16 Ekim 2020 Cuma

Yüreğimin Derinliklerinden Sana Sımsıcak Bir Teşekkür...

 Sen Gittin Biliyorum, 
Ama Ben Hala Seni Yazıyorum... 
Çünkü Sen, 
Öylesine Bir Sevda Değildin, 
Başkaydın, 
Bambaşka... 
Anlat Desen, 
Hiçler Arasından Seçtiğim, 
Hiç Yaşanmamış Gece, 
Hiç Görülmemiş Rüya, 
Hiç Çizilmemiş Resim, 
Hiç Söylenmemiş Şarkı, 
Prangalar Vurulmuş Duygu Seli Derdim... 
O Buluştuğumuz Gün Vardı Ya? 
Hani Bakışlarımızın Buluştuğu, 
Duygular Bulvarında, 
Ruhumun Rengarenk Kelebekler Gibi Kanatlandığı? 
İşte O Gün Sadece Sana Özeldi... 
Onca Yolu Aşıp, 
Seninle Edilen Birkaç Saatlik Sohbet, 
Sensiz Geçecek Yıllara Bedeldi... 
Bil ki; 
Odamın Duvarları Yokluğunun Solgun Rengini Aldığında, 
Kalbimin Özlem Ağıtları Yaktığı Anlarda, 
Seni, 
Bir Nefes Gibi Ciğerlerimde, 
Hava Gibi İçimin Odalarında Hissettikçe, 
Yalnızlığıma Bir Ses, 
Bir Nefes Gibi Düştüğünde, 
Hayal Denizine Daldığım O Doyumsuz Zamanlarda, 
Sen Dolandıkça Zihnime, 
Yüreğime, 
Ömrümün Issız Yamaçlarında Dolaştıkça, 
Sen Akacak Göz Pınarlarımdan... 
Kırmayacağım Yürek Kalemimi...! 
Hep Seni Yazacak...! 
Ve Ben Yolculuk Ettikçe Ruhuna, 
Hayalin Ruhumu Saracak... 
Her Hecede Seni Okuduğumu, 
Her Şarkıda Seni Mırıldandığımı, 
Kimse Bilmeyecek, 
Kimse Anlamayacak Aklımdan Senin Geçtiğini... 
Sen Unut! Dedikçe, 
Ben Sana Daha Çok Sevdalanıp, 
Aşktan Yana Yaşanacak Ne Varsa, 
Amenna ve Saddakna Deyip, 
Ölümüne Yokluğuna Direneceğim...! 
Ve Beni Hayata Bağladığın İçin, 
Yüreğimin Derinliklerinden Sana Sımsıcak Bir Teşekkür Göndereceğim...


Hiç yorum yok:

Yorum Gönder

Not: Yalnızca bu blogun üyesi yorum gönderebilir.