18 Mart 2016 Cuma

Kim Bilir Belki de O Anlatamadı?

Bilinmeyen Bir Aşk'taydı Kadın,
Nefesinin Acı Çektiği, Düşlerinin Karardığı Anlarda...
Kirpiklerinde Yüzlerce Soru İşareti Asılıydı... 
Bir Adam Sevmişti, Düş Gibi... 
Adam Susunca Günü Geceye Gebe Kalırdı,
Konuşunca Işık Düşerdi Masalının En Karanlık Yerlerine...
Sesiyle Isınır, Sessizliğiyle Üşürdü...
Bütün Yangınlar Dudaklarından Çıkar, Bütün Sular En Derinlerinden Kaynardı...
Sevmişti İşte...
Bahara Muhtaç Bir Fidan Gibiydi, Dalları Sevgiye Susamış...
Konuşamıyor, Hep Susuyordu... 
Her Denediğinde Dudakları Titriyor, Boğazında Kör Düğümler Oluşuyordu...
Korkuyordu Bu Kör Düşlerden... 
Duymuyordu Hiç Bir Şarkıyı... 
Yağmuru Sesini,
Şiirini, 
Sözlerini...
Duyamıyordu Sesinin Sesini... 
Gitmek İstiyordu Ama Gidemiyordu Yine...
Çünkü Hep Çıkmaz Sokak, 
Hep Uçurumdu Yolun Sonu... 
Ne Kadar Çırpınsa, Haykırsa Boşuna, Yıkılmış, Sırtında Hasreti Ağırlaşmıştı...
Gidemiyordu Ondan, Gidemiyordu Ona Özel Yerinden...
Kanatsa da Kelepçesi, Kopamıyordu İşte...
Hava Hasret Koksa da Şehirlerce Uzakta Güne Onunla Başlardı...
Yüreğinde Gözleri Parlardı Güneşten Önce...
Başını Kalbinin Üstüne Koysa, Sevgisiyle Nasıl Attığını,
Hayatına Anlam Yükleyen Sevgisiyle 
Uzaktan, Aşkla, Sevgiyle Nasıl Sardığını,
Karanlık Gecelerinde Aydınlık Sabahı Olduğunu,
Sevginin Kalbinde Onunla Anlam Bulduğunu Anlatamazdı ki...
Hep Sevdi... 
Gülerken, 
Ağlarken, 
Severken, 
Kanarken, 
Kanatırken, Orada Öylece Durup Sevdi Onu...
Elinden Başka Bir Şey Gelmedi...
Hayat Bu Kadar mı Acımasızdı? 
Nerde Yanlış Oldu ki Diye Düşündü...
Sıkışmış Kalmıştı Bir Yerlerde, Bir Türlü Çıkamıyordu...
Çabalıyordu Bütün Gücüyle, Tam Başardım Derken Yine Aynı Hızla Dibe Batıyordu... 
Başladığım Yere Dönüyordu... 
Ve Neden Diyordu; Neden Böyle Oldu?
Hayat Güzel Giderken Neden Birden Bire Her Şey Tersine Döndü?
Acaba O Gittikten Sonra mı Her Şey Üstüne Bu Kadar Çok Geldi?
Evet Gitmişti ve Bu Bir Türlü Kabul Edemediği Bir Gerçekti…
Oysa Çok Zaman Olmuştu O Gideli...
Ondan Geriye Koca Bir Acı Kalmıştı..
Ne Olduğunu Anlamadığı Ama Her Sızladığında Canını Yakan Bir Acı Kalmıştı... 
Bir de Gözyaşları Vardı, Sonu Gelmeyen Damlaları...
İçindeki O Acı Her Sızladığında Yağmur Gibi Akan, Önüne Bent Kuramadığı Damlalar...
Hatırası Yetiyor muydu? 
Yetmiyordu...! 
Hiçbir Şey Dindirmiyordu İçindeki Özlemi... 
Kime Baksa Kimi Sevse O Oluyordu...
Aynada Bile Ondan Bir Şeyler Buluyordu...
Gözlerinde Bakışını... 
Dudaklarında Öpüşünü...
Teninde Kokunsunu...
Kulaklarında Sesini... 
İçinde Hiç Bitmeyen Sevgisi Vardı... 
O Vardı İçinde Ondan Öte Ama Unutmalıydı Onu...
Düşünmek Ona Sadece Acı Veriyordu...
Bakmak İstemiyordu Resmine, Çünkü Biliyordu, Bakarsa Eğer Tekrar Kapılacaktı Aşkına...
Nereye Gittiğini Bilmeden Sürüklenecekti Ardından...
Zamanı Gelmişti...
Bir Şeylerden Artık Vazgeçmeliydi Ya da Daha Sıkı Bağlanmalıydı...
Bilinmiyordu Doğruları; Hangisini Seçince Mutlu Olunabilirdi ki?
Herkese, Her Şeye Küsmüşken Nasıl Kazanabilirdi Yitirdiklerini?
Umutlar Avutmuyordu Artık Onu...
Hiç Bir Acı bu Kadar Sarsmıyordu İçini...
Suskunluklar Böylesine Derin Yerleşmiyordu Beynine...
Susuyordu Dili,Yine Kilitleniyordu Kendi İçinde...

