7 Kasım 2015 Cumartesi

Aslında Sayfalara Döktüğüm Satırların Hiç Biri Sana Dair Değildi...!



Yazmaya Bir Kış Gecesi Başlamışım... 
Üzgün Olduğumda, Canım Sıkkınken Hep Bloguma Başvurur Onunla Dertleşirdim Adeta... 
O Hep Dinlerdi Beni...
Kimseye Anlatamadıklarım, Anlatsam da Tam Anlamıyla Anlaşılamadığım Zamanlarda Hep Blogum Yanımda Oldu...
Yazmak Rahatlatırdı Beni Hayattan Bir Parça da Olsa Uzaklaştırırdı...
Son Günlerde Çıkmaz Sokak Aralarında Dolanıyor Gibiyim Sanki...
Hangi Yöne Kaçsam Bir Çıkış Yolu Bulamıyorum...
Yolunu Kaybetmiş Ağlayan Bir Çocuk Gibiyim...
Hayatın Parmaklıkları Ardında Zorunlu Bir Bekleyiş...
Çırpınışlarının Hiç Fayda Etmediği, Sesimi Kimsenin Duymadığı, Yalnız Bir Bekleyiş...

Hani Onca Kalabalığa Rağmen Sessizliğin Kol Gezdiği Günler Vardır, Ürkütür Hani İnsanı... 
Bir Huzursuzluk, İç Sıkıntısı Çöreklenir Her Bir Hücrene... 
Nedeni Sorulsa; En Ufak Elle Tutulur Bir Cevap Bulunamaz... 
Korku Değildir Aslında O, Endişe Hiç Değil, Tarifi Mümkün Olmayan Bir Buhran Halidir Sadece...
Ama O Nedensizlikler İçinde Onlarca Neden Vardır ki; İtirafı Yapılmaz, Yapılmamalı...
Çünkü; Sessizliğinde Bir Sesi Olduğuna İnanıyorum; Yoksa Bu Beynimin İçindeki Seslerin Susmamasının Başka Bir Açıklaması Olamaz... 

Kaç Beyaz Sayfa Eskittik Hayat Yolunda?
Kaç Cevapsız Soru Kaldı Cevabını Alamadığımız?
Kaç Kapı Yüzümüze Çarpılıp Arkasında Kalındı?
Kaç Hıçkırıklara Boğulacak Takate Yer Kalmadı Gözyaşlarımızda?
Ve Kaç Sorgusuz, Sualsiz Gidişlere Ağladığımız Zamanlar Ardına Bir Daha Hiç Olmama İhtimallerine Karşılık Yaşarken Özlediklerimiz Oldu?
Vazgeçişler Mümkün Değilken, Kaç Bahane Sürdük Öne?
Her Gün Her Gece Hüznü Sürüp Kaleme Gecenin Karnlığına Kaç Şiir Sakladık?
Uzun Soluklu Bir Besmele Kuşanıp, Kaç Kez Yetiştik Koşar Adım Yanlızlığımıza?
Kaç Kez Kanrevan Oldu Seslenişlerimiz? 
Kaç Kez Aşkla Doğrandı Yüreğimiz? 
Dilimiz Lal, Dilimiz Naçar, Kaç Suskuda Kilitlendik?
Kaç Kez Canımızı Yaktı Geçti Hayalini Kurduğumuz Bir Gülüş?

Aslında Sandığın Gibi Sayfalara Döktüğüm Satırların Hiç Biri Sana Dair Değildi...! 
Çünkü Hiç Bir Satıra Sığmayacak Kadar Ulu-Orta İfşa Edilemeyecek Kadar Büyüktü Sol Yanımda Varlığın.. 
Ağır İmtihan Olması da Bu Yüzden di Belki de...
Gizli Kalmalı Bazı Sevgiler, Gizemli Olmalı...
Siyahlarla Örtmek Gerek, Ona Değen Hiç Bir Şeyin Rengi Belli Olmasın Diye... 
Dillendirmedikçe Büyüttüm İçimdeki Sevgiyi... 
Kirlenmesin Adın Diye Müsade Vermedim Ağızlarına Almalarına... 
Uzak Tuttum Olduğum Yerlerden, Düştüğüm Kuyulardan, Karanlık Gecelerden... 
Ne Kadar Üstüne Titredim İse, O Denli Büyük Oldu Acısı... 
Ve İstedim ki, Bir Yerlerde İyi Olduğunu Bileyim...
Görüşmesek de Hiç; Ömürlük Olsun, Hatta Sonrası da... 
Duymasak da Sesimizi Arada İki Satır Muhabbet Edebilelim... 
Bir Gün Karşı Karşıya Geldiğimizde Acıyla Değil, Özlemiş Olarak Değsin Gözlerimiz Birbirine... 

