7 Eylül 2020 Pazartesi

Ah Sonbahar...! Hep Senin Yüzünden Bunlar...

Ben Şiir Yazmayı;
Korkular İçinde Sevgiliyi Aramaya Benzetirim...
İçindeki Kaybolmuşlukla, 
Hüzün Olup Satırlara Dökülmeye...
Kelimelerin, 
Cümlelerin Yağmur Olup,
Damla Damla Kalbin Kurak Çöllerine Düşmesine...
Uçsuz Bucaksız Okyanusların, 
Kalbin Kıyılarına Usul Usul Çarpmasına...
Üzüntüleri,
Ağlayışları,
Bekleyişleri,
Acıları,
Direnç Kıran Çaresizliği,
Bilinmeyen Mevsimin İklimlerine Yüklemeye...
Bazen de,
Yalnızlığa Demirlenmiş Gemiler Gibi Limanda Beklerken,
Yarınlara Umut Beslemeye...
Mahzun,
Kimsesiz,
Üşümüş Kalemi Şahlandırıp,
Ansızın İçinde Yankılanan Bir Sesle,
Her Dizede Fırtınalar Koparmaya...
En Çok,
Olmadığı Bir Anda Bile,
Kendini Özletip,
Aklına Girip,
Mutluluğunu Arttırdığın İçin,
Yani Varlığın İçin,
Var Olduğu İçin Teşekkür Etmeye...


Yazmak Susmakla Başlıyor...
Önce Susmayı Öğreniyorsun,
Sonra Yaşayamadığın Her Ne Varsa,
Yazarak Tamamlamayı...
Umuda Yol Almayı,
Soğuk Gecelerde,
Gülümsemesinde Isınmayı...
Sesine Tutunup
Gülüşüne Düşmeyi,
Gözlerinin Dehlizlerinde Can Çekişmeyi...
Dökülürken Sayfalara Duyguların,
Ellerindeki Bir Avuç Sevgiyle,
Kelimelerin Arasına Sevgiliyi Saklamayı...
Yazdıkça Ömründen Silinir Ayrılıklar...
Hayaller Kuş Misali Kanatlanır,
Ayazlarda Ona Yanar,
Her Sıcakta Onu İçersin Yudum Yudum,
Nefesiyle Buluşur,
Şiir Şiir, 
Mısra Mısra Ona Dokunursun...
Kana Kana,
Doya Doya Yaşarsın Aşkını...
Yani Yazmak Yürek İster...
Kelimeler Tıkanırken Kalemin Ucunda,
Boğum Boğum Düğümlenirken Harfler Boğazına,
Adını İşlemek Her Dizeye Kor İster...
Umut,
Sevda,
Aşk İster...
Ona Üşümek,
Ona Yanmak,
Onu Yaşamak İster...

Benim İçin Şiir Yazmak,
Konuşamadığım,
Yaşayamadığım Her Şeye Hayat Verebilmekti...
Şiirlerim,
Sarılabildiğim Tek Gerçeğim Oldu...
Yazarak Sevgimi Anlatmaya Çalışmak,
Kendimi Anlatmayı Öğretti Bana...
Özlemlerimin,
Hasretlerimin,
Biçareliğimin,
Yoksunluğumun Sahibini Yazdıkça Daha Çok Sevdim,
Sevdikçe,
Mısra Mısra,
Satır Satır Ona Kanadım...
Korkmadan,
Kimseden Çekinmeden,
Yaşamak İsteyip Yaşayamadığım Her Şeyi,
Satırlara Sıraladım...
Gözyaşlarım,
Hayallerim,
Düşlerim,
Düşüncelerim,
Bana Eşlik Ettikçe,
Yüreğimi Dinledikce,
İç Sesime Kulak Verdikce,
Ardı Arkası Kesilmedi Şiirlerimin...
Issız, 
Gece Rengi Mısralarda Gezindim Durmadan... 
Kördüğüm Düşlerde Yaşattım Hayalini...
Gözlerimden Özlemi Ilık Ilık Süzüldükçe,
Ona Savruldum Durmadan...
Çünkü Biri Vardı...
Göğsü Barınağım,
Sinesi Sığınağımdı... 
Düşlerim Teninin Kokusunda,
Gözlerim Gözlerinin Kuytusundaydı...
O Hep Uzaklardaydı,
Hayaller Boyu,
Düşler Dolusu Uzaklarda,
Ama Adımlarının Sesi,
Hep Yürek Duvarlarımda Yankılandı...
Özlemim Cümlelerimin Ağırlı Altında Ezildi...
Yalnızlığımın Demir Parmakları Ardında,
Dinmeyen Hüzün Yağmurlarında Islandım...
Nefesim Peşinden Sürüklenirken,
Kalemimden Yokluğu Döküldü Sayfalara...
O Nefesinde Isınırken Üşüdüğüm,
Ayazında Yandığım Sevdamın Ateşiydi...
Ona Ne Gel,
Ne de Git Diyebildim...
Ben Sadece Verdiğim Sevgi Kabul Görsün,
Uzaklaşmaya Çalıştığım Geçmişim Değil,
Umutla Baktığım Yarınlarım,
Geleceğim Olsun İstedim...
Ama O Hep Beklenen Oldu,
Ben Hep Bekleyen...
O Hep İstenen Oldu,
Ben Hep İstenmeyen...
Yani Anlayacağınız,
Rollerimiz Hiç Değişmedi...

