25 Ağustos 2016 Perşembe

Sana Yazdım Evet, Uzaklardaki Sana…

Ne Zaman Yalnızlıktan Yazmaya Kalksam Gidişi Şekilleniyor Beynimde... 
Her Yer Bir Anda Kararıyor... 
Aslında Daha Uzun Bir Geçmişe Sahipti Gidişi... 
Ne Zaman Başladı Bu Serüven Hatırlamak Güç... 
Buldum Dediğim Anlarımda Kaybetmiş Olmalıyım Onu...
Yoksa Bir İnsan Bu Kadar Eksilebilir mi?

Derin Bir Sessizliktir Ayrılık,
Derinden Yaralayan...
Nedendir Bilinmez, 
Dilin Lal Olduğu Anlara Denk Gelir Ayrılıklar... 
Kimisi Yaşarken Konuşmamayı Tercih Eder,  
Kimisi Biriktirmez İçindekileri... 
Yoklukla Yüz Yüze Geldiğinde Ne Sayfalar Derman Olur Derdine,  
Ne de Nefes Nefes Sigaralar...
"Denedim Olmadı" Denir Genelde, 
Sonra da Kader Gelir Akla... 
Uçurumun Kenarında İken Dert Yanmak İçin O'na Sığınırlar Yine... 

Hüzün Denilince Aklıma İlk Gelen Gece Olur Benim...
Neden Bilmiyorum, 
Ben mi Ona Yakışıyorum O'mu Bana Emin Değilim, 
Ama Tamamlayıcı Bir Yanı Olmuştur Her Zaman... 
Gecenin Ürkütücü Karanlığını Bastıran,
Karabasanların Ortasında Dipsiz Kuyulara Atılan Taşları Andırıyor Parmaklarımdan Dökülenler... 
Kimselerin Bilmediği,  
Fark Etmediği Tuhaf Bir Melankoli Bu...
Kağıda ve Kaleme Olan Tedirginlik Köreltiyor Beni... 
Zihnimde Uçuşan Kelimeleri Toplamaya Ne İsteğim Ne de Takatim Var...
Aslında Kendimi Bulduğum Tek Yer Burası... 
Sayfanın Üzerine Düştüğüm Cümlelerin Arasında Yeniden Doğuşlarımı İzliyorum... 
Her Yazının Sonunda Biraz Daha Ben Oluyorum... 

Ömrümden Ömrüne Açılan Onlarca Kapının Eşiğindeyim... 
Bir Yanım Alevler İçinde, 
Diğer Yanım Buz Gibi... 
Keskin Görünse de Mısralarım Tedirginim Aslında... 
Bir Yanım "Artık Yeter!" Diyor, 
Diğer Yanım Suskun, 
Çaresiz... 
Oysa Uzun Susmalarımdın Benim Yitirdiğimde Mısralarımı... 
Öznesiz, 
İmlasız Mısralarımdın Benim... 
Her Yazının İçine Gizlerdim Adını, 
Hasretimi... 
Bazen Virgülü Olurdun Satırlarımın, 
Bazen Set Olurdun Duygularıma Üç Nokta İle... 
Çoğu Kez Kaybederdim Öznemi... 
Yüreğimdeki Ağırlığı Bırakıp Parmak Uçlarıma Yazardım Şuursuzca...
Unutmak İşin Kolayıydı Kanımca,
Unutmaya Çalışmadım, 
Uğruna Ölmeyi Bile Düşünmedim Mısralarımda,
Uğruna Ölünecek Biri İçin Yaşadığımı Yazdım Hep... 
Yazdıkça Susuyordum Aslında... 
Susuyordun,
Susuyordum,
Ama Susacaklarım/n Bitmiyordu...
Yüreğimin Ücralarında Derin Bir Sızı Hissedip, 
Sigaramın Dumanında Ararken Bulurdum Bazen Kendimi... 
Yoktun... 
Hiç Olmadın Aslında... 
Karanlığın Ne Olduğunu Göstermeden,
Tüm Işıklarımı Söndürüp,
Hiç Yokmuş Gibi Düştün Yüreğimden...
Artık Zaman O Koca Boşluğu Mısralar İle Doldurma Zamanıydı... 
Bıkmadan,  
Usanmadan Bir Nokta Olmaktan Ötesi Olmaya Çalıştım Hep...
Ama Ne Yazık...!
Yazdıkça Büyümüş Yalnızlığım... 
İç Çekişlerim Hafifletmemiş Yangınımı... 
En Sessiz Halimi Takınıp,
Gizlenmişim Mısralarımın Arasına...