Bilsen Ne Çok Sorguladım Kendimi "Hala mı?" Diye...
İyi Niyetimden Değil İnan, Unutamadığımdan Unutamadım Seni...
Gözlerinin Bir Anlamı Vardı Yüreğimde Ama Sana Baktığımda Gözlerini Değil Yüreğini Görürdüm...
Seni Sevmek Sevdiğim Eski Bir Şarkıyı Yeniden İçimde Hissetmek Gibiydi... 
Yalnızken Penceremden Bakınca Sevgiyi Aramaktı...
Bir Omuz Aradığımda Ya da Bir Sevda Şarkısı Mırıldandığımda Gözlerine Dalıp Uyumaktı Sessizce... 
Soğuk Odamda Uyandığımda Bir Sıcaklık Farketmemdi Aniden... 
Sevdiğimi Haykırmak İsterken Susmamdı Nedensizce... 
Sarılmayı Arzularken Elimden Kayıp Gitmene İzin Vermemdi Zamansızca... 

Haklıydın...!
En Çok Bendim Artık Sence Olmayan, Sence Ben, Bence Sen Değildik Artık...
"En Çok"ların Ne Önemi Var?
Biz Bizden Gideli Çok Oldu...
Gönüllerimizde Sevdamızın Çürümüş Artıkları Tümüyle Yok Olma Çabası İçerisindeyken ve Yüreklerimiz Var Oluşlarının En Yorgun Dönemlerinde Usul Usul Düğümleniyorken Yormayalım Kendimizi "Çoktan Bitmiş"ler İçin... 
Bir Kadının Gözlerine Ne Kadar Yakışırsa Sel Gibi Yaşlar O Kadar Yakışmıştı İşte Benim de Gözlerime...
Artık Ağlamıyorum...! 
Rüzgarlara Üflüyorum Hasretimi...
Ateşe Soluyorum Yangın Yüreğimi... 
Kahrolurdum Eskiden Gördükçe Saçımdaki Akları, Gülüyorum Şimdi... 
Garip Gelirdi Bana Ölmek, Takmıyorum Artık, Gülüyorum Sadece Ölüm Denilince...
Körelen Hayalleri, Gerçekleri, Gerçek Sandıklarımı, Geçmişi, Gelemeyeni, Hepsini Bir Çırpıda Ateşe Vermeme Ne Kaldı ki?
İşte En Çok Korktuğum Soru Cümlesi, Ya Sonra? 
Sonrası; Kısılı Ayak Seslerinden Sessizlik, Zaman Her Şeyin İlacı Dediğim Dünyaya Küsüşlerim, Payıma Düşen Düşlerle Gerçek Arasında Bırakılışım...

Başkalarından Çok Kendimi Düşünmeyi Beceremedim... 
Biraz Hayale Dalayım Dedim İzin Vermediler... 
Artık Yakalayıp Kendime Çevirebileceğim Bir Noktası Kalmadı Hayatın... 
En Çok Sevdiğim Sigara Bile Öksürtüyor Beni Şimdilerde... 
Neye Elimi Atsam Koskoca Bir Bahtsızlık Avuçlarımda Taşıyamadığım...
Güçlü Olmasam da, Zoru Başararak Güçlü Gösterebiliyorum Kendimi... 
Hem En Zoru da O Değil miydi? 
Oysa Ne Cümleler Var Biriken İçimde ve Sesine Değmesini İstediğim Kelimeler... 
O Kadar Tükenmişliğe Uğramış ki Bir Yanım O Gücü Bile Bulamıyorum Artık Kendimde... 
Ve Ben Sahipsiz Bir Beden Olmak Bile İstiyorum Bazen... 
Yine Her Şeye Rağmen Yaşamaya Devam Ederken 
Usulca Sığınabilecek Bir Liman Ne Zaman Bulabileceğim Düşüncesi Kaplasa da Zihnimi Kısmetten Öte de Köy Yok Bilirim... 

Zaten Değişen Bir Şey Olmadı...
Hicran, Hüzün, Elem ve Keder...!
Onlarla Birlikteyim Yine Ben...
Düşüncelerim Okuduğum Kitap Sayfalarında, Hayallerim İse Yastığımın Altında...!
Dedim Ya...! 
Değişen Bir Şey Olmadı...
Alışkanlık ve Benzeri Halleri...
Bir Kaçamak Sevgi Gülücüğü...
Seni Unutturamayan Zaman Geçişleri...
Seni Bana Anlatamayan, Yerini Sorduğumda Söyleyemeyen Kayboluşlar ve Yine Sebepler...