Yaşamaktan,
Yaşamak İstediklerimi Yaşayamamaktan Korkup,
Kaçmak Değil Bu,
Erişemediğim Sevgiliye,
Gerçekleştiremediğim Hayallerime Veda da Değil...
Çünkü Ben Ne Yanlışı Sevdim,
Ne de Sevilmeyi Hak Etmeyeni...
Ne Fazla Bir Şey İstedim, 
Ne de Hak Etmediğimi,
Sadece Olanı İstedim,
Olduğu Kadarını...
Ama Şu Var ki Çok Sevdim...
Ve Kendimi Adadığım Sevginin Sahibini Zaman Zaman Görmek, 
Dokunabilmek,
Sesini Duymak İstedim...
Dilerim Yarım Kalmış Bir Aşk Bu Demez,
Dilerim Sessiz Cümlelerimden Hesap Sormaz... 
Sevmediğimi Düşürmez Aklına...
Dilerim Kapılmaz Böyle Anlamsız Düşüncelere...

Bazen Ben Bana Yetemiyorum,
Soramıyorum Kendime Yüreğimin Neye Benzediğini...
Anlıyorum ki,
Hiçbir Tesellim Yok Benim,
Işıktan Yoksun Bir Gölgeyim Sadece...
Birazdan Gideceğim.,
Hayallerimin Gizli Bahçesinden Koparacağım Düşlerimi... 
Birazdan Güneş Hüzünlü, 
Buruk, 
Küskün Batacak,
Hava Zemheri Olacak,
Akrebi Olmayan Saatim Hazanda Duracak...
Neyse,
Böyle İşte...!
Sonrası mı?
Sonrasını Bilmiyorum...
Belki Gün Olur İçimdeki Acıyı Dindirir,
Göz Pınarlarımı Kuruturum...
Belki Bir Gün Yine Yazar,
Yine Dağlarım Yüreğimi, 
Parçalara Ayırıp,
Savururum Ruhumu...
Yalansız, 
Duru Yüreğimi, 
Yine Yaralar, 
Kanatırım...

Şimdilerde Sevgimin Ölümsüzlüğünü Sorgularken, 
Yaşadıklarımın Beklentisiz Bir Sevginin Çıkmazları Olduğunu Anlıyorum...
Çok Sevmenin Bedeliydi Bu;
Büyük Bir Aşkın Sahipsiz Kalması,
Bitimsiz Bir Sevdanın Ardında Durulmayıp,
Lime Lime Edilmesi...
Özlemini Kurduğum Bu muydu?
Bunlar mıydı Hayal Ettiklerim?
Değildi Tabii ki...!
İstediğin Sadece Biraz Huzurdu,
Yanında Bir Damla Mutlulukta Olsaydı,
Fena Olmazdı Hani...

Belki Bir Sondayım,
Belki de Sonsuzluğun Başlangıcında,
Ne Fark Eder,
Hepsi Aynı Değil mi?
Bu Tükeniş Öyküsünü Kim Yazmış?
Kim Oynamış?
Ne Fark Eder ki...!


***

Bazen Böyle Oluyorum...
Tüm Yaşam Enerjim Kayboluyor,
Güçlüymüş,
Mutluymuş Gibi Yapmaktan Yoruluyorum...
İçim Enkaz Yığınına Dönüyor,
Duygularım Ölüm Uykusuna Yatıyor...
Bazen Böyle Oluyorum...
Sabahları Beklentiyle Uyanıyorum Mesela...
Gece Başımı Yastığa Koyduğumda,
Yarın İyi Birgün Olacak Umuduyla,
Kendimi Avutmuyorum...
Umut Ederek;
"Geçecek Bütün Bunlar" Cümlesini,
Kendime Tekrarlamıyorum...

