Sımsıkı Sarılabileceğim Tek Dalım,
Beni Hayata Bağlayan Varlığım,
Yüreğimdeki Uçsuz Bucaksız Hayallerim Ol İsterdim...
Kilitli Olan Kalbimin Kapılarını Aralayıp,
Yüreğimin Kuytu Köşelerinde Sevildiğimi Bilmek,
Yüreğinin En Derinlerinde Hissetmek Yüreğimi,
Seninle Aynı Dileği Tutmak,
Aynı Duayı Yakarıyor Olmak İsterdim...
Çünkü İhtiyacım Vardı Gözlerinin Kahvesine,
Sesinin Tınısına,
Ellerinin Sıcaklığına...
Evet Sonra Sen Geldin...
Önce Mutluluktan Uçmayı,
Sonra Acıdan Kıvranmayı Bana Öğrettin...
Sonra Gittin...
Hayatımda ki Varlığın Acılarım,
Sızılarım Oldu...
İçimi Acıtan,
Dermanı Olmayan Yaram,
Gecelerimi Harap Eden,
Gözlerime Uyku Nedir Unutturan,
Gözlerimi Zamansız Ağlatan,
Hayallerimi Yıkıp,
Yine,
Yeni,
Yeniden Hayal Kurmayı Unutturan Oldun...
Hani Aramaz,
Nasılsın Diye Hiç Sormazsın Ya Bana?
Haklısın,
Bildiği Gibiyim Aslında...
Yani Umutsuz Bir Vaka...!
Çünkü Hep Ben Yarım Kalıyorum Okuduğum,
Ya da Dinlediğim Masalların Sonunda...
Eksilen Düşlerim Oluyor,
Geriye Bir Sevda Masalında Üşümek Kalıyor...
Olsun...
Ben Sayende Beklentisiz Sevmenin Ne Demek Olduğunu Öğrendim...
Binlerce Yıla Bedel Bir Aşk Yaşamayı,
Bir Asır Yetecek Bir Aşkta Nefes Almayı,
Yaram Olmadan Acı Çekmeyi,
Yaşarken Ölmeyi,
Acı Çekerek Sabretmeyi,
Geceye Meydan Okuyan Duygularla,
Yangın Bir Rüyanın Kıyısında Yaşamayı Öğrendim...
Beklemenin En Tatlı Telaşını Yaşadım...
Seni Seviyorum Demenin Kıymetini Öğrendim...
Bu Güne Kadar Anlatamadım Sanana Kendimi,
Anlatamadım Acı Dolu Yüreğimi...
Son Kez Anlatsam Halimi,
Anlar mısın?
Anlatsam,
Dile Getirsem,
Hisseder misin Acılarımı?
Neden Yalnızlığı Mesken Tutmuşum,
Niye Bu Kadar Yorulmuşum,
Ümitsizliğe Neden Böyle Sarılmışım Anlar mısın?
Başımı Omzuna Koyup,
Yüreğimi Akıtsam Gözlerimden,
Sığınsam Kalbine,
Bunca Sene Anlayamadığını,
Bugün Anlatsam,
Anlar mısın Sahiden?
Yıllardır İçimde Kopan Fırtınaları,
Bütün Dünyaya Duyurup,
Sana Duyuramadığım Bu Sevdayı,
Anlatsam Son Kez,
Anlar mısın Gönlümün Halinden,
Aşkımın Dilinden?
Yanar mısın Bu Aşk İçin Benimle?
Anar mı Adımı Dudakların?
Biliyorum Anlamaz...!
Kabul Ediyorum,
Ben Bir Düşe Sarılmışım...
Farkındayım,
Yaşamak Zorundayım Yaşadıklarımla...
Sonu Kör Kuyulara Düşmek Olsa da,
Yaşamak Zorundayım Yaşayacaklarımla...
Bir Gün Söner mi Yaktığı Sevda Ateşi?
Mümkün Olur mu Seni İçimden Atmak?
İyileştirebilir mi Herhangi Bir İlaç Bu Yarayı?
Ya Yüreğim?
Taşıyabilir mi Yokluğunun Yükünü?
Bilmiyorum...
Ben Her Şeye Rağmen,
Bu Yangından Arta Kalan Küllerimle,
İncinen Kalbimin Sızısıyla,
Acısıyla,
Kırıklarıyla,
Burukluklarıyla,
Kör Bir Karanlıkta Sana Yürüyorum...