Sana Her Şeyi Anlatmadım, Şimdi Hangi Aynaya Baksam Kimliksizim Ben...
Büyük Kederleri Unutturacak Büyük Mutluluklar Derin ve Keskin Acılar Yaşamakta Olan İnsanlar İçin İmkansızdır...
Taşınması Zor Acıları Yaşamış İnsanlar Bazen Büyük Bir Mutluluk İhtimali Kapılarını Çalsa da O kapıyı Açacak Gücü Ve Cesareti Kendilerinde Bulamazlar...
Hatta Sessizce Durup Kapılarını Çalan Bu Beklenmedik Yolcu Gitsin Diye Beklerler...
Kederli İnsanları Yeniden Hayata Döndürüp
Yüzlerini Gülümsetecek Tılsım Küçük Ani ve Kısa Sevinçlerde Gizlidir...
İnsan Belki Bir Kere Kendini ve Kimliğini Öldürebilirdi Ama Bunu İkinci Kere Yapmak İmkansız Gelirdi...
Sen Bir Kez Sendeki Beni Öldürdün...
Bana Sadece Hayatından Küçük Dakikaları Ayırdın...
Ben Sendeki Senin Kapısını Çalan Beklenmedik Yolcuydum ve Sen Gitmemi Bekliyorsun Dokunmanın Korkunç Hazzını Keşfedip Dokunamamanın Korkunç Hazzını Duymak İçin...
Duymak Gibi Bişey Bu; Sendeki Anlatma İsteğiyle Saklama Arzusunu Bir Arada Görmek...
Oysa Biz Zamanın İzini Kaybetmiş
Zamandan Kopmamış Olanların Asla Anlayamayacağı Bir Zamansızlıkta Karşılaşmamışmıydık?
Uğultulu Sesler Arasında Birbirimizin Sesini Duyup Dinlemeyi Öğrenmemişmiydik?

Her Şeyi Biliyorsun Anlıyorsun, Anlayamayan Bendim...
Yaşamın Bir Düş Penceresi Olmadığını Çiçekleri Severken Dalları Kırmak Olmaz Sanırdım...
Aşkı Kendi Rengiyle Taşıyıp, İçimi Sancılar Bastığında
Avuçlarımda Kederi Eritip Yürüdüm Sandım Kimselerin Bilmediği Yerlere...
Bütün Tanımları Değiştirip Öylesine Hesapsız, Hiç Beklenmedik Sevilir Sanırdım...
Gözümün Önünde Vurdun Beni, Birden Bire Bensiz Kaldım...!

Hayat...
Her Eksilttiğinin Yerine Bişey Veren Ya da Her Verdiğinin Karşılığında Bir Şey Eksilten Bir Oyun Değil miydi?
Eksilttiklerimizin Karşılığında Bu Paylaşımı Bulmuşken Bize Sunulan Bu Paylaşım Karşılığında Eksilen Neydi?
Zamandan Kopmamış Olanların Yaşayacağı Korku Niye?
Senin Duyumsadığın Duyguları Duyumsamamdan mı Korkuyorsun?
Ben Bu Paylaşıma Bir Kimlik Aramıyorum Sevgili...!
Zamandan Kopmamış Olanların Ad Koyma Çabası İçinde Değilim Ben...
Zamansızlıkta Bulduğum Bu Sevginin Zamanın İçinde Kaybolmasına İzin Vermemek İçin Bütün Çabam...
Bu Çabayı Kimseler Anlamaz Bilirim Ama Sendeki Sen Anlar...
Senin Verdiğin Kimlikten Fazlasını Yaşamıyorum...
Bir Ses Duyumu Kelimelerce Kelimelerce Olsada, Unuttuğumuz Sevgilerin Yaşandığı Şu Anlarda Hep Özel Kalacak Bir Tat Yaşadığım...
Kaçmaya Çalıştınmı Yakalandığında Kaçtığında Sahip Olduklarını Bile Kaybedersin Unutma...!
Ben Belki Kaçmayı Beceremedim ve Yakalandım...
Belki de Vazgeçmekte Geç Kaldım...
Bilki Kazanma Şansım Hiç Yok Sevgili...

Ve Bir Gün Düşlüyorum...
Sana Geç Kalmadığım, Bana Geç Kalmadığın, Sabahında Sen Olan, Seherinde Sen Kokan, Gün Yerine Gözlerime Yüzünün Doğduğu Bir Gün...
Ve Bir Gün Düşlüyorum...
Gündüzü ve Gecesi Siyah Olmayan, Yarınsızlık Korkusu Hayallerimizi Esir Almayan, Yarım Kalmışlıklarımızı Tamamladığımız Bir Gün... 
Ve Bir Gün Düşlüyorum...
Yılların Acısına Merhem Olacak, Sabahında Ölüme Uyandığımız Bir Gün...
Meğer Sen Hep Şuramdaymışsın, Yani Kalbimde...
"Uyu" Demiş Sana Ruhum "Uyu da Büyü " Demiş, Uyumuşsun...
Büyümüşsün İçimde, Hiç Haberim Olmamış...
Bedenim Hükmedememiş Yüreğime...
Sonra; Çok Ses Yapmış Gözlerim, Uyanmışsın İçimde...
Şimdi Gücüm Yok Senin İçin Senle Savaşmaya...
Hadi Gir İçime...
N'olur Uyu Yine...!

Hiç yorum yok:

Yorum Gönder

Not: Yalnızca bu blogun üyesi yorum gönderebilir.