21 Ağustos 2020 Cuma

Çok Uzun Sürdü Hazan Yağmurlarım...!

Yaşam Denilen Kavram Bazılarına Gülüyor,
Bazılarının İse Yanına Bile Uğramıyor...
Bazılarına Mutluluk Gökkuşağı Kadar Yakınken,
Bazılarına Güneş Kadar Uzak Kalıyor...
Bazılarının Her Gece Bir Acı Oluyor Suretinde,
Hayallerle Kandırılmış Kabuslar Gecelerinde...
Kimi Gecelerde Büyütüyor Düşlerini,
Kimisi Yüreği Sevdasını Yaşarken,
Çoğaltıyor Yalnızlığını...
Kimi Sevgiyi Yürekten Vermenin Yeterli Olduğunu Sanıyor,
Yanılgılarla Tükeniyor,
Mevsimleri İçinde Bir Bir Öldürürken,
Zamansızlığın İçinde Ağlıyor...
Kimisi Sevdasını Yüreğinin Dehlizlerine Salıyor...
Gözleri Gökkuşağına Hüzünle Baksa da,
Aşkına Hasret Prangaları Vursa da,
Kırıyor Zincirli Duvarlarını...

Cam Kırığı Hüzünler Kapımda Nöbette...
Baharlarım Kışa Dönmüş...
Sebepsiz Günlere Aşık,
Karanlık Gecelere Arkadaş, 
Cümlelere Keder Olmaktan Yorgunum...
İçim Sanki Hiç Çizilememiş Bir Resim,
Ruhum Notalara Hiç Dökülememiş Şarkı,
Kalbim Issız Bir Ada Gibi...
Fırtınalarla Boğuşan Ruhum,
Öyle Yorulmuş ki Yaşamaktan,
Öyle Yorulmuşum ki Yüreğimde Yaralar Taşımaktan,
Yıllar Geçip Giderken Yorgun Nefesimle Birlikte,
Hayatımdaki Tüm Güzel Şeyler Ya Yarım Kalıyor, 
Ya da Hepten Bitiyor...
Üzgün Üzgün Bakarken Hüznüme,
Anlıyorum ki Vazgeçmişim Her Şeyden,
Şiirlerimden,
Hayallerimden,
Vazgeçmişim Farkına Varmadan Benden, 
En Çokta Kendimden...
Artık Hiç Kimseye Yaralarımdan Söz Etmiyorum,
Buram Buram Keder Koksa da Ruhum,
Gelecek Günlerden Merhamet Dilenmiyorum...!
Her Seferinde Biraz Daha Tüketip,
Yok Ediyorum Umutlarımı....
İç Sesimi Dinlerken;
Fark Ediyorum ki; 
Vazgeçmişim Ben Her Şeyden....
Hiç Bir Korkusu Olmazmış Ya Ölümden Korkmayanın?
Galiba Bu Yüzden Hayatı da Umursamıyorum...!
Öyle Halsizim ki,
Gün Gün Eksiliyorum Kendimden,
Azala Azala Yitiyorum... 
Öyle Kırılmış ki İçimde Yaşamaya Dair Umutlar,
Olumsuzluklara Karşı Koyacak Gücüm Yok...
Bıraktım Kendini Hayatın Akışına,
Nereye Dilerse Oraya Savuruyor Yorgun Ruhumu...
Evet,
Her Şeyden,
Ama Her Şeyden,
Hatta Ömrümü Taşıyan Yüreğimden, 
Yani Canımdan,
Yani Kendimden Vazgeçmişim Ben...!
Taşıyamıyorum Artık Yaşamın Ağırlığını...

Ey Hayat, 
Eğer Kapanıp Kendi Kabuğuma,
Sükutlar da Yürüyorsam,
İçimde Çok Yaralı Umutlar Bıraktığın İçindir...
Taşıyamadığım Öyle Çok Yükler Yükledin ki Omuzlarıma
Kabullenemediğim,
En Sevdiklerimden Aldığım Yaralarla Doldurdun...
Hep Ben miydim Yanlış Yapan?
Neden Acı Çekmek İçin Tüm Yokuşlar?
Diken Dolu Yollar?
Neden Neye Değsem Kırılıyor?
Her Şey Anlamını Yitiriyor?
Özlediğin, 
Sevdiğin Her Şey Yok Olurcasına Terkediyor?
İkiye Bölünmüş Deniz Gibi,
Neden Bir Yanım Hırçın Dalgalarla Taşarken,
Diğer Yanım Durgun Sular Gibi?
Bir Yanım Dalgalarla Boğuşurken,
Diğer Yanım Sükuta Bürünmüş Gibi?
Ey Hayat, 
Neden Aciz,
Çaresiz,
Her Şeye Küsmüş,
Hayattayken Ölümü Yaşayan,
Varlığını Yokluğa Bürüyen,
Bir Sessizlik İçinde Bırakıyorsun?
Ey Hayat,
Verdiğin Sıkıntıları Uçurumlara Salıvermek Geliyor İçimden...
Fazla Artık Çektiklerim...
Yüreğim Bezdi, 
Ruhum Yoruldu, 
Yeter Artık,
Zamanın Sıkıntılarını Hücrelerime İşleme...!
Gitmek,
Bitmek Bilmeyen Sıkıntıları,
Sarmaşık Gibi Benliğime Sarma...!
Bilmiyorsun İşte, 
Canım Yanıyor Derinden...
Ruhumun Bilinmez Köşelerinden,
Çığlıklar Yükseliyor Göklere...!
Duymuyor musun Seslenişimi?
Bak,
Çığlıklarım Kanatıyor Yaralarımı...!
Çıkarıyor Sığınağından Acılarımı...!
Ey Hayat,
Hayatıma Esen Soğuk Rüzgarlardan,
Sert Fırtınalardan,
Ömrüme Yağan Yağmurlardan Sonra,
Geçmişten Bugüne Sarkan Sancılarımı,
Yarılara Bıraktığım Varsayımlarımı,
Yani Beni Acıtan Ne Varsa Çıkarıp Atmak,
Bir Uçurtmanın Peşine Takılıp,
Bilinmezlikte Kaybolmak İstiyorum...
Bitsin Diyorum Artık,
Bitsin...!
Uzun,
Çok Uzun,
Ama Çok Çok Uzun Sürdü Hazan Yağmurlarım...!





Hiç yorum yok:

Yorum Gönder

Not: Yalnızca bu blogun üyesi yorum gönderebilir.