27 Ağustos 2020 Perşembe

Solum Sen, Sonum Sen...

Sesin Bahar Esintisi Gibi Değdikçe Ruhuma,
Uzun Zamandan Sonra,
Sıcak Sesinle,
Ninniler Söyledim Kendime...
Söylediğin Her Kelimen Gözyaşım,
Her Susuşun Haykırışım Oldu...
Sesin Düştükçe Sesime, 
Adın Geçti Kalbimden...
Anlatamadığım,
Tarif Edemediğim Düşlerim,
Uykusundan Uyandı...
Sesinde; Kaçtığım Hüzün,
Kovaladığım Mutluluk,
Aradığım Huzur Vardı...
Duymalıydın Dile Dökemediklerimi...
Yerleştiğin Her Zerre mi,
Sebep Olduğun Hüznü,
Yaşattığın Coşkuyu Bilmeliydin...
Bilmeliydin,
Sevdiğim,
Özlediğim Her Şeyin,
Bildiğim,
Bilmediğim Her Hazzın,
Her Coşkunun Sende Biriktiğini...
İçimdeki  Derin Yarada,
Gönlümün Haritasında,
Yüreğimin Menzilinde Olduğunu,
Adımın Senin Coğrafyana Yazıldığını,
Sana Taştığımı,
Sana Aktığımı,
Sana Müebbet,
Sana Tutsak,
Sana Aç,
Sana Susuz Olduğumu Bilmeliydin...
Bilmeliydin Günlerimin,
Düşlerimin Sensiz Tadı,
Sensiz Adı Olmadığını...
Bilmeliydin İşte,
Yasak Olsan da Düşlerime,
Tenime,
Rüyalarıma,
Yüreğimin Mabedinde Seni Ağırladığımı...
Yolumun Sen,
Sonumun Sen Olduğunu Anlayıp,
Yerleşmeliydin Ruhuma,
Ellerin Saçlarımda Gezinirken, 
Zaman Tam Aramızda Dururken,
Gözlerimizin Kuytusunda,
Dünyayı İzlemeliydik Birlikte...
Olağanüstü Ne Varsa,
Seninle Beraber Yaşamalıydık...



Hiç yorum yok:

Yorum Gönder

Not: Yalnızca bu blogun üyesi yorum gönderebilir.