Sen Aşkı Küstürdüğün O Günden Beri,
Umutlarım Parça Parça Dağıldı Sensizliğe...
Issız Bir Kent Oldukça Yokluğun,
Aşkın Hıçkırık Seslerini Dinledi Yalnızlığım...
Tüm Yaşanmışlıklarım Güz Yağmurlarıyla Islandı Gözlerimde...
Anılarım Asılı Kaldı Kirpiklerimde....
Sen Aşkı Küstürdüğün Günden Beri,
Seni Sevmenin Adı Bazen Sessizlik,
Bazen Ayaz,
Çoğu Zaman Kor Sıcak Oldu...
Tüm Olumsuzluklara Rağmen İsmini Anmak
Her Su Birikintisinde
Ve Her Aynada,
Her Camda Yüzünü Görmek Oldu...
Yani Seni Sevmek;
Hayalinde Kaybolup Gitmek Oldu...
Sen Aşkı Üzdüğün O Günden Beri,
İçimde Kanatlanıp Uçan Şiir Kuşları;
Biraz Buruk,
Çokça Hüzün Kokan,
Adı Sessizlik Olan Şiirler Yazdı...
İşte O Gün Benim İşim,
Sevgini Dipsiz Kuyularda Sensizce Yaşamak,
Hayalde Eşin Olmak,
Boş Bir Umut Olsa da,
Yollarını Gözlemek Oldu...
Ben Seni Hala Elime Bir Kağıt Bir Kalem Alıp,
Yüzlerce Satıra Adını Yazarak Seviyorum...
Ben Seni Hala Yüzünü Hayal Ederken,
Bölünmüş Uykularımın Ortasında,
Gizli Gizli Ağlayarak Seviyorum...
Ben Seni Dermanı Olmayan Hastalığa Tutulmuş Bir Kulun,
Rabbinden Derman Beklemesi Gibi,
Döşeğininde Yatan Hastanın Son Umudu Gibi Seviyorum...
Ben Senin Hala Gece Karanlığında Hayallerime Sessizce Gelişini,
Duvarda Beliren Suretini Seviyorum...
Ben Seni Hala Gözlerindeki Sevda Yağmurlarında Islanarak,
Özleminin Çöllerinde Kaybolarak Seviyorum...
Ve Ben Hala Seni Sen Yapan Her Halini,
Yağmur Kokulu Kederini,
Ömrüme Gokkuşağı Gibi Yansıyışını Seviyorum...
Çünkü Bir Çiçeği Koklamak Seni Sevmek,
Yeni Filiz Vermiş Dal Olmak,
Masalları Masalca Yaşamak...
Anlatamıyorum,
Tarif Edemiyorum,
Ben Seni Anlaşılmayacak Bir Şekilde,
Seni Senden;
Seni Benden,
Seni,
Ağrıyan Sol Yanımdan Bile Çok Seviyorum...
Sen Ansızın Gelen Bahar Gibisin,
Yıllarımın Yorgunluğunu Unutturan,
En Olmadık Anda Aşkı Uyandıran...
Kalbime Yerleşen Güneşsin Sen,
Aşkımı Körükleyen Ateş,
Rüyalarımı Süsleyen Eş...
Sen Gözlerimin Gördüğü,
Ruhumun Duyduğu,
Tenimin Hissettiği,
Gönlümün İstediğisin...
Sen,
Yüreğime Yerleşen,
Korkularımı Çok Uzaklara Götüren;
Ben Yaşamadım Kimsede Aşkı Sende Yaşadığım Gibi...
İrkilmedim Hiçbir Zaman,
Tenin Tenime Değdiği An Gibi...
Sen Alevsin Kanımı Kaynatan...
Sen Işıksın Karanlığımı Aydınlatan...
Ruhumsun Gönlümü Doyuran...
Sen Baharımsın,
Buram Buram Aşk Kokan...
Sen Bana Benziyorsun...
Acımız Aynı,
Yaşımız Aynı,
Bakışlarımız Aynı...
Sen Yüreğimden Kopansın...
Nefesimi Kesen,
Kalbimi Durduransın...
Sen Açlığımsın,
Sen Susuzluğum,
Sen Hayata Karşı Direncim,
Aşka Dair Umudum...
Şairin de Dediği Gibi
"Ben seni ölene kadar seveceğim demiyorum,
Ben seni sevdikçe ölmeyeceğim"
Biliyorum...
Sen Yeri Doldurulamaz Bir Boşluksun Bende,
Sensizlikten Öte Ceza,
Sensizlikten Öte Ölüm Yok Bana...
Meçhule Yürüse de Ayaklarım,
Kaçamam Senden Biliyorum...
Çünkü İçimdesin;
Hissediyorum...
Ben de Farkındaydım,
Kendimi Sende Ne Kadar Arasam Arayayım,
Bulamayacağım...