Sende Biliyorsun Değil mi Yorulduğumu, 
Tükendiğimi? 
Bir Düştün Ya Gördüğüm, 
Düşmedin Durduğun Buluttan Bir Damla Gibi... 
Ben En Kurak Mevsimleri Yaşarken Yokluğunun Girdabında, 
Bir Hayalden Öteye Geçirmedin Bendeki Cismini... 
Gittin...!
Zor Oldu Aslında, Hayatta Bir Çok Şeye Seninle Anlam Katarken Şimdi  Büyük Bir Anlamsızlığı İfade Ediyor Olman... 
Tutarsız Tavırların,  
Yaşadığın Gel Gitlerin Yıprattı Aslında... 
Umursamaz ve Bir O Kadar Kendine Güvenen Bu Halinin Nedenini Sanırım Bundan Sonra Sorgulamayacağım...
Ama Bil İsterim,
Aşktı Bu... 
Ne Zaman Adını Ansam Gözlerimdeki Yıldızları Ateşe Verirdim... 
Işıltısını Gözlerimde,  
Sıcaklığını Tüm Bedenimde Hissederdim... 
Anlamıyordun,
Ya da Anlatamıyordum... 
Eksik Olan Bir Şeyler Vardı Hep, 
Ve Ben Hiç Tam Olamadım...
Gittin...!
Gecelerin Daha Karanlık Olduğu Zamanları Yaşadım... 
Toparlanmaya Çalıştıkça Battım,
Battıkça Tükendim...
Artık Gözlerimde Işıltı Kalmadı,  
Bedenim mi?
Çoktan Buz Kesti... 
Gittin...!
Bu Gidişin Ardından Geriye Kalanları  Biriktirir misin Emin Olamıyorum,
Böylesine Bir Aşkın Ardından Kalan Mısraların Ezberinde Yeri Ulur mu Kestirmek Güç...
Unutur,  
Hatırlamazsın Diye Düşünüyorum... 
Hoş Yanıltsan da Beni Önemi Yok Nasıl Olsa,
Sen Gittin Ne de Olsa...! 
Gittin...!
Onlarca Adın Oldu Aslında... 
Tek Tek Saymanın Alemi Yok Şimdi, 
Sende Biliyorsun Nasıl Olsa Okuyan Herkes Gibi İsimlerinin Neler Olduğunu... 
Sana İsim Koymak Zor Olmuyordu; Seni Anımsatan, Andıran Ne Varsa Anında Adın Oluyordu... 
Ama Kimselere Benzetememiştim Seni... 
Hayalini Kurduğumda,  
Karanlığın Arasından Süzülen Işık Olarak Yansıyordun Duvarlarıma... 
Gittin...!
Dönüşü Olmayan Yolların Başında Değilsin Artık... 
Yolunu Çoktan Çizmişsin...
Tercihlerin Rehberin Olmuş... 
Gittiğini Ama Aslında Bitmediğini İddia Ederim,  
Asla Bitmeyeceğinin Bahsine Girerim Ama İnanma Sen Bunlara... 
Her Gidiş Bir Terk Edişti ve Sende Hakkını Veriyorsun...!
Gidişlerin Öyle Oldu Hep,  
Sonradan Çıktı Acısı... 
Ama Bu Kez Öyle Değil,
Tüm Köprüleri Yıkarak Gittin...
Gittin İşte... 
Başka Adı,  
Başka Tarifi Yok Bunun...! 
Ama Biliyor musun?
Dayanamıyorum Artık Yokluğunun Ortasında Hayalinin Koynuna Girmeye... 
Her Gecem Buz Gibi... 
Ne Bir Ses Var İçimi Isıtan, 
Ne Bir Nefes... 
Bu Gece de Üşüyorum,
Ama Dokunma Sen...!
Ben Seni Tanımadım Hiç... 
Tenin Yabancı Bana,
Sesin Yabancı... 
Sana Dair Bunca Mısranın Ardından Hala Silik Yüzün... 
Net Değil Düşlerim... 
Dokunma...!
Hayallerimi Bırak Olduğu Gibi... 
Yoktun Hiç Zaten... 
Artık Ne Varlığın Derman Olur Yaralarıma Ne Yokluğun... 
Beni Bana Bırak...! 
Sebebin Olmasın Bu Hoyrat Mısralarım... 
Yakmasın Seni Yandığım Gibi... 
Alev Alev Düşmesin Yüreğine Yaşlarım... 
Duraksız Bir Yolcuyum Artık Sende... 
Bir Yabancıyım...  
Şimdi Git Lütfen...! 
Geldiğin Gibi Aniden Olsun Gidişin... 
Nefesini Al Artık Benliğimden... 
Dur...!
Uzanma...! 
Biliyorsun Yabancıyız Birbirimize... 
Bırak Öyle Kalsın...
Konuşma Ne Olur...!
Sen Konuştukça Yitiririm Anlamımı... 
Ne Öznemi Kurtarabilirsin Ne Yüklemimi... 
Git...!
Bırak Düşüncelerimi... 
Bırak Esirin Olmuş Yüreğimi... 

