15 Şubat 2017 Çarşamba

Kısık Bir Sestim Sanki Kendi Rüzgarında Üşüyen...

Hayatım Yap Boz Misaliydi Benim,
Büyük Umutlar ve Hayaller İle Başlanan... 
Ama Yap Bozun Parçaları Eksikti İşte,
Ve Hep Bir Eksiklik Hissedildi Ruhumun Derinliklerinde... 

Hayat Bana Öylesine Bir Rol Verdi ki;
O Rolü Elimden Geldiğince Mükemmel Oynadım...
Yalnızken Kendimle Dahi Konuşmadım, 
Yazdım... 
Düşlerimi,
Umutlarımı,
Hayallerimin İçinde Yaşattığım Aşkımı...
Duygularımı Alabildiğince Haykırdım... 

Hiç Mutlu Şiir Yazmadı Elim... 
Kalemim Acıları Yazdı, 
Sayfam Dertlerimi Taşıdı...
Arsız Rüzgarların Estiği Akşamlarım Hep Aynıydı, 
Başı Boş,
Hırçın Bir Sonbahar Yeliydi Yaralarım...
Bu Bedene Hiç Tanımadım Gülmeyi... 
Her Gittiğim Yere Islah Olmaz Bir Çocuk Gibi,
Ağrılarımı,
Sancılarımı Yanımda Götürdüm... 
Düşlerime Kapılıp, 
Gerçek Olur Sanmıştım Kurduğum Hayellerim... 
Acılarım Sonunda Geçecek, 
Güzel Günler Göreceğim Sanmıştım... 
Ama Yaslandıklarım Hep Gittiler, 
Gitmeler Üzerine Kuruluydu Sanki Hayatım,
Hep Gitti Birileri,
Hep Bir Şeyler Kayboldu... 
Bir Ben Kaldım; 
Yapayalnız, 
Çaresiz... 
Kısık Bir Sestim Sanki Kendi Rüzgarında Üşüyen,
Fırtınaydı, 
Kasırgaydı Başımda Esen...
Dünyaya Gelmeyi Ben İstemedim,
Sevdiğim Şeyleri de Seçemedim, 
Bu Şans Bana Verilmedi... 
Hep Özlem Şarkılarını Ezberlettiler Bana...
Ve Ben Yaşadıkça; Kimini Bağıra Bağıra, 
Kimini Fısıltıyla Söyledim... 
Beni Islatan Yağmurlarda Olmadı Hiç;
Çünkü Ben Özlemle, 
Hasretle Sırılsıklamdım Her Zaman...
Kimselere Söyleyemedim Acılarımı, 
Bekleyişimin Öyküsünü Kimselere Anlatamadım...
Anlatmak İsterken; Ne Gündüzün Kelimeleri,
Ne de Gecenin Rüyaları Yetmedi,
Bir Yanı Hep Eksik Kaldı Hep Söylediğim Sözlerin... 
Nice Fırtınalar Koptu Yüreğimde, 
Bir Omuz Aradım Yaslanacak, 
Ama Yoktu...
Ay Her Gece Paramparça Oldu, 
Yıldızlar Birer Birer Düştü, 
Her Gün Bitiminde,
Yorgun Düşmüş Bedenimi Karanlığın Kucağına Uzattım Her Gece... 
Bir An Önce Sabah Olsun Diye Uykunun Beni İçine Almasını Bekledim...

Amacını Yitirince Yaşam,
Dal Kırığı Gibi Kuruyor... 
Bu Neyin Bedeli Bilmiyorum, 
Örselenmiş Bir Hayatın İçindeyim... 
Dün,
Bugün,
Yarın Hep Eğreti... 
Yaşamak Ne Kadar Eskimiş, 
Ne Çok Şey Kaybetmişim...
Ben Diyorum...!
Sözün Bittiği Yerde,
Sayfaların Dertlerimi Taşıyamadığı Zaman Dilimindeyim...!
Tükendi Artık Umutlar,
Hayatın Anlamını Yüklenen Kelimeler Asılı Kaldı Bir An'ın Boşluğunda... 
Yüreği Sağır Edercesine Yaşanan Sessizlikte Boğuldu Duygular... 
Yaşamayı Biliyorsam Ölümü de Bilmeliyim, 
Korkmamalıyım...
Son Demleridir Bu Elveda Deyişlerimin... 
Geminin Kalmasını Bekliyorum...
Gidişimin Bir Daha Dönüşü Olmadığını da Biliyorum...
Yaşadığım,
Yaşayamadığım Her Şeye,
Canımı Durmadan Yakanlara Elveda... 
Güneşe,
Dünyaya,
Geceye,
Gündüze,
Beni Sevene,
Sevmeyene 
En Çokta Özlenene Elveda...



Hiç yorum yok:

Yorum Gönder

Not: Yalnızca bu blogun üyesi yorum gönderebilir.