6 Aralık 2020 Pazar

An Dediğin Kısa Zaman...

Hayatta Her Şey Hayal Gibi... 
Uyuyup Görülen Rüya Gibi... 
Her Güneşin Batışıyla Gelen Gecenin Karanlığında, 
Yani Zaman Denen Yolculukta, 
Farkında Olmadan, 
Sevgi Kırıntıları Arasında Ne Çok Şey Yitirmişiz... 
Yürüdüğümüz Yollarda Kaç Engel Gördük? 
Kaç Set? 
Saçlarda Oluşan Her Beyaz Telin, 
Alındaki Her Çizginin Bir Hikayesi Yok mu? 
Umudu, 
Hayalleri, 
Kalbi, 
Hisleri Parçalanmış Biri;
Mış Gibi Yapmaktan, 
Güçlüymüş Gibi Görünmekten,  
Yaşıyormuş Gibi Yapmaktan Yorulmamış mı? 
İnsanlar, 
Duygular, 
Sevmek, 
Sevilmek,
Hatta Bazen Mutluluk Bile Acıtmaz mı Canı?

İçimizi "Bu Kez Olacak" Diye Diye Enkaz Yığınına Çevirdik...
Bizi Aşan Sevdaları
El Üzerinde Taşımayı Öğrenmeden, 
Başımızın Üstüne Kondurduk... 
Kıymet Verişlerimiz,
Canımızı Teslim Edişlerimiz, 
Hiç Gelmeyeceğini Bildiklerimize Bağlanışlarımız Vardı Hepimizin... 
Gitmez Dediğimiz Kaç Kişi Gitti, 
Kopmaz Sandığımız Kaç Kişi Koptu Ömrümüzden? 
Bir Yüzü Diğer Yüzüne, 
Bir Sözü Diğer Sözüne Uymayan İnsanlar Üzerine, 
Bir Ömürlük Hayaller Kurmadık mı? 
Sen, 
Ben, 
O, 
Yani Herkes Bu Acıdan Bir Lokma Almadı mı? 

Gün Geçtikçe Ağırlaşıyor Acılar... 
Taşımakta Güçlük Çekiyoruz...
İşin Doğrusunu Söylemek Gerekirse;
Taşınmaz Yükleri Taşımaktan Çok Yoruluyoruz... 
Ne Zaman Hayata Tutunmaya Çalışsak,
Tuttuğumuz Yerler Hep Kırılıyor... 
Hayatı Düşe Kalka Öğrenmek İçin Çabalarken;  
Ölüm Arasında ki Sonsuz Boşluğa Sıkışıp, 
Hayatın Bir Yanda Verdikleri,
Bir Yanda Aldıkları İle,
Biraz Yorgun, 
Biraz Kırgın Öylece Kalakalıyoruz...
"Hayat" Herkesin Dilinde Ama, 
Biz Yaşamak Ne Bilmiyoruz... 
Binlerce Ses Var Kulaklarımızda Ama, 
Biz Cevap Vermekte Zorlanıyoruz...
Uzun Gecelerde, 
Karmaşık Düşüncelerle,  
Geçen Saatlerden Habersiz Yaşayıp, 
Saplanıp Kaldık Bir Çamura...
Döndükçe Batık Daha Derine...!

Güzelleşmeyecek Olan Her Şeye Bakmak Ne Kadar Ağırdı... 
Gerçekten Yaşam Hayatın İçine Sıkışmış mıydı?
Sadece Seni Sevenleri Sevmek mi, 
Yoksa Sevmeseler Bile 
İnsan Oldukları İçin Onları Sevmek miydi Doğru Olan?
Omuzundaki Sorumluluğu Bir Ömür Taşımak, 
Yüreğin Kan Ağalasa Bile Gülümseyebilmek, 
Herkese İnsanca Muamele Etmek, 
Dik Durmak, 
Aciz Olmamak,
Sadakatli Olmaktı Belki de...
Boyundan Büyük Sevmelerle, 
Asırlık Özlemlerle, 
Yaşanmış Acılar,
Yaşanmamış Hayallerle,
Anlam Bulamadığın Hiçliğin Döngüsünde, 
Anlamsız Şiirler Yazmak mıydı?
Kimsenin Bilmediği Ücra Bir Köşede, 
Hüzünleri Gizleyip, 
Kaybolup Gitmek miydi Bilinmezliğin İçinde?
Beklemek 
Düşlemek
Dünle Bugün Arasında Kalanları Hatırlamak mıydı?
Bir Bakışın İçindeki Haykırış İle;
Bazen Durmak,
Bazen Öylece Bakmak, 
Bazen Sükut 
Bazen Çığlık
Öncesi,
Sonrası Olmayan
Koskoca Bir Boşluk muydu?
Yokluğa,
Esarete,
Hiçliğe,
Mahkum Etmek miydi Benliği?
Son duraktan,
Sonsuza Açılan Yaşam Bir Nimet miydi Sahiplenilen?
Yoksa Son Nefese Kadar Yakan, 
Hasret Çektiren,
Yokluğa Savuran, 
Yılların Yorgunluğu İle,
Zamana,
Mekana Direnmek,
Gözyaşlarını Gecelere Saklamak,
İçinin Çığlıklarını Duyuramamak,
Tarif Etmesi Zor Olan Kelimeler
Hiç Okunmamış Satırlarda Kendini Bulmak mıydı?
Hasret Yükleyip Omuzlarına, 
Özlemleri Sol Yanında Yaşatmak?
Derya Gibi Ömrüne Akan Acılara,
Göz Kırpmadan Ağlamak?
Hüzünlere Sarılıp, 
Yürüdüğün Sokakların Çıkmazında Dolaşmak?
Duymasın...!
Görmesin...!
Hissetmesin Kimse Diye, 
Nefesine Her Acıyı Gizlemek?
Sahi Hayat Neydi ?
Yaşam Neydi?
Direnmek miydi?
Yalnızlığa İnat Yaşamak, 
Öğrenmekti Belki de... 
Her Şeyi Öğrenmek; 
Kendini Öğrenmek...!
Hepimiz Biliyoruz,
Hükmün Adı Yaşamdı
Peki Ya Hükümsüzlüğün Adı Neydi?
Susmayı Öğrenmek İçin Konuşmayı Unutmak mı?
Feryadına Kulak Vermeyen Sessizliğin İstilası mı?

Söylenemeyecek Şeyler Olduğu Gibi,
Anlatılamaz 
Söylenemez Şeyler de Var...
Kalem Hükümsüz Kalır,
Harflerin Düzeni Bozulur,
Kelimeler Anlamını Kaybeder,
Akıp Giden Zamanda Bulamazsın Kendini...
Çükü Bir Yoldur Bu Yalnız Başına Çıktığın...
Adım Adım Yürüdüğün,
Yürümekten Vazgeçmediğin,
Her Adımında Bir Şeyler Öğrendiğin...
Başından Sonuna Kadar Üzüntüleriyle, 
Sevinçleriyle, 
Kayıplarıyla, 
Kazançlarıyla,
Zorluklarına, 
Çilelerine Katlandığın
Saniyeler Soluksuz Koşarken Dakikaların Peşinde,
Eksisiyle, 
Artısıyla,
Acılar, 
Hayaller, 
Rüyalar, 
Umutsuzluklar,
Bazen Mutluluk,
Bazen de Mutsuzluk,
İstesen de, 
İstemesen de Ömür Teknesinde Yoğrulur...
An Dediğin Kısa Zamanda,
Yaşarsın...
Solarsın...
Zaman Geçer,
An Gelir,
Umutların,
Hayallerin,
Cevapsız Soruların;
Hayata,
Yokluğa,
Şansına,
Yalanlara,
Tarifsiz Acılara,
İnsafsızlığa Elveda Der...!



Hiç yorum yok:

Yorum Gönder

Not: Yalnızca bu blogun üyesi yorum gönderebilir.