Sana Yazdım Evet,  
Uzaklardaki Sana…
Beni Sensiz Bırakan,
İçimin Yangınlarını Çoğaltan,
Bıkmadan,  
Usanmadan Acılarımı Göğüslemek Zorunda Kalışımı
En İyi Bilen Sana…
Sana Yazdım Evet,  
Uzaklardaki Sana…
Bir Hançer Gibi Yüreğimi Yerinden Söküp,  
Yüreğine Katan,
Özleminle Her Gün Dağlanan Ciğerime 
Bir Damla Su Serpmeyen Sana…
Duydun mu Yüreğimin Haykırışlarını?
Okuyacak mısın Gözlerimden Yaşlarla Döktüğüm Bu Satırları?
İçin Sızlayacak mı Mesela?
Ellerin Ellerimi Arayacak mı?
Çaresizliğin Girdabında Yitip Gidecek mi Gözlerin Bana Bakarken Yoksa?
Aslında Sen Yoksun Değil mi?
Dokunduğunda İçimi Titreten Ellerin de Yok?
Peki, Ne gerçek O Zaman?
Ezelden Beri Var Olan Yalnızlığım mı?
Yani Sen Hiç Olmadın mı?
Canımı Hiç Yakmadın mı?
Beni Benden Almadın mı?
Yüreğim Ellerinde Yitip Gitmedin mi?
Yanmadım mı?  
Yanmadık mı?
Çaresizliğimize Ağlamadık mı?
Hiç Olmadı mı?
Olmadı…
Olmadın…
Yoktun…
Kocaman Bir Yalandın Belki…
Ama Ben Yine de Bir Gün Gerçek Olabilme İhtimalini Sevdim...!
Bekledim…
Bekliyorum… 
Yarımım.. 
Gelsen de Tamamlansak Demek Bile Haksızlık Geliyor Artık... 
Gelsen Gelirdin Zaten. 
Belki de Benim Gibi Gidemedin Ama Kaldığını Kabullenmek Zoruna Gidiyor... 
Seni İyi Bilirim, 
İpleri Kesmek Üzerine İhtisas Yapmışsındır, 
Kıskanırsın, 
Seversin, 
Özlersin, 
İstersin Ama Kendin Bile Kabul Etmezsin Bunları Hissediyor Olduğunu... 
Seversin Ama Sevgili Olmazsın,
Öyle Tamamen Kimse Senden Gitsin de İstemezsin... 
Ara Ara Hatırlatır, 
Yarayı Kanattığını Bile Önemsemezsin... 
Kimseyle Düşman Olmadan, 
Ayrı Düşmeden Ayrılırsın Sen... 
Kimse Hayatından Ayrı Düşünmez Seni...
Kimin Hayatına Bir Süreliğine Eşlik Etmek İçin Uğrasan Yerleşir, 
Bir Daha Gitmezsin de... 
Sen Gidersin de Gönderilemezsin İşte...
Dokunan Yanar, 
Yaşayan Ölür Seninle...
Senin Sakladıklarını Görüyorum Ben... 
Sevilen Olmanın Tadını Çıkartırken Sevmemeyi Başarabilmen Oldukça Zor... 
Yorulmadın mı Kendini Yok Saymaktan? 
Kendinle Savaşmaktan? 
Eksik Olduğunu Bile Bile Tammış Taklidi Yapmaktan? 
Yorulmadın mı Duyguları Alınmış Gibi Rol Kesmekten? 
Zamanla Biterim Diye Düşünüyorsan,  
Üzgünüm,  
Kaybettin...!
En Fazla Gidersin Benden,
Cismin Uzak Olur Bedenimden... 
Hayalini Tutup Saçlarından Sürükleyemezsin Ya...!
Sen İstediğin Kadar Git,  
Hayalin Prangalı Bana...
Müptelanım,
Var mı Diyeceğin...!




Hiç yorum yok:

Yorum Gönder

Not: Yalnızca bu blogun üyesi yorum gönderebilir.