Böyle Oluyorum Bazen...
Bir Anda Büyüyor Çocuk Ruhum,
Sahipsiz,
Terk Edilmiş,
Parçalanmış,
Ortada Kalıyor Büyük Bir Aşk...
Durulmuyor İçimde Kopan Fırtına,
Dindirmiyor Hiçbir Şey,
Can Kesiği Gibi Ruhumdan Damlayan Acıyı...
Gözlerim Geceyi Taşıdıkça Sabaha,
Girdaplarla Dibe Vuruyor,
Kasırgalarda Savruluyorum...
Etrafını Sardıkça Görünmeyen Duvarlar,
Sessiz Bir Hıçkırık Misali,
İçten İçe Tükeniyorum...

Böyle Oluyorum Bazen...
Güneşi Çıkartamayınca Bulutların Ardından,
Buz Tutuyor Duygularım...
Hüznün İçli Nağmelerine Takılıyor Kaderim...
Hayat Parçalı Bulutlu,
Güneşsiz,
Yağmursuz,
Soğuk,
Sessiz,
Donuk...
Yıllara,
Aylara,
Saatlere,
Dakikalara Takılıyor...

Ne Şiirlerim Var Artık Saklayıp Sakınacağım,
Ne Umutlarım Kimselere Söylemeyeceğim...
Sözcüklerim,
Anlatamadığım,
Sakladığım Düşlerim,
Kendimce Gülüşlerim,
Uzaklara Dikilmiş Gözlerim de Yok...
Hayatın Ellerini Öyle Bırakmış ki Ellerim,
İçimdeki Fırtınalar Üşütmüyor,
Ruhumdaki Sağanak Yağmurlar Islatmıyor Beni...
Avuçlarımdaki Sevgi Dolu Öpücüklerle,
Yarınları Beklemiyor,
Ruhumu Isıtacak Bir Sevgi Aramıyorum...
Umutlarımın Kırık Dökük Krıntıları,
Biraz da Olsa Teselli Etmiyor...
Sevmek Zamanım Geçmiş,
Baharları Çoktan Eskitmişim,
Gelecek Baharlarda Artık Yerim Yok Benim...
Çok,
Ama Çok Uzaklarda Bir Yerde,
Unutmuşum Umutlarımı...
Umutlanıp Şarkılar Söyleyen Yüreğim,
Omuz Yerine,
Sonsuz Bir Boşluğa Yaslanmış...
Bitimsiz Duygularımla,
Tonlarca Yükümle,
Acı,
Hasret,
Özlem,
İçinde Hasret Olan Yalnızlıklarımla,
Üzülmüşlüklerim,
Kırılmışlıklarım,
Hasret Şiddetinde ki Ayrılıklarım,
Bitmek,
Tükenmek Bilmeyen Çaresizliklerimle,
Gölgemde ki Çığlıklarla,
Kelimelerim de ki Hüzünlerle,  
Gözyaşlarımı Kucaklamışım,
Yüzümdeki Çizgiler,
Hayatın Kopyası Gibi Yüzüme Yapışmış...
Tüm Yorgunluklarımı Alıp Sırtıma, 
Hüzünlü Bir Eylül Sabahında,
Sonbahar Yaprakları Arasında,
Gölgemi Kucakladığım Bir Zamanda;
Hüzünlerimi,
Kederlerimi,
Vefasızlıkları Hazana Terk Ederek;
Olabildiğince Hızlı,
Olabildiğince Kararlı,
Yorgun,
Bitkin,
Yılgın,
Ama Ah! Etmeden, 
Ağlamadan,
Uzakların En Sonuna Gitmek İstiyorum...!
Nasılsa Her Şey Yarıda Kalıyor:
Hayaller,
Umutlar,
Sevgiler,
Mutluluklar...
Değişmeyen Bir Gerçek Var;
O da Ölüm...!
Kaçıncı Yılın
Kaçıncı Gününde,
Kaçıncı Nefesimi Alıp,
Kaçıncı Nefeste Hayata Elveda Diyeceğim Bilmiyorum...
Bir Gün Ölsem,
Kalemim,
Yüreğim Sussa,
Nereden Bileceksin/iz? 
Fark Eder misin/iz  Sayfama Gelmediğimi?
Yokluğum Seni /Sizi Üzer mi?
Yoksa Unutulur Gider miyim Yazdığım Şiirlerle?
Ne Kadar Acı Değil mi Ölmek?
Varken Yok Olmak,
Ve Unutulmak...!
Adım Sevda Olmuş,
Hazan Olmuş,
Zemheri Olmuş,
Ne Fark Eder ki...!






Hiç yorum yok:

Yorum Gönder

Not: Yalnızca bu blogun üyesi yorum gönderebilir.