Yazmak İstedi Ona, İçinde Tutamadı Cümlelerini...
Yaralarını Sarmak İstedi, Ellerini Tutmak Sıkıca...
Hiç Söylemediği Kelimeleri Söylemek Ardı Ardına...
Anlatmak İçin Sessiz Kelimeleri Seçti...
Asil ve Uslu Cümleleri...
Kelimelerinin Kalp Atışlarını Duyuyordu... 
Acı; Mürekkebi Oluyordu Artık... 
İçinde Kıyametler Kopuyordu, Arkasına Dönüp Bakmaktan Korkuyordu... 
Beyaz Umutlarının Siyah Yalnızlıklarından Kurtulmasını Bekliyordu...
Yüreğini Ona Vermişti, Bunu Biliyordu, 
Öyleyse Onda Olamayan Bir Şeyin Acısını Nasıl Bu Kadar Derinden Hissediyordu?
Söyleyemediği, İçinde Biriken Cümleleriyle Karşısındaydı İşte...
Gözlerine Bakmaya Cesareti Yoktu...! 
Sadece Yüreğine Dokunabilmek İçin Oradaydı...
En Çaresiz, 
En Aciz,
Ve En Saf Haliyle Yanındaydı... 
"Kapını Yüzüme Kapatmadan Önce Düşün Bir Kere,
Bir Kez ve Son Kez İzin Ver N'olur Yüreğimde Birikenlere, Ruhuma Zincirlenen Canıma Yük Olan Sevdayı Bırakıp Gideyim Gönlüne" Dedi... 
Belki Anlar Dedi, Yalnız ve Derin Anlamlı Sessizliği, Ama Anlamadı, Anlayamadı...!
Kim Bilir Belki de O Anlatamadı... 
Kelimelerin Duygularını İfade Edemeyeceğini Gayet İyi Bildiği İçin Sustu..
Halbuki Susmak, Kendini Ele Vermek Demekti... 
Düşündüğünü Dillendirmekti... 
Aşikar Eylemekti İçini...
Ve Sustu...
Orucunu Bozacağı Zaman İçin Harflerini, Kelimelerini, Cümlelerini Gizledi. 
Susmaktan Sonra Yapılacak En İyi Şeyin Buralardan Gitmek Olduğunu Gayet İyi Biliyordu... 
Ve İşte O da Öyle Yapıyordu... 
Yürüyüp Gidiyordu Uzaklara...
Kim Bilir Belki de Sonsuzluğa...!
Son Sürgünüydü Bu,
Yüreğinin Son Seferiydi S/Onsuzluğa...!



Görünmez Duvarların Ardına Sığındım Şimdilerde...
Kimselerin Erişemeyeceği Derin Bir Kuyuya Hapsettim Kendimi...
Gittikçe Kayboluyorum Derinliklerinde..
İçimde Sıkışıp Kalan Cümlelerim Var, 
Ayrılığa,
Ölüme 
Ve Aşka Dair Ama Yetmiyor Gücü Sözlerimin Anlatmaya...
Düşünüyorum Yine; Düşünmek Çözmüyor Bazen Hiçbir Şeyi...
Merak Etmiyorum Artık Sonunu; Yok Olmakta Var Olmak Kadar Güzel Olmalı...
Biliyorum; Çünkü Her Gün Yok Oluyordum Onunla...
Düşünmek Yok Artık; Bilmek Var Onu...
Biliyorum O Hep Ayrılık Kokacak Ben Sarıldıkça...
Sarıldıkça Artan Bir Özlem Kaplayacak Her Yanımı...
Gidişinin Tükettiği Umutlar Gelişiyle Yeşermeyecek...
Sonsuzluklara Doğru Yelken Açtım, Bakmıyorum Artık Geriye...
Ne Yeni Bir Doğuş Bu Bendeki Ne de Ölüm...
Dönüş Yok, Rüzgara Bıraktım Kendimi...
Bir Yerlerde Yine Çocuklar Gülecek, Ağlayacak,
İnsanlar Koşuşacak, Yaşayacak,
Güneş Doğacak, Güneş Batacak,
Rüzgarlar Esecek, Yağmurlar Yağacak Fakat Ben Ben Bunları Duymayacak, Görmeyeceğim...
Susunca Konuşacağım Ben Artık...
Halimden Anlayan Duyacak Sadece Sesimi...
Ve Gerçekten Seven Duyacak...


Hiç yorum yok:

Yorum Gönder

Not: Yalnızca bu blogun üyesi yorum gönderebilir.