Varlığının Tarifsizliği Kadar,
Büyütsem de Anlamını Yokluğunun,
Hayat Sabırla Sınanır,
Unutmuyorum...!
Ben ki; Zamanın Üstüne Üstüne Yürümeyi,
Acılarıyla,
Sevinçleriyle
Her Şeyi İle Hayatı Kabullenmeyi,
Kendi Kendine Yetinebilmeyi Öğrendim...
Bazen Bitik,
Bazen Yitik,
Bazen Kırık Ayaklarımla;
Çaresiz,
Kayıp Bir Kent Olan Kalbimin Hüzünlü Sokaklarında Ağlasam da,
Ben,
Ben Artık Kuytularda Unutulmuş Düşler Gibi,
Kayıp Giden Mevsimler Gibi,
Dalları Kurumuş ve Kırılmış,
Yaprakları Dökülmüş Ağaçlar Gibiyim...
Çünkü Sonunda Sen Kokan Bir Hayat Kaldı Bana,
Yalnız Bir Sevda,
Kimsesiz Bir Aşk,
Yağmurlarda Ağlamış,
Bir Hayata Adanmış Sevgi,
Islak Sokaklar,
Kırık Dökük Satırlar,
Bir Yara,
Bir Dert,
Bir Sürü Ah...
Söylemesi Zor,
Çünkü Sensizlik Sana Asla Tarif Edilmez...
Ama Sen Yine de Bil...
Seni Sevmek Bir Anlık Heves Olsaydı,
Ruhumda Böyle Fırtınalar Kopmazdı...
Dudaklarımdan Kopup Gelen Cümleler,
Kalbimin Derinliklerinde Yankılanıp,
Sayfalara Akmazdı...
Gecenin Acımasız Saatlerinde,
Bu Aşk Damla Damla Yüreğime Sızmazdı...
Keşke Duyarabilseydim Çığlıklarımı Sana,
Hissedebilseydin Duygularımı...
Hayallerimle Konuşup,
Düşlerimi Ellerinle Tutabilseydin...
Keşke Sarabilseydin Yaralarımı,
Susturabilseydin Gözyaşlarımı,
Keşke Sevebilseydin Beni Sorgusuz,
Sualsiz,
Nedensiz,
Niçinsiz...
Ama Sen Bana Yasaktın Değil mi?!
Ellerin Yasaktı,
Gözlerin Yasak,
Sözlerin Yasak,
Hatta Yüreğin Bile Yasak...!
Gözlerine Bakmama İzin Versen Zaman Duracak,
Ellerine Tutsam Kıyametler Kopacaktı Değil mi?!
Aslında Kabahat Benimdi...
Biliyorum,
Devrik Cümlelerle Anlatamadım Sana Kendimi,
Anlatamadım Sana Öznesini Yitirmiş Cümlelerimi...
Yorgunum Artık,
Dargınım...
Ve Biliyorum,
Yeminli Dudakların Sensiz Geçen Günlerimin,
Gecelerimin Kefaretini Ödemez ...
Anladım....
Benim Tarifim Hiç Yoktu Sen de...
Ben Hiçbir Şeyim Artık...
Öfken de Senin Olsun,
Sessizliğin de,
Çünkü Ben Çoktan Yıktım Surlarımı...
Ne Araf,
Ne Sırat,
Kendimin Mahşerinde,
Kendi Cehennemimde Yanmaktayım...
Umutsuz,
Direnci Kırılmış,
Tüm Hayalleri Elinden Alınmış,
Yaşanamamışlığın Kaldırımlarında Bir Gölgeyim Umutsuz....
Unutmam Seni Biliyorum,
Unutamam Senden Kalan Her Şeyi...
Artık Açmam Sensiz Sabahlara Perdelerimi,
Çünkü Anlamı Olmaz Sensiz Gündüzlerimin,
Gecelerimin...
Anladım...
Değmez Artık Gözlerin Gözlerime...
Kaybolduğun Boşluklarımı Dolduramazsın..
Bir Dokunuş,
Bir Gülümseme Olup Gelsen de,
Hazan Bahçemde,
Kışlarımı,
Ayazlarımı,
Bahara Döndüremezsin...
Kapatsan da Tüm Kapıları Gitmelere,
Boğazımda ki Kördüğümleri Çözemezsin...
Çünkü Ne Ben Tamamlayabildim Yarım Bıraktığın Düşlerimi,
Ne de Sen Olabildin Tamamlayacak Kadar Yürekli...
Yorgun Bir Gönülden Kopup Gelen İç Çekişleri Say Yazdıklarımı...
Belki Bir Duygudur İçimde Alev Alev Yanan;
Belki Bir Şiirdir,
Belkide Sessizlikle İç İçe,
Hiç Kimseye Söylenmeyen,
Sevgiden,
Hayattan Geriye Son Kalan Aşk..............................................
Hiç yorum yok:
Yorum Gönder
Not: Yalnızca bu blogun üyesi yorum gönderebilir.