17 Ekim 2020 Cumartesi

Kovma Beni Kalbinden...!

Biliyor musun?
Ben Hiç Düşlerimi Biriktirip Avuçlarımda, 
Rengarenk Gülüşler Yeşertemedim Gözlerimde... 
Dalımdan Dökülecek Tek Bir Yaprağım Olmadığı Halde, 
Hep Güzdü Düşen Payıma... 
Yaşadığım Ne Varsa İçimde, 
Yaşanmamışlarım Kadar Acı... 
Dört Bucağı Hüzün Kokan Yalnızlığımın,
Öyle Yorgun ki Ayakları...! 
Eğer Bir Gün Senden Uzağa Kaçmak İstedikçe, 
İçimde ki Sessiz Çığlıklar Büyürse, 
Umutlarım Yıkık Dökük Yarınlarda Bata Çıka Çırpınırsa, 
Gözümden Irmaklar Coştuğu An, 
Hasretim Son Demine Gelirde Özlem Duyarsam Sana, 
Sımsıcak Sarılmak, 
Gözlerinin Derinine Kaybolmak İstersem, 
Yani, 
Suskun Ruhumun Figanlarıyla, 
İçime Sığmayan Duygularımla Gelirsen Yanına, 
Yalvarırım Kovma Beni Kalbinden...
Başımı Göğsüne Yaslamışken, 
Hücrelerimdeki Varlığını Duyumsamayıp, 
Sana Sürgün, 
Sana Yetim Halimi Poyrazlara Teslim Etme...! 
Hayallerimi Bırakıp Gözlerimin Kuytusuna, 
Bir Avuç Düş Bırakma Senden Geriye...! 
Kırık Kalpler Şehrinde, 
Hazan Yağmurları Yağdırma Üstüme...!
Saatleri Durdurup, 
Resimlerinde Konaklarken Bakışlarım, 
Atma Beni  Zamanın Sessizliğine...! 
Alıştırıp Beni Duygularımın Yenilgisine, 
Her Gün Biraz Daha Çoğaltıp İçimdeki Gurbeti, 
Yalnızlığımın Öteki Yüzüne Yalınayak Yürütüp, 
Ruhumun Karanlık Tünellerinde, 
Kaybolmama İzin Verme...! 
Yaşamının Çıkmaz Sokaklarında Yorma Gülüşlerimi...!
Yüreğimin Payına Düşen Kırık Dökük Bir Yalnızlık,  
Yıkık, 
Viran Bir Sessizlik Olmasın...! 
Titreyen Sesim, 
Üşüyen Gönlüm Dolanmasın Saçlarıma...! 
Esaretim Olurken Sensizlik, 
Büyümesin Sancısı Bekleyişlerimin...! 



Hiç yorum yok:

Yorum Gönder

Not: Yalnızca bu blogun üyesi yorum gönderebilir.