Yolum Sana Varır mı,
Kapını Çaldığımda,
Kapıyı Sen Açar mısın Bilmiyorum,
Çünkü Ben Kendime Yabancı Düşeli,
Bir Hayli Zaman Oldu...
Olur Ya,
Belki Sende Uyanırsın Benim Duygularımla Bir Sabaha...
Olur Ya,
Sende Bir Gün Karşılıksız,
Çıkarsız,
Aldığın Her Nefeste,
Yaşadığın Her Anında,
Saat Saat,
Gün Gün,
Doya Doya Seversin...
Geçmeyeceğini Bildiğin Sokaklarda,
Uğramayacağını Bildiğin Mekanlarda Ararsın Sevdiğini...
Aklın Fikrin Senden Uzaklaşır,
Duyguların Hecelere,
Hecelerin Mısralara Karışır,
Sağanağa Teslim Olur Göz Pınarların...
Umutlarını Kendi Ellerinle Kurduğun Darağacında Asarsın...
İçinde Azaltmaya Çalıştıkça Çoğalan Hüznün,
Yüzüne Yapışan Kederin Olur...
Şimdi Ne Desem,
Ne Söylesem Boş...!
Olur Ya,
Belki Bir Gün Aynı Olur Acılarımız,
En Az Benim Kadar Yaralanır Onurun,
Gururun,
İncinir Duyguların,
İşte O Zaman Anlarsın Koynundaki Aşkın Nasıl İç Yakıp,
Can Acıttığını...
Eğer Yazdıklarımı Okuyup,
Gözlerin Islansaydı,
Gönlünün Pınarları Satırlarıma Aksaydı,
Böyle Olmazdı...
Sensiz,
Ama Seninle Kurduğum Bu Dünya,
Renksiz,
Sessiz Olmazdı...
Bu Karanlıklar Bana Senden Miras Kalmazdı...
Tuhaf Olan Ne Biliyor musun?
Canımı Çok Yakmana Rağmen,
Hiç Bir Zaman Yanlış İnsan Olduğunu Düşünmedim...
Belki de Bu,
Sevginin Bana Yüklediği Bedelidir...
Başımız Yoktu Bizim,
Sonumuz mu?
Sonumuz da Olmayacak...!
Bir Anda Başladı,
Dokunan Kadar,
Dokunulan da Sarsıldı...
Tek Bir Dokunuşla,
Aşkın Umudu,
Fırtınaları Bir Anda Yaşandı...
Tek Bir Dokunuşla,
Hem Kavuşmak,
Hem de Ayrılık Oldu...
Yüreğimdeki Acının Tarifini İzah Edecek Durumda Değilim,
Yaktığın Ateşi Söndürecek Su da Bulamıyorum,
Ve Ben Hiç Bilmediğim Bir Yolda Kayboluyorum...
Artık Bu Sevdayla Baş Edemiyorum...
Bu Aşk,
Okyanus Misali,
Büyüdükçe Büyüyor,
Pervasızca Çoğalıyor...
Ömrümün En Büyük Esaretini Bana Yaşatıyor...
Ruhum Kaldırmıyor Artık Hiçbir Şeyi,
Hoşçakal Demeye de Gönlüm Razı Gelmiyor,
Yüreğim Kaldırmıyor Bu Vedayı,
Ama Gitmeliyim,
Kilit Vurulan Kalbimin,
Sürgülenmiş Gönlümün,
Susturulmuş Dilimin,
Örselenmiş Duygularımın,
Dillendirdiğim Aşk Sözcüklerinin,
Yitirdiğim Umutlarımın,
Bir Türlü Dindiremediğim Kalp Ağrılarımın,
Uzun
Yorgun,
Yılgın Yıllarımın,
Gözlerimdeki Nemin,
Kalbimdeki Sızının,
Ateşini Söndüremediğim Cümlelerimin,
Kar,
Tipi,
Ayaz Vuran Sevdamın,
Bekleyen,
Özleyen,
Ürkek,
Titrek,
Kırılgan,
Naif Bakışlarımın,
Seninle Diz Dize,
Göz Göze,
El Ele,
Gönül Gönüle Olduğum,
Uçsuz Bucaksız Rüyalarımın,
Çılgınca Hayallerimin Bedelini Ödemeliyim...!
Şimdi,
Tamda Şimdi,
Şu An Girsem Toprağın Bağrına...
Her Şey Bitse,
Bir Anda,
Sessizce...!
Hiç yorum yok:
Yorum Gönder
Not: Yalnızca bu blogun üyesi yorum gönderebilir.