23 Şubat 2016 Salı

Olsun, Yinede İyi ki Var'dı...

Yılların Geçmesi Gerekiyormuş Anlamak İçin İnsanları...
Esir Olmak Belki de...
Arzulamak...
Hissettmek...
Ve Sadece İstemek...!
Özlemek…
Neyi? 
Kimi? 
Nasıl? 
Özlemek Hasret midir?
Azap mıdır? 
Gözyaşı mıdır? 
Yara mıdır? 
Beklenen mi Bunları Bize Yaşatır,
Yoksa Bekleyenin Kendisi mi Bu Duyguların Tutsağı Olmuştur?
Özlemek…
Göremediğin Bir Kişiyi...
Sesini Duyamadığın,
Elini Tutamadığın Bir Kişiyi Özlemek...
Ve Ağlamak Onun İçin Hıçkıra Hıçkıra,
Sonrada Bu Hasretin Gözyaşlarında Boğulmak...
Bir Sevda Yaratmak Dilsiz...
O Sevdayı Bütün Dillerde Yaşatmak...
Onun İçin Ölümü Bile Göze Almak... 

Özlüyorum Diyebilmeyi O Kadar İsterdim ki Şimdi,
İmkansız Geliyor Artık Her Şey Bana...
O Kadar Zor...
O Kadar Acımasız Belki de...
Çözemiyorum Artık Diyebilirim...

Yaşanması Gerekenler Yaşanılması Gerektiği Gibi Yaşandı...
Hata Aramıyorum Kendimde... 
Zaman Hiçbir Şeyin İlacı Değil Ama Büyüttü Beni...
Ufacık Yüreğimi...
Öğretti, "Bitti" Kelimesinin Gerçekciliğini... 
O İki Hecenin Bir Ömre Mal Olabileceğini...
Yinede Sorarsanız Bana Pişmanmısın Diye?
Değilim...
Ne Yaşananlardan Nede Haketmediği Ama Uğruna Feda Ettiğim Sevgimden...
Acılar Biriktirdim Birgün Sermek İçin Önüne Ama Artık Yitirdim İçimde Ona Olan Her Şeyi...
Beni Acıttığı Her Köşede Döküldüm...
Simdi İse Bedel Değil; Biriktirdiklerimi,
Yitirdiklerimi Ödüyorum...!
O Olmasa Dökebilir miydim Acılarımı Kağıtlara?
Bu Kadar İyi Anlatabilir miydim Kendimi Anlamayanlara?
Oysa ki Benim Tek İsteğim Onun Anlayanım Olmasıydı...! 
Herkes Anladıda Bir O Anlamadı...
Olsun, Yinede İyiki Var'dı...
İyiki Var Hala Daha Başkasının Olarak...
Bir Yabancı Gibi Uzakta...
Şimdi Kocaman Biri Var Karşısında Küçüklüğünü Ardında Bırakmış,
Sayesinde Hemen Büyümüş...
Her Şeye İsyan Eden,
Güvensiz,
Asi Biri Doğdu...
Suç Onda Değil...
Tek Suçu Zamana Bırakmasıydı Beni Nereye Savrulacağımı Düşünmeden...
Ve Ne Nefret Besliyorum Ona Nede Kin.. 
Her Şeye Rağmen Yakıştıramıyorum İkisinide Yanına... 




22 Şubat 2016 Pazartesi

Her Şeyin Hayırlısı Olsun...

Kaybettiklerimi Sayfalarca Anlatabilirim...!
Ama Neye Yarar?
Öğrendim En Gerçek Olanın En Derinden Sevmek Olduğunu...
Ve Ne Kadarsa O Sevgi, Hiç Tereddüt Etmeden Sunmak Olduğunu Yüreğini Alıp Ellerine...
Aşkın ve Gururun İki Kanlı Düşman Olduğunu...
Bir Bekleyen Yoksa Yolun Sonunda, Nerede Duracağımı Bilmem Gerektiğini...
Ve Acıların En Acıtanına Nasıl Dayanılacağını...
Ne Olursa Olsun, Hiç Korkmadan, Cesurca Dillendirmek Olduğunu İçinden Geçeni...

Tutunacak Hiç Bir Dal Yok Şimdilerde... 
Kendi Dallarım İse Bana Çok Uzak... 
Ve Beni Tutar Sandıklarımın Umurunda Değilim Hissini Yaşıyorum... 
Uyanamadığım Sabahları Görüyorum Zar-Zor Uyuduğum Yarım Yamalak Uykularda... 
Uyku Diye Yattığım Belirsiz Düşüncelerden Islak Gözlerle Yine Acıyla Yine Düşünceye Uyanıyorum... 
Kendime Kızıyorum Bol Bol...
Neden?
Çözüm Yok...
Bazen Ellerim Çok Üşüyor... 
Kendi Yapacaklarımın Kendime Vereceği Ağır Yaralardan Kaçmaya Çalışıyorum... 
Her Şarkı Daha da Ağlatıyor Beni... 
Zor Nefes Alıyor,
Zor Yaşıyorum... 
Bir Şeylerden Kaçmak Saçma Değil midir?
Olacağı Belirli Olan Her Şey Eninde Sonunda Olmaz mı?
Ya Olmazsa Umudu İle Yaşamak Ne Kadar Doğru,
Ve Bu Umutla Yaşarken Olacağı Bilerek Acı Çekmek?
Ne Talihsiz Bir Çelişkidir Bu...
Şimdilerde Dilimde Tek Bir Du'a;
Her Şeyin Hayırlısı Olsun...
Benim ve Tüm Sevdiklerimin Hakkında... 




14 Şubat 2016 Pazar

Peki Ya Ömrün Kalanı?

Birini Sevmek
Kalbinin Her Atışında Kuşların Kanat Çırpışlarını Hissetmek...
Ellerini Tutmak,
Yanağına Masum Bir Öpücük Kondurmak...
Sevmek,
Amaçsızca
Aradaki Her Kilometrede Aşkı Büyütmek...
Nefes Alışını Kalbinde,
Gönlünde,
Ruhunda,
Canında Hissetmek...
Aşkın Büyüsünü Kollarında Yaşamak...
Özlemek Her Saniye Yokluğunda...
Saniyeleri Bin Yılla Çarpmak...
Ve Bir Başka Hayata Ait Olduğunu Bildiğiniz Birini Sevmek.. 
Usul Usul...
Acıtan İçinizi Kimi Zaman... 
İmkansız Yaşamaların Parçası Olmak... 
Özlemek... 
Susmak...
Ağlamak.. .
Ve Gitmek Bir Gün,
İçinizde Ona Ait Ne Varsa Alıp... 
Çığlıklarını Duymamak.. 
Geri Dönüp Bakmaya Korkmak...
An Gelir Susar Her Şey…. 
Telefonlar… 
Mesajlar… 
Mailler…. 
Diller…. 
Ve Şarkılar...
Konuşan Tek Şey Kalbin Olur,
Gel-gitlerde ki Yüreğin…

Anlamsızlık…
Hayattan Anladığım Sadece Bu…
Gelenler…
Gelişleriyle Mutluluk Getirenler…
Kimi Dost,
Kimi Aşk Kalanlar…
Kendilerini Bende Bırakanlar,
Yoksa Beni Yanlarına Alıp mı Giderler? 
Etimden Kopardıkları Et midir? 
Et Parçası Şu Solumdaki Koca Uçurum Boşluğu mudur? 
İçimde Zavallı Bir Yorgun Var Diyorum da,
Yok ki İçimde Benden Başka Zavallı...
Bak İşte Hak Ettiğim Yerde Olmak Bana Hakken Yerlerdeyim, 
Hak mıydı Bu? 
Sen misin Yoksa Benim Yüzyıllardan Önce Sevdiğim?
Bu İsyan Çığlıklarının Sahibi?
Say ki Aşk Öyleydi, 
Say ki Aşk Rüyaydı, 
Say ki Yaşamadık, 
Say ki Yaşadıkta Hiçbir Şey Anlamadık… 
İçimde Bir İç Çekişİm, 
Zehrimin Adı Aşk, 
Tadı Aşk, 
Yalnızlığın Adı Aşk, 
Tadı Aşk..
Şimdi Satırlar Tutsak, 
Yürek Kaçak, 
Sevda Uzak,
Bir Virgül Boşluğunda, 
Bir Yarım Nefes Alış Arasında…
Her Yönü Başka Bir Acı, 
Her Yönü Başka Bir Tat…
Kusur Kimdeydi?
Bende miydi?
Bu Gecikmiş Sevgide mi?
Anlayamadım…!
Umutlarıma Sarıldım Sıkıca…
Bekledim…
Bekledikçe Daha Çok Beklemeyi Öğrendim…
Oysa Yönüm Hep Sanaydı Benim,
Yüzü Güneşe Dönük Günebakanlar Gibi…
Hep Koşar Adım Yürüdüm Bu Sevgiye,
Ben Hep Sana Yürüdüm… 
Senin Her Gidişinde Ayrı Ayrı Yıkıldı Yüreğim…
Kaç Parçaya Bölündü Sayamadım…
Suskunluğu Öğrendi Dilim,
ve Saklamayı Kalbim…
Her Gidişinde Kirpiklerime Sakladım Gözyaşlarımı;
Ağlayamadım…
Saatlerim Senin Gelişine ve Gidişine Ayarlıydı…
Günaydınımdın…
Ve Çaresiz Gün Batımım…
Oradaydın…
Bir Buz Dağı Kadar Soğuk Olsan da,
Her Damlan Yüreğimde Ayrı Yaralar Açsa da Ordaydın…
Her Şeye Rağmen Sevdim Seni… 
Her Gece Ağladı Gözlerim… 
Kulağımda Çınlayan Her Ses Hep Adını Sayıkladı,
Uyumadı Hiç… 
Hep Omuzlarımda Taşıdım Bu Aşkın Yükünü… 
Ben Seninle Hiç Ayrılmadım,
Çünkü, Ben Sana Hiç Kavuşamadım...
Ben Hep Mutsuzluğa Mahkum,
Ben Hep Yalnızlığa,
Ben Hep Özlemlere Mahkum Müebbet Sensizlikle Yaşadım...
Yinede Seni Unutmayı Hiçbir Vakit İstemedim...
Her Şeye Rağmen Sevdim Seni...
Sensizliği, 
Senin Yanında Geçen,
Ancak Bir O Kadar Ruhunun Benden Bağımsız Olduğu Saatleri...
Hep Ansızın Gelirdin...
Sen Geldiğinde Zaman Durur, 
Bir Sen Hareket Halinde Kalırdın Gözümde...
Sen Gidince Her Şey Hareket Eder, 
Bir Ben Dururdum...
Gözlerinle Söyleşmeye Başladığımda Ayışığı Rengine Dönüşürdü Gözlerim, 
Saçlarım Gecenin Karanlığı Kadar Siyah Olurdu... 
İlkbahar Kokardı Saçlarım Seni Sevdikçe… 
Seviyor musun Sevmiyor musun İnan Umrumda Değildi, 
Sadece Sana Koşardım Cümlelerimle... 
Ben; Mutluluğun Resmini Seninle Yapmış,
Pembeye Boyamıştım Dünyayı... 
Tüm Güzellikleri,
Yaşamı Seninle, 
Sadece Seninle Düşlemiştim... 
Hayallerimde, 
Senli Anlarda Yaşamış, 
Adınla Nefes Almıştım... 
Sen Yaşanacak Hayallerimi,
Umutlarımı,
Gülüşlerimi,
İçimde İyiye Dair Ne Varsa Onları Alıp Gittin…
Hep Acıları, 
Hep Sen’i Bıraktın Bende… 
İçimde Sessiz Haykırışlar Var Sana…
Duymayacağını Biliyor Kalbim, 
Akan Yaşlarımı Asla Silmeyeceğini de…
Sen Kadar Severmisin Beni? 
Ben Kadar Vazgeçermisin Senden?
Bilmiyorum…
Hiçbir Şeyi Bilmediğim Gibi Bunu da Bilmiyorum…
Belkide Kendi İçimle Bilmediğim Bir Dille Konuşmaya Çalışıyorum…
Ondan Anlamıyor Beni Kalbim…
Kapattı Bana Kapılarını…
Anlamıyorum Kalbimin Dilini..
Anlayamıyorum..
Yarımım Ben Şimdi… 
Hayat Gibi, 
Ruhum Gibi…
Şimdi Diyecek Bir Şey Bulamıyorum, 
Kaçıyorum Hayallerimden… 
Nasılsa Bugünler de Dün Olacak..
Yaşananlar Sadece Damakta Tat, 
Tende Acı Olacak..
Peki Ya Ömrün Kalanı?
Ona Ne